Halep İçin 3 Günde Bin İmza
Kırklareli Üniversitesinde görev yapan bir grup akademisyen öncülüğünde Halep'te yaşananlara ilişkin imza kampanyası başlatıldı.
Kırklareli Üniversitesinde görev yapan bir grup akademisyen öncülüğünde Halep'te yaşananlara ilişkin imza kampanyası başlatıldı.
AA muhabirine açıklama yapan Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Araştırma Görevlisi Abdullah Önal, Halep'te yaşananlara karşı toplumun her kesiminde bir tavır almanın söz konusu olduğunu anlattı.
Siyasilerin diplomatik, STK'ların da yardım anlamında çaba gösterdiğini dile getiren Önal, "Biz de akademisyenler olarak Halep'te yaşananları önemsediğimizi, bu meseleye dair bir duyarlılığımızın olduğunu, tavrımızı açık bir biçimde ortaya koyduğumuzu bu yolla beyan ettik." dedi.
3 gün içinde akademik camiadan beklentilerinin çok üzerinde katılıma şahit olduklarını ve bin imza topladıklarını belirten Önal, şunları söyledi:
"Halep'te yaşanan insanlık trajedisi karşısında toplumun her kesiminde bir duyarlılığın oluşması gerekliliğine olan inancımızdan dolayı akademisyenler olarak bu acı tablo karşısında tarihe bir söz bırakmayı sorumluluk olarak kabul ettik. Yaşananlar karşısında bizimki okyanusta bir damla olsa da en azından bir sözümüz olduğunu, Halep'in bizim de gündemimizde büyük bir yer işgal ettiğini bildirmiş olduk."
Önal, kampanyayı 3 günle sınırlı tuttuklarını ve bugün sonlandırdıklarını ifade etti.
Aralarında çeşitli üniversitelerin rektörleriyle Prof. Dr. İskender Pala, Prof. Dr. Talip Küçükcan, Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Prof. Dr. Faruk Beşer'in imza attığı bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Srebrenitsa, Hama katliamlarının acısını dindirememenin utancından kurtulamamışken bugün Halep'in gözyaşlarını dahi silemiyoruz. Katledilen bebekler hangi suç önleme yaklaşımı dikkate alınarak değerlendirilmeli? Yetim kalan çocuklar, hangi pedagojik görüşün konusu olmalı? Kadınların iffetlerini korumak adına intiharı tercih eder hale gelmeleri hangi kadın hakkı bağlamında ele alınmalı? Atılan bombaların yok ettiği çevre ve tahrip olan doğal yapı hangi ekolojik teoriyle izah edilmeli? Yıkılan, yanan kütüphaneler ve tarihi eserler kültür ve şehir tarihçiliğinde nasıl ele alınmalı? Biz insani bakışın her şeyin önünde olduğunu düşünen akademisyenler olarak, yarın bir kez daha pişmanlık duymamak için bütün kamuoyunu ve idari makamda olanları daha duyarlı ve aktif olmaya davet ediyoruz. İnsani ve ahlaki sorumluluğun, herhangi siyasi ve iktisadi menfaate kurban edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Herkesin bir şeyler yapabileceğini düşünüyor ve tüm insanlığı insan olmaya çağırıyoruz."
