Hakkari Belediyesi Eş Başkanları Tutuklandı
Anayasal düzeni bozmaya çalıştıkları iddiasıyla mahkemeye çıkarılan Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi ile HDP Merkez İlçe Başkanı İsmail Sihat Kaya, tutuklandı.
Hakkari'de "özerklik" açıklamalarının ardından gözaltına alınan Hakkari Belediyesi Eş Başkanları Eş Başkanları Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi'nin de aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı.
CEZAEVİNE GÖNDERİLDİLER
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe teşkilatları ile mahalle meclisleri tarafından kent merkezinde yapılan "öz yönetim" açıklamasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen Hatipoğlu, Çiftçi ve Kaya, nöbetçi mahkeme tarafından "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçlamasıyla cezaevine gönderildi.
KENDİLERİ GELİP TESLİM OLMUŞTU
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, 14 Ağustos'taki basın açıklamasına katılan Hakkari Belediye Başkanı Hatipoğlu ve Belediye Meclisi Üyesi Çiftçi'nin de aralarında bulunduğu HDP ve DBP il başkanları ile bazı parti yöneticilerinin adreslerine 17 Ağustos'ta eş zamanlı operasyon düzenlemiş, 2 kişinin gözaltına alındığı operasyonda Hatipoğlu ve Çiftçi ile bazı parti yöneticileri adreslerinde bulunamamıştı. Avukatlarıyla daha sonra adliyeye gelen Hatipoğlu ve Çiftçi, emniyet müdürlüğüne götürülmüştü.
HAKKARİ MİLLETVEKİLİ AKDOĞAN'DAN TUTUKLAMALARA TEPKİ
HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, Hakkari Belediye Eş Başkanları Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi'nin tutuklanmasına tepki gösterdi. Bunun Türkiye'de hukukun siyasallaştığını gösterdiğini ileri süren Akdoğan İktidar tarafından siyasi soykırım yapıldığını savunan Akdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de hukukun ne kadar çiğnendiğinin, ne kadar siyasallaştığının en bariz örneğini bugün burada yaşıyoruz. Halkın iradesini tanımayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Biz yerel demokrasinin güçlenmesi gerektiğini, Türkiye'nin demokratikleşmesi gerektiğini söylüyoruz. Bugün tek kişinin söylemiyle harekete geçen hukukun siyasallaştığını, bu hukukun Türkiye'nin geleceğini kararttığını söylemek istiyoruz. Bugün bu halk size bir demokrasi dersi vermek istiyor. Türkiye'nin her yerinde bu halk kendi öz iradeleriyle yönetilmek istiyor. Bu siyasi bir soykırım operasyonudur. Bu halkın iradesini tanımamadır."