Haberler

KAMERUNLU YAPIŞIK İKİZLER TÜRKİYE'DE AYRILDI -1

Güncelleme:
Abone Ol

KAMERUN'dan 9 aylıkken gelen yapışık ikizler Elizabeth ve Mary, Türkiye'de 27 saat süren ameliyat ile ayrıldı.

KAMERUN'dan 9 aylıkken gelen yapışık ikizler Elizabeth ve Mary, Türkiye'de 27 saat süren ameliyat ile ayrıldı. İkizler, 7 ay süren tedavi sürecinin ardından bugün taburcu oldu.

Kamerun'da geçen yıl Temmuz ayında dünyaya gelen Caroline ve Richard Akwe çiftinin siyam ikizleri Elizabeth ve Mary kalçalarından birbirine yapışıktı. Kız çocuklarının, omurgalarının bir kısmına, idrar yollarından sindirim yollarına, boşaltım ve genital sistemlerinden sinir ve damar sistemlerine kadar birçok yapışık yerleri bulunuyordu. Kamerun Cumhurbaşkanlığı'nın üstelendiği tedavi süreciyle yapışık ikizler 9 aylıkken İstanbul'a getirildi. İkizler, Üsküdar Altunizade'deki özel hastanede tedavi altına alındı. Hastanesi uzmanlarından Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Burak Tander, Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Ağır, Anestezi Uzmanı Doç. Dr. Serpil Ustalar Özgen ve Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak'ın önderliğinde, ürolojiden yoğun bakım ekibine, radyolojiden fizik tedaviye dek çok sayıda hekim ve sağlık profesyoneli ordusu yapışık kız çocuklarını ayırmak için seferber oldu. 7 aylık tedavi süreci içerisinde çok sıkı bir tanı, operasyon ve tedavi süreci yürütüldü.

"KIZLARIMIN DOKTOR OLMASINI İSTİYORUM VE BU VAKALARI TEDAVİ ETMELERİNİ İSTİYORUM"

Tedavileri tamamlanan siyam ikizleri bugün hastanede taburcu edildi. Taburcu edilmeden önce ikizlerin doktorları bir basın toplantısı yaparak 27 saat süren ayırma operasyonu ve 7 aylık tedavi süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Toplantıda Caroline ve Richard Akwe çiftinin ikizleri Elizabeth ve Mary'de yer aldı. Çift ilk olarak kızlarına şarkı söyledi. Pembe elbiseli ikizlerden birinin bu sırada ellerini sallaması alkış aldı. Baba Richard Akwe toplantıda bir açıklama yaparak, 'Çok mutluyum, ayrılabildiler, omurgalarından yapışıktılar ve tanrıya şükürler olsun sağlıklılar. Çocuklarımın burada gördüğü tedaviden çok mutluyum. Kamerun'da bu duruma çok rastlanıyor. Kızlarımın doktor olmasını istiyorum ve bu vakaları tedavi etmelerini istiyorum" dedi.

Serpil Ustalar Özgen Mary'nin şimdi yürümeye başladığını belirtti. Bütün ekiplerinin bu başarının ardından zorlukları unuttuğunu belirtti.

Anne Caroline Akwe ise, 'İlk önce tabi ki şoktu bunu öğrendiğimde. Ama şimdi ayrıldıktan sonra çok çok mutlu olduk. Herkese şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu. Annesinin konuştuğu sırada küçük kızın mikrofonu tutması dikkat çekti.

'ZAMAN KAYBINA HİÇ TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTU"

Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak, basın toplantısının ardından süreç ve bundan sonra yapılacak tedavilerle ilgili olarak açıklamalarda bulunarak, 'Bir fizik tedavi yapılacak, birleşik bir ürogenital sistem vardı, sindirim sistemi vardı, sinir sistemi vardı. Şimdi bunlar ayrıldı, bunların normal halde çalışması için bir çalışma var, bundan sonraki işler daha kolay ama en büyük iş buydu. Zordu bu çok sık karşılaşılan bir durum değil. Çok nadir görülen bir anomali ve birleşik organlar var. Sinir sistemi, sindirim sistemi, böbrek, mesane, hepsinin ayrılması ve uzun bir ameliyat. Her bir ameliyat aslında bir sistemin ayrılması ve büyük ameliyat. 4-5 büyük ameliyat, anestezi altında yapılıyor. Ondan sonraki süreçte, ameliyat sonrası yoğun bakım süreci o yüzden çok önemliydi. O yüzden her şey düşünülerek, en iyi, en kötüsü düşünülerek bütün hazırlıklar yapıldı. Ona göre her şey, pompalar, monitörler, ilaçlar hazırlandı. Zaman kaybına hiç tahammülümüz yoktu. Herkes hazır bekledi, ameliyatın da ne kadar süreceği belli değildi. Çünkü 27. saatte bitti ve ondan sonra bizim yoğun bakım süreci başladı" şeklinde konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Kamerun Türkiye Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title