Kars Antlaşması'nın 100. Yıl Dönümü Uluslararası Konferansı düzenlendi
Türkiye Azerbaycan Dostluk ve İşbirliği Vakfı (TADİV), Diplomasi Vakfı ve Türkiye Azerbaycan Dostluk, Bilim Eğitim Sanat ve Ekonomik İşbirliği Derneği tarafından "Kars Antlaşması'nın 100. Yıl Dönümü Uluslararası Konferansı" düzenlendi.
Türkiye Azerbaycan Dostluk ve İşbirliği Vakfı (TADİV), Diplomasi Vakfı ve Türkiye Azerbaycan Dostluk, Bilim Eğitim Sanat ve Ekonomik İşbirliği Derneği tarafından "Kars Antlaşması'nın 100. Yıl Dönümü Uluslararası Konferansı" düzenlendi.
TADİV Şuşa Kongre Merkezi'ndeki konferansa, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve TADİV Başkanı Aygün Attar ve Azerbaycanlı tarihçi ve eski siyasetçi Musa Kasımlı katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Büyükelçi Mammadov, Kars Antlaşması'nın çok önemli olduğunu ve yeni nesiller tarafından çok iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.
Attar ise Türkiye ve Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi'nin Kars Antlaşması'nın 5. maddesine atıfta bulunduğunu belirterek, "Şuşa Beyannamesi'nin imzalanmasına cevaz veren hukuki bir senettir Kars Antlaşması." dedi.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı da 1920'li yıllarda yayınlanan Ermeni gazetesi Aşhadavri Zayn üzerine yaptığı çalışmaları paylaştı. Özşavlı, gazetede yayımlanan sahte haberlere işaret ederek, "Onlarca sayıyı inceledim. Tüm yer isimleri Türkçe, zaten özel isimleri çeviremezsiniz. Ermeni alfabesiyle fakat Türkçe isimler. Yani 1876'dan beri Rus ve Ermeni işgalinde olmasına rağmen halen köylerin, kasabaların isimleri Türkçe ve Ermeniler dahil Türkçe isimleri kullanıyorlar. Bu bize neyi gösterir buraların özbeöz Türk yurdu olduğunu gösterir." ifadelerini kullandı.
Azerbaycanlı tarihçi Musa Kasımlı ise Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın beraber hareket ettiğinde bölgeye huzur geldiğini dile getirerek, "Azerbaycan, 1920 yıllarında da 1970 yıllarında da ve şimdi de Rus-Türk münasebetlerinde altın köprüdür." şeklinde konuştu.
Rus akademisyen Aleksandr Sotnisenko, Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki Türk-Rus ilişkilerini hatırlatarak, dönemin Batı devletlerinin Kafkasya'daki emelleri karşısında, Türk-Rus iş birliği için gereken ortamın hazırlandığını belirtti.
Gürcistanlı tarihçi Prof. Dr. Otar Janelidze de Moskova Antlaşması'nda Türk-Rus müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Janelidze, Türkiye'nin ve Rusya'nın o dönemde uluslararası izolasyonda olduğunu kaydederek, "Çökmüş imparatorluklarını yeniden inşa etmeye çalışan eski hasımlar ortak bir zemin buldular." dedi.
TRT World çalışanı ve araştırmacı Turan Gafarlı da tarihte Türk-Rus iş birliğinin her zaman zorunluluk sonucu geliştiğinin altını çizerek, "Kars Antlaşması, belki de ilk antlaşmadır ki Türkiye'yi bugün olduğu yere getirmiştir. NATO müttefikliğine getirmiştir, Batı'nın yanında durmasını sağlamıştır." diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Yel de Kars Antlaşması'nın Türkiye'nin doğu sınırlarının netleşmesi konusunda son derece önemli olduğunu belirterek, "Tarihte olaylar sebep sonuç ilişkisi içerisinde birbirine bağlıdırlar. Bu sene Sakarya Savaşı'nın da 100. Yılı ve Moskova Antlaşması, Sakarya Savaşı'nın bir sonucu olarak imzalanmıştır." şeklinde konuştu.
Kars Antlaşması öncesi bölgedeki jeopolitik durumu değerlendiren Dr. Cavid Veliyev, Türkiye, Rusya ve Azerbaycan arasında fikir ayrılıkları olabileceğini ve bu konuların diplomatik iş birliğiyle çözülebileceğini söyleyerek, son Karabağ savaşından sonra ortaya çıkan durumun buna uygun olduğunu dile getirdi.
Veliyev, Şuşa Beyannamesi ile Türkiye'nin işgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarının güvenliğinin garantörü olduğunu vurgulayarak, Zengezur Koridoru'nun tekrar açılmasının, bölgedeki barışa katkı sağlayacağını kaydetti.