Haberler

Fatma Zengin: "Hak-İş olarak Kadın Stratejisi ve Eylem Planı hazırladık"

Güncelleme:
Abone Ol

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütünün İşyerinde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından bir an evvel imzalanmasını istiyoruz.

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütünün İşyerinde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından bir an evvel imzalanmasını istiyoruz." dedi.

Arslan, Hizmet-İş Sendikası tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Emek Konukevi'nde düzenlenen "Sendikacı Kadınlardan Sendikacı Lider Kadınlara" temalı programa katılarak, çalışma hayatı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sendikal mücadelede kadınların gücünü çok önemli bulduğunu dile getiren Arslan, daha fazla sendikacı lider kadınları görebilmeyi arzu ettiğini söyledi. Arslan, bunun süreç içinde gerçekleşeceğine inancının tam olduğunu vurguladı.

Sendikal mücadelede kadınların daha etkin, daha güçlü yer alması konusundaki samimiyetin devam etmesi gerektiğine dikkati çeken Arslan, "Bir gün hem Hak-İş'te hem de sendikamızda kadın sendika başkanının olacağını sizler görüyorsunuz. Bu imkan, fırsat ve potansiyel var." dedi.

Mahmut Arslan, şu ifadeleri kullandı:

"Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütünün İşyerinde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından bir an evvel imzalanmasını istiyoruz. Bu sözleşmeyle aslında Hak-İş'in de içinde olduğu, özellikle kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadele ederken, iş yerindeki şiddeti tabii ki gündemimizin birinci sırasına koymamız gerekiyor.

Bizler çalışan kadınları temsil ediyoruz ve üyelerimizin iş yerinde uğradığı her türlü şiddete karşı bu sözleşmenin bir an evvel Türkiye tarafından imzalanıp ve bunun gereğini yapmamız gerekiyor."

"Hiçbir sözleşme vahiy değildir, eleştirilebilir, değiştirilebilir, karşı çıkılabilir"

İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Arslan, şunları söyledi:

"İstanbul Sözleşmesi etrafında kopartılan fırtınalar ve bunun bugüne yansıyan sonuçlarının ötesinde Hak-İş meseleye büyük fotoğraftan bakıyor. Gerçekten bu sözleşmenin bütün yönleri tartışılabilir ama bu sözleşmeyle ilgili değerlendirme yapılırken, bu süreçleri doğru analiz etmemiz gerekiyor. Bütün bu süreçte makul, objektif ve gerçekten Türkiye'nin şartlarını dikkate alarak yapılan değerlendirmeleri esas almalıyız. Günlük politik gündemin bir parçası olarak sadece salt toplu sözleşmenin bazı maddelerini, hükümlerini esas alarak yapacağımız değerlendirmelerin bizi yanlış istikamete götüreceği noktasında endişelerimiz var. Hiçbir sözleşme vahiy değildir, eleştirilebilir, değiştirilebilir, karşı çıkılabilir. Sözleşmeyi eleştirenler kadar sözleşmeye sahip çıkanlar için de aynı şeyleri değerlendiriyoruz."

Arslan, İstanbul Sözleşmesi etrafında yapılan tartışmaların objektif değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

"Kadın isterse her şeyi başarabilir ve yapabilir"

Kadının çalışma hayatındaki yerine ilişkin gelinen noktanın halen yeterli olmadığına dikkati çeken Arslan, şube ve genel merkez yönetim kurullarında kadın üye oranında temsilin sağlanabilmesi için teşkilatın cesaretlendirilmesi gerektiğini, bunun için de en büyük görevin kadınlara düştüğünü belirtti.

Mahmut Arslan, şunları kaydetti:

"Kadın kotası gibi gerçekten bize yakışmayan bir düzenlemeyi asla kabul etmiyorum, bunu asla doğru da bulmuyorum. Kadınlar bu kadar mı değersiz ki kotayla bir yerlere gelecekler? Kadınlar bu kadar mı cesaretsiz de kotayla gelecekler? Hayır. Kadın isterse her şeyi başarabilir ve yapabilir. O zaman buyurun, meydan sizin. Mücadele edeceksiniz ve gücünüzü ortaya koyacaksınız, çaba göstereceksiniz. Kendinize güvenmenizi istiyorum."

"Diyarbakır anneleri bu ülkenin bütün çocukları için mücadele ediyor"

Geçen hafta Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini anımsatan Arslan, "Bu analar, sadece evlatlarını aramıyor. Aynı zamanda bu ülkenin normalleşmesini, terörden arındırılmasını, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyen, bu ülkenin insanlarına gerçekten insanlığa yakışmayacak şekilde saldıran teröristlere karşı da büyük bir mücadele içerisindeler." diye konuştu.

Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"HDP İl Başkanlığı önündeki eylem başladığı andan itibaren bugün 549. gün. O kadar gündür o eylemler, sadece oraya katılanların sayısını artırmadı, 20 civarında anne ve baba evladına kavuştu, teröristlerin elinden kaçıp devletin güvenlik güçlerine sığındı, 243 evlat da yine bu çağırıya uyarak ailelerine kavuşuyor. Bu yeterli değil, daha çok evladımızı teröristlerin elinden kurtarmamız gerekiyor.

Diyarbakır anneleri en büyük misyon olarak artık HDP ve PKK iş birliğinin çocuklarımızı dağa kaçırmasının yolunu kapattı. Sadece yollarını kapatmadılar, aynı zamanda HDP'nin meşru bir siyasi parti olarak görünerek illerdeki gençleri devşirme yolunu da kapattılar. Diyarbakır anneleri sadece kendi çocukları için değil, bu ülkenin bütün çocukları için orada mücadele ediyorlar. Bir kez daha Diyarbakır annelerinin Kadınlar Günü'nü kutluyoruz."

"Hak-İş olarak Kadın Stratejisi ve Eylem Planı hazırladık"

Konfederasyonun Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin de "Fıtratta farklılık haklarda eşitlik ilkesiyle biz kadın ve erkeğin ailede, sosyal hayatta ve iş hayatının içinde hem adil bir rol paylaşımını hem de eşit fırsatlara erişeceği bir yaklaşımı benimsiyoruz." dedi.

Hak-İş olarak "Kadın Stratejisi ve Eylem Planı" hazırladıklarını ve belirlenen hedefler doğrultusunda kadınlara yönelik faaliyetleri gerçekleştirdiklerini anlatan Zengin, kadın temsilcilerin toplu iş sözleşmelerinde yer almasını, temsilci, delege olmasını, kongre seçimlerine katılmasını, örgütlenmelerde etkin rol üstlenmesini istediklerini ve bunu desteklediklerini söyledi.

Zengin, "Kadınların çalışma hayatında karşılaştığı haksız koşulları düzeltmek, iş gücü piyasasına katılımlarını artırıcı uygulama ve politikalar geliştirmek, çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlara ilişkin çözüm odaklı öneriler geliştirmek temel hedeflerimizdendir." diye konuştu.

Hizmet-İş Sendikası Genel Merkez Kadın Komitesi Başkanı Hatice Ayhan da kadının toplumun en etkili, yönlendirici, birleştirici ve koruyucu unsuru olduğunu belirterek, "Demokratik, ileri bir toplum için, kadınların güçlendirilmeleri, etkinlik alanlarının genişletilmesi, eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmaları büyük önem taşımaktadır." dedi.

Kaynak: AA / Güncel

Birleşmiş Milletler Mahmut Arslan Türkiye Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title