Ermenek'teki maden faciasının üzerinden 7 yıl geçti
Karaman'ın Ermenek ilçesinde su baskını sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, bölgenin en büyük istihdam kaynağı kömür ocakları halen kapalı bulunuyor.
Karaman'ın Ermenek ilçesinde su baskını sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, bölgenin en büyük istihdam kaynağı kömür ocakları halen kapalı bulunuyor.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, ilçede 28 Ekim 2014'te öğle saatlerinde 34 işçinin bulunduğu özel linyit kömürü madeninde su baskını meydana geldiği ihbarı alındı. 16 işçinin kurtulmayı başardığı ocakta mahsur kalan 18 kişiye ulaşmak için AFAD koordinasyonunda acil durum müdahale çalışmaları başlatıldı.
Türk Silahlı Kuvvetlerince arama kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere 2 uçak ve helikopter görevlendirilirken, 2 komando timi de olay yerine sevk edildi. Çalışmalara destek amacıyla AFAD, Sağlık Bakanlığı, UMKE, TTK, TKİ, Türk Kızılay ve belediyeler başta olmak üzere birçok kurumdan bölgeye ekip ve araç gönderildi.
Bölgeye kısa sürede ulaşmaya başlayan ekipler, su tahliye işlemlerini hızlandırdı. Mahsur kalan işçilere ulaşılması için öncelikle madene akan su, pompalarla boşaltılmaya çalışıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da olay yerine gelerek çalışmaları yerinde inceledi.
Olaya ilişkin soruşturma başlatan Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, kazanın, eski imalat bölgesinde yıllar içerisinde biriken suyun basınç eşik değerini aşarak, zayıflayan topuktan çalışma alanlarında aniden baskına neden olmasından kaynaklandığı belirtildi.
Ocağın sahibi Saffet Uyar, 9 Kasım'da Ermenek'e gelerek teslim oldu. Olayla ilgili 8 kişi gözaltına alındı.
Olayın meydana geldiği 28 Ekim'den itibaren maden ocağından 4 bin 99 vagon hafriyat çıkarıldı. Kazanın ardından geçen 38 günlük süreçte, mahsur kalan tüm işçilerin cenazelerine ulaşılmasıyla çalışmalar tamamlandı.
DNA testi sonrasında ailelerine teslim edilen işçilerin cenazeleri, köylerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi.
Maden faciasıyla ilgili soruşturma kapsamında Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, 3'ü tutuklu 16 sanığın yargılanmasına 15 Haziran 2015'te başlandı.
Mahkeme, 20 Temmuz 2016'daki duruşmada, tutuklu sanıklar maden ocağının sahibi Saffet Uyar ve teknik nezaretçi Ali Kurt'un da aralarında olduğu 7 sanığa, 3 yıl 1 ay ila 18 yıl 9 ay arasında ceza verdi. Diğer sanıklar ise beraat etti.
Yapılan itirazlar üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinde 13 Eylül 2017'de görülen karar duruşmasında sanıkların cezaları artırıldı.
Mahkeme, Saffet Uyar, Ali Kurt ve maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey'in cezalarını 19 yıl 3'er aya çıkardı. Halen yakalanamayan Yavuz Özsoy'un cezası 18 yıl 9 aydan 21 yıla, tutuksuz sanıklardan Has Şekerler Madencilik şirketinin maden mühendislerinden Cemile Karaca'nın cezası 6 yıl 8 aydan 13 yıl 10 ay 20 güne çıkarıldı. 3 yıl 1 ay hapse mahkum edilen Naci Özsoy'un cezası değişmedi. 5 yıl 6 ay hapis cezası verilen iş güvenliği uzmanı tutuksuz Engin Yetim de beraat etti.
Olayın yaşandığı maden ocağı ise halen kapalı. Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen maden ocağı facianın izlerini taşıyor.
"Maden ocağı değil de '14 fabrikamız kapandı' diye düşünüyorum"
Ermenek Belediye Başkanı Atila Zorlu, AA muhabirine, maden faciasının üzerinden 7 yıl geçtiğini, acıların ise halen taze olduğunu söyledi.
Bu tür kazaların bir daha olmaması temennisinde bulunan Zorlu, madende hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi.
Karaman'ın en büyük ilçesi Ermenek'in "Taşeli" diye adlandırılan bölgenin merkezi olduğunu vurgulayan Zorlu, faciadan sonra bölgedeki 14 maden ocağının kapandığını ifade etti.
Zorlu, Taşeli'de 50 bin kişinin yaşadığını anlatarak, "Maden faciası oluncaya kadar bu bölgedeki insanların geçim kaynağı madencilik ve yan sektörleriydi. 3 bin maden işçisi, 800 nakliyeci çalışıyordu. Şimdi ocaklar kapandı. Ben maden ocağı değil de '14 fabrikamız kapandı' diye düşünüyorum." diye konuştu.
İş güvenliğinin çok önemli olduğu maden ocaklarının mutlaka kanunlara uygun çalışması gerektiğini dile getiren Zorlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir kişinin bile ayağına taş düşse canımız yanar. Soma'da 301 vatandaşımız hayatını kaybetti. Madenler 6 ay sonra çalışmaya başladı. Bizim madenlerimiz halen kapalı. Burada 'Devlet madenleri kapattı, çalıştırmıyor.' diye yanlış algıya düşmemek lazım. Maden sahiplerinin şartların zor olduğunu düşünmeleri, bu şartlarda madenciliğin bölgede eskisi kadar karlı olmadığını iddia ederek madenleri çalıştırmamaları söz konusu. Bu da Ermenek halkını zor durumda bırakıyor. Halkımızın talebi madenlerin tekrar çalışması. Şu anda ilçede sadece emekliler kaldı. İşsizlik var. Gençler göç ediyor. Hala madenciliğe alternatif bir sektör oluşmadı. Turizm çalışmalarımız var."
"Ailelerimiz manevi haz için şehitlik beratı istiyor"
Faciada hayatını kaybedenleri "şehit" olarak niteleyen Zorlu, "Şehitlerimizin yakınları bizlere emanet. Maddi ve manevi yanlarında olmaya çalışıyoruz. Bizlerden bir talepleri daha var. Madende ölenlerimizin halen 'şehitlik' beratları yok. Ailelerimiz manevi haz için şehitlik beratı istiyor. Zaten bu bölgede bizler için onlar 'şehit' ailesi. Bunun resmileşmesini istiyorlar. Bu nasıl olur, kanuni prosedürü nasıldır bilemiyorum ama bu talebi devlet büyüklerimize iletiyorum." dedi.