Hacı Adaylarından 'Dolandırıldık' İsyanı
Kutsal topraklara gitmek için anlaşıp para ödedikleri firma tarafından dolandırıldıklarını iddia eden onlarca hacı adayı duruma isyan etti.
Hacı adaylarının pasaportları şirket binasındaki masalarda bulunurken, firma yetkilileri paraların iade edileceğini söyledi. İddiaya göre, Ağrı, Diyarbakır ve Muş başta olmak üzere Güneydoğu’da çeşitli illerde oturan onlarca hacı adayı, kutsal topraklara gitmek için merkezi İstanbul’da bulunan bir şirket ile anlaştı.
Paralarını ödeyen hacı adayları, günler öncesinden hacca gitmek için Güneydoğu’dan İstanbul’a geldi. Şirket yetkililerinin vize işlemlerini bitirmesini bekleyen hacı adaylarına, Eylül ayının 12’si ve 19’unda yola çıkacakları belirtildi. Ancak aradan geçen sürede kutsal topraklara yolculuk için herhangi bir gelişme sağlanamadı. Bunun üzerine şirkete gelen hacı adaylarına 2 gün önce vizeler için konsolosluğa başvurulduğu ifade edildi.
Bir süre daha bekleyen hacı adayları, bugün bir kez daha geldikleri şirket binasında pasaportlarını masaların üzerine bırakılmış şekilde buldu. Yüzlerce pasaportun içinden kendi pasaportlarını arayan hacı adayları, tanıdıkları diğer arkadaşlarının da pasaportlarını bularak çantalarına koydu. Dolandırıldıklarını öne süren vatandaşlar, firma yetkililerine ateş püskürdü.
Büyük bir bölümü Güneydoğu illerinde yaşayan hacı adayları, firmanın şehirlerine gelerek hac vaadinde bulunduğunu, şirketin söylemlerine güvenerek bunu kabul ettiklerini ve paralarını ödediklerini iddia etti.
“13 BİN EURO PARA YATIRDIM”
Dolandırıldıklarını iddia eden hacı adayı Kazım Kaya, “Doğu’ya geldiler. Bize hac vaadinde bulundular. Bizi kandırdılar. Hocalarımıza ve gelenlere güvendik. Arkadaşlarımız hacca gitmek için kimisi 10, kimisi 20 koyununu sattı. Yüz binlerce euro para topladılar. Ben kendi adıma bankadan şirkete 13 bin euro para yatırdım. Biz cahildik bilmiyorduk. İstanbul’u bilmiyoruz, yer bilmiyoruz. Sayın valimizden, yetkililerden bizi dolandıranları bulmalarını istiyoruz. Ayın 19’undan beri buraya geldik. Bugün yarın diye oyaladılar. 13 gündür bekliyoruz. En son dün bize vizeler çıkıyor gözünüz aydın dediler. Bugün geldik bütün pasaportları atıp gitmişler” dedi.
Bir başka hacı adayı Cemil Kocaman ise, kendilerine “Salı günü sizi göndereceğiz” denildiğini ifade ederek, “Patnos, Diyarbakır, İstanbul ve Muş’tan size bilet ayırttık’ dediler. Biz de sevindik bu gece gidiyoruz diye. Sabah geldik baktık ki pasaportlar yerlerde, kimse yok. Bizleri kandırıp paralarımızı yediler” diye konuştu.
“BİN 150 KİŞİ MAĞDUR DURUMDA”
19 Eylül’den beri İstanbul’da beklediklerini belirten Ramazan Baban da, “Bu sabah geldik baktık ki pasaportlarımız yerlerde. Pasaportlarımızı aldık evimize döneceğiz. Ben 2 bin 800 euro verdim. 2 bin 800 euromu aldı. Şuanda kendisi de ortada yok. Bin 150 kişi mağdur durumda” dedi.
Şirketin Patnos temsilcisi Fatih Dumanlı ise, şirkete 100 bin euro kaptırdıklarını belirterek, “Bize seyidim dediler. Biz bunlara kandık. Şu anda memlekete gidecek yüzümüz kalmadı, itibarımız zedelendi. 100 bin euro onlara kaptırdık. Tüm yetkililerin buna el atmasını istiyoruz. 50-60 kişiyi kaydettim. Onların paralarını şirkete kaptırdım. Mağdur durumdayız. Dün sabahleyin bize pasaportları teslim ettiler. Biz pasaportları konsolosluğa götürdük. Akşam vizeler çıkmadı. Şirket sahibi telefonlara cevap vermiyor. Sabah büroya geldiğimizde bu halde gördük” ifadelerini kullandı.
Hacı adayı Orhan Emen ise, hac parasını toplamak için çocuklarıyla birlikte zor şartlarda çalıştıklarını belirterek, “Burada insanların duygularıyla oynadılar” dedi.
ŞİRKET YETKİLİSİ: “BU, NORMAL HAC ORGANİZASYONU DEĞİL”
Telefonla ulaşılan şirket yetkilisi Orhan Kaya ise, dolandırıldığını iddia eden vatandaşların kendilerine direkt bir müracaatları olmadığını ifade ederek, “Bunlar kendi bölgelerinde kafile başkanları adı altında insanlar topluyorlar, sonra İstanbul’la gelip firmalarla anlaşıyorlar. Yani biz onlarla birebir anlaşmış değiliz. Artı bu hac değil, işçi vizesidir. İşçi vizesiyle gidiyorlar. Kasap, havaalanı çanta taşımacısı, temizlik işçisi gibi gidenler oranın hükümeti izin verirse hacı olur, müsaade etmezse hacı olmaz, işin özü bu. Normal hac organizasyonu değildir. ‘Ben hacca gidiyorum’ derse doğru değildir. İşçi vizesidir, işçi olarak gider, işçi vizesini de konsolosluk isterse verir isterse vermez. Arap şirketi isterse Arafat’a çıkarır hac yaptırır, isterse yaptırmaz” diye konuştu.
“BİZE KİM PARA YATIRDIYSA KURUŞUNA KADAR GERİ ALIR”
Kutsal topraklara giden gruplar olduğunu, gidemeyenlere ise haklarını iade edeceklerini belirten Kaya, “Biz birebir şahıs olarak da, kurum olarak da para almıyoruz. Tek tük yatıranlar olduysa bilmiyorum. Bu hac vizesi değildir ama kendisi orada gider hacı olur, biz ona karışmıyoruz. Biz sadece işçi olarak gönderiyoruz. Orada işi neyse kesimhanedeyse, temizlikçiyse, yani gelen vizenin özelliği neyse biz o işi yaptırırız. Özelikle şunu düzeltelim kimse yanlış anlamasın. Bu işçi vizesidir, hac vizesi değildir. Konsoloslukta üzerinde yazar ki hac için geçerli değildir. İşçi Bulma Kurumu da buna karşı olur, bunun da belli bir yaş sınırlaması vardır. 60 yaş üzerini zorlanırsın götüremezsin. Eğer bizim hesabımıza kim para yatırmışsa herkesin parasını bayramdan sonra herkesi çağırırız ofisimize hesabını görürüz. Bize kim para yatırdıysa gelir kuruşuna kadar bizden parasını alır” şeklinde konuştu.
Öte yandan hacı adaylarının şirketin ortaklarından olduğunu iddia ettiği bir kişi ise, kameraların kendisini görüntülemesine sert tepki gösterdi. Şirketle herhangi bir bağının bulunmadığını iddia eden şahıs, kameraya saldırarak küfürler savurdu. Hacı adaylarının tepkisi üzerine ise olay yerinden uzaklaştı.
MEHMET ALTUNIŞIK