Alageyiklerin genetik çeşitliliği "Umut" ve "Bahar" ile sağlanacak
Dünyadaki doğal yaşam alanları sadece Antalya'nın Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olan alageyiklerden ikisi, genetik çeşitliliği sağlamak amacıyla Eşen Adası Yaban Hayvanı Üretme İstasyonu'ndaki kontrollü alana salındı.
Dünyadaki doğal yaşam alanları sadece Antalya'nın Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olan alageyiklerden ikisi, genetik çeşitliliği sağlamak amacıyla Eşen Adası Yaban Hayvanı Üretme İstasyonu'ndaki kontrollü alana salındı.
Antalya Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda alageyiklerin neslinin tükenmemesi amacıyla 30 yıl önce 500 hektarlık alana Eşen Adası Yaban Hayvanı Üretim İstasyonu kuruldu.
Doğada yakalanan 6 alageyik istasyona konuldu. Doğal yaşamlarını burada sürdüren alageyiklerin sayısı 30 yılda 100'e ulaştı.
İstasyondaki alageyiklerin birbirlerine akraba olmasından dolayı üreme verimliliğinde düşüş, hastalıklara karşı direnç azalması, vücut ile boynuz büyüklüklerinin küçülmesi gibi sorunların önüne geçmek, kan tazelemek ve genetik çeşitliliği sağlamak amacıyla 30 yıl sonra ilk kez doğadan alageyik yakalamak için çalışma başlatıldı.
Yaklaşık bir ay iz süren ekipler, ağ tuzağıyla bir dişi bir de erkek alageyik yakaladı. "Umut" ve "Bahar" adı verilen alageyikler, getirildikleri istasyondaki kontrollü alana salındı.
İstasyonda 6 alageyikten 30 yılda 102'ye ulaşıldı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Antalya Şube Müdürü İsmail Kaya, çalışmalarına eşlik eden AA muhabirine, alageyiklerin, nesillerinin tehlike altında olması dolayısıyla kurulan istasyonda yabani şartlara uygun şekilde ürediklerini söyledi.
İstasyondaki alageyiklerden bazılarının Aydın, Muğla Köyceğiz ve Antalya Manavgat'taki yaban hayatı sahalarına bırakarak oraya yerleşmelerini sağladıklarını belirten Kaya, "Antalya'ya sıkışan bu türün ülkemizin çeşitli yerlerinde yaygınlaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Yerleştirme yaptığımız alanlarda yeni doğumları da gözlemledik. İstasyonumuzda an itibarıyla 102 birey var. Düzlerçamı bölgesinde ise 345 civarında olduğunu tahmin ediyoruz." dedi.
İstasyondaki alageyiklerin birbirleriyle akraba genetiği taşıması nedeniyle üreme kat sayısının düştüğünü dile getiren Kaya, şöyle konuştu:
"Bu nedenle dışarıdan kan değişimi yapma kararı aldık. Genetik çeşitliliği sağlamak amacıyla 30 yıl sonra ilk defa yakalama yaparak istasyona getirdik. İstasyonumuz 500 hektar olduğu için alageyikler burada doğal yaşamlarını sürdürüyor. Daha dar alanda olsaydı üretimi artırabilirdik ancak sonrasında doğal alışkanlıklarını yeniden kazanmaları ve yaban hayatında hayatta kalmaları çok zor oluyor. Buradan doğal hayata salınan bireyler yaban hayatında sıkıntı yaşamıyor. Alageyiklerin neslinin devamı ülkemiz için çok önemli. Ülkemizin memeliler arasında en dikkati çeken hayvanı."
İstasyon şefi veteriner Ertürk Rençber ise bir ay boyunca geceleri alageyiklerin izini sürdüklerini belirtti.
Alageyiklerin en ufak bir kokudan, değişim ve sesten etkilendiğine dikkati çeken Rençber, "Onları yakalamak oldukça zor. Bir ay boyunca vücudumuza ne kolonya ne de kokulu herhangi bir şey sürdük. Geçiş güzergahlarını tespit ettik ve ağlarımızı kurduk. İki bireyi sağ salim yakaladık. 30 yıl sonra ilk defa yabandan alageyik yakaladık. Kan tazelemede erkek alageyik çok önemli. Genetiği yenileyecek olan "Umut" adını verdiğimiz erkek alageyik." ifadelerini kullandı.