"Sakin şehir" Taraklı ziyaretçilerini tarih yolculuğuna çıkarıyor
Sakarya'nın sakin şehirler ağına (Cittaslow) üye Taraklı ilçesi, Osmanlı ahşap mimarisinin özgün örneklerinden tarihi konakları ve yöresel zenginlikleriyle yerli ile yabancı ziyaretçilerin uğrak noktası arasında yer alıyor.
Sakarya'nın sakin şehirler ağına (Cittaslow) üye Taraklı ilçesi, Osmanlı ahşap mimarisinin özgün örneklerinden tarihi konakları ve yöresel zenginlikleriyle yerli ile yabancı ziyaretçilerin uğrak noktası arasında yer alıyor.
İş ve şehir yaşantısının stresinden uzaklaşmak ve doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlere çeşitli alternatifler sunan Taraklı'daki tarihi konaklar, ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Metropollere yakınlığı ve doğal güzelliğiyle tercih edilen ilçeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescilli 200'ün üzerindeki tarihi yapıyı gezebiliyor. Ziyaretçiler, Osmanlı ahşap mimarisinin özgün örneklerini görmenin yanı sıra organik ürünleri tadabiliyor ve hediyelik eşyalar alabiliyor.
Her mevsim panoramik görüntüsüyle amatör ve profesyonel fotoğrafçıların uğrak mekanı olan, çeşitli dizi ve reklam filmlerine ev sahipliği yapan Taraklı, iklimi, termal suları, Karagöl Yaylası'nda oluşan menderesle de öne çıkıyor.
"İlçeye ilgi her geçen gün artıyor"
Taraklı Belediye Başkanı İbrahim Pilavcı, AA muhabirine, ilçenin dört mevsim gösterilen ilginin her geçen gün artığını söyledi.
Salgın sonrası bireysel turizmin hareketlenmesi ile insanların sakin ve sessiz yerleri tercih etmesinin ilçeye ziyaretleri bir kat daha artırdığını belirten Pilavcı, "Taraklı'ya her gelen döndüğünde tekrar gelmek istiyor hatta ilçeye göç edip burada yaşamak istiyor. İlçemiz İstanbul, Ankara ve Bursa'ya konum itibarıyla çok uygun bir noktada. 'İstanbul'un arka bahçesi' gibiyiz." dedi.
İnsanların dinlenmek, sakin ve sessiz bir hafta sonu geçirebilmek için Taraklı'ya geldiğini aktaran Pilavcı, ziyaretçileri her zaman misafir etmekten keyif aldıklarını anlattı.
"Taraklı'da restore edilmesi gereken çok bina var"
Pilavcı, konaklardaki restorasyon çalışmalarının uzun yıllardır devam ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"2021 yılında 3 bina kamulaştırdık, restorasyon projeleri bitmek üzere. İnşallah 2022'de bu 3 binanın da restorasyonunu yapacağız. Daha önce restorasyon projesi hazırlanmış bir kültür evimiz var. Onu da gelecek yıl restore etmeyi planlıyoruz. Taraklı'da daha restore edilmesi gereken çok bina var. 200'ün üzerinde tescilli binamız var. Bu sayı az gibi algılanabilir ama Taraklı'daki ev oranına baktığınız da tescilli bina sayısı çok fazla. Her yıl 2-5 restorasyon bile yapabilsek bu bizim için çok önemli. İnşallah 2022 yılında 5 binayı restore etmek istiyoruz. Bu binaların biri kitap kafe, diğeri müze gibi kullanılacak, kalan 3'ü de butik olarak veya bunları satıp vatandaşın kullanımına sunacağız. Binanın içinde insan yaşasın istiyoruz. İçinde insan yaşamazsa bina yaşamaz."
"Buraya gelmek insanı dinlendiriyor"
Ziyaretçilerden İlkay Özer, ikinci kez geldiği ilçeyi çok beğendiğini belirterek, "Burayı çok seviyorum. Doğayı, sessizliği, sakinliği çok seviyorum. Adapazarı merkezde çalışıyoruz o kargaşadan kalkıp buraya gelmek insanı dinlendiriyor, hayata bağlıyor. Çok güzel bir yer." diye konuştu.
İlçedeki termal sulardan da faydalandıklarını belirten Özer, ilçeyi herkesin gelip görmesi tavsiyesinde bulundu.
Esnaf Azime Doğan da ziyaretçilerin ilçeye ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, tarhana, makarna, fasulye, nane, kekik, uğut tatlısı, makarna, çam reçeli, kuşburnu, enginar, ceviz gibi birçok organik ürün satışı yaptığını kaydetti.