Hamile Fizyoterapistin Öldüğü Kazanın Davasında Avukatın Tepkisi
* Fatih Sultan Mehmet Köprüsü çıkışındaki kaza sırasında karşı yöndeki araca isabet eden beton parçasının fizyoterapist Hülya Erşah Gençer ve karnındaki 7 aylık kız bebeğinin ölümüne neden olmasıyla ilgili davanın ilk duruşması yapıldı.
* Fatih Sultan Mehmet Köprüsü çıkışındaki kaza sırasında karşı yöndeki araca isabet eden beton parçasının fizyoterapist Hülya Erşah Gençer ve karnındaki 7 aylık kız bebeğinin ölümüne neden olmasıyla ilgili davanın ilk duruşması yapıldı.
"Makas attığı ve hızlı ilerlediği" öne sürülen tutuksuz sanık Cahit Arda Arsal kazada kusurunun olmadığını savunarak beton parçasını çitler altına koyan Karayolları Genel Müdürlüğü'nü suçladı.
Tanık taksici ise, sanığın duruşmadan 2 gün önce yanına geldiğini ifade ederken "Hakim sormaz ise 'zikzak çiziyordu' şeklinde beyanda bulunmamamı istedi" diye konuştu.
Gençer ailesinin avukatı ise, "Rüzgar Çetin neden hapiste yatıyor. Bu olay ile o olay arasında bir fark var mı. O zaman onun ne günahı var. Hakimden hakime göre adalet değişiyor. Böyle adalet mi olur" dedi.
Duruşmada sanık avukatıyla Gençer arasında tartşma çıktı.
Bunun üzerine mahkeme hakimi duruşma salonunu terk etti.
Haber-Kamera: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü çıkışındaki kaza sırasında karşı yöndeki araca isabet eden beton parçasısının fizyoterapist Hülya Erşah Gençer'in karnındaki 7 aylık kız bebeğiyle birlikte hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın ilk duruşması yapıldı.
İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada tutuksuz sanık Cahit Arda Arsal ve avukatları hazır bulundu. Kazada hayatını kaybeden Hülya Gençer'in eşi Mehmet Ümit Gençer ile aileden 6 kişi müşteki olarak duruşmaya katıldı.
"İDARENİN KUSURU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Sanık Arsal olay gününe ilişkin ifadesinde, sabah kahvaltı yapmak için yengesine ait olan araçla birlikte Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakasına geçtiğini, köprüyü geçtikten sonra aracın arıza sinyali verdiğini bu yüzden de emniyet şeridine geçtiğini, daha sonra da arıza sinyali sönünce tekrar yoluna devam ettiğini, arkasından gelen transporter aracın kendisine arkadan çarptığı için direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere vurup takla attığını anlattı.
"HÜLYA GENÇER'İN ÖLDÜĞÜNÜ 2 GÜN SONRA ÖĞRENDİM"
Olay da kendisiyle birlikte 3 aracın daha kazaya karıştığını söyleyen Arsal, araçların çekildikten sonra olay yerinden ayrıldığını ve iki gün sonra polisin kendisini telefonla arayarak bariyer hasarı olduğu için karakola gelmesini istediğini söyledi. Polis Merkezine gittiğinde Hülya Gençer'in kaza sonucu kopan taşla hayatını kaybettiğini öğrendiğini söyleyen Arsal, aşırı hızlı olmadığını ve makas atmadığını ileri sürdü. Olaydan sonra kazanın öldüğü yere gittiğini ve orada yaptığı araştırmada Gençer'in ölümüne neden olan beton parçasının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yayaların geçmemesi için çitlerin altına konulduğunu söyledi.
Beton parçalarının orada olmaması gerektiğini savunan Arsal, yaşanan ölümde idarenin hatasının olduğunu söyledi.
"YAŞANANLAR 2-3 SANİYE İÇİNDE GERÇEKLEŞTİ"
Daha sonra söz verilen Mehmet Ümit Gençer de olay gününü anlattı. Hamile eşi ve arkadaşıyla birlikte gittikleri Belgrad Ormanı dönüşünde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü girişindeyken, diğer şeritte dumanların yükseldiğini ve bir anda bir kaya parçasının ön camdan içeriye girerek eşinin kanlar içinde kaldığını anlattı. Yaşananların 2-3 saniye içinde gerçekleştiğini belirten Ümit Gencer, önce ambulans çağırmak için durduğunu daha sonra arkadaşıyla birlikte zaman kaybetmemek adına yola devam ederek eşini Kavacık'ta en yakın bir hastaneye yetiştirdiklerini ancak yapılan müdahalelere rağmen eşinin hayatını kaybettiğini söyledi. Sanığın yalan söylediğini ifade eden Gençer, "Görüntüleri herkes izledi. Sanığın aşırı hız yaptığı, zik zaklar çizerek hem bizim hayatımızı hem de kendi hayatını hiçe saydı" diye konuştu.
"OYSA KIZIMIN İSMİ MERCAN'DI..."
Ümit Gencer ayrıca kazada sadece eşinin değil, henüz doğmamış bebeğinin de öldüğünü belirterek, "Olayda sadece eşim Hülya'nın ölümünden bahsediliyor. Oysa kızımın ismi Mercan'dı. Kızım da bu kaza sonucu hayatını kaybetti. İki kişinin ölümüne neden olduğu için sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını ve tutuklanmasını istiyorum" dedi. Ayrıca sanığın üzüntüsünü belirtmek için kendilerine ulaşmak istediğini söylemesine de tepki gösteren Gencer, "Ulaşmak isteseydi. Ulaşırdı. Bu da sanığın vicdanen rahat olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
TANIK TAKSİCİ: SANIK BENİ ARAYARAK ZİK ZAK YAPTIĞIMI SÖYLEME DEDİ
Daha sonra i taksi sürücüsü Ayhan Tunç tanık olarak dinlendi. Arsal'ın aşırı hızlı olduğunu ve emniyet şeridine girip çıkarak zikzaklar çizdiğini söyledi. Müşteki avukatı Uğur Poyraz'ın tanığa, "Sanık sizi duruşma öncesi aradı mı?" diye sordu. Tanık taksici de sanığın 2 gün önce kendisiyle durakta görüştüğünü ve "Hakim sormaz ise 'zikzak çiziyordu' şeklinde beyanda bulunmamamı istedi" diye konuştu.
"BU SANIK TUTUKLANMAYACAKSA RÜZGAR ÇETİN'İN SUÇU NE"
Daha sonra söz alan Avukat Uğur Poyraz deliller ve görüntüler gözetildiğinde sanığın kazayı bilinçli taksirle değil, olası kastla işlediğini savunarak kazada anne karnındaki bebeğin de öldüğünü hatırlattı. Avukat Poyraz, mahkemenin görevsizlik kararı vererek davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etti. Sanığın tutuklanmamasına da tepki gösteren avukat Uğur Poyraz, yönetmen Sinan Çetin'in karıştığı ölümlü kaza sonrası tutuklanmasını örnek gösterdi. Avukat Poyraz, "Rüzgar Çetin neden hapiste yatıyor. Bu olay ile o olay arasında bir fark var mı. O zaman onun ne günahı var. Hakimden hakime göre adalet değişiyor. Böyle adalet mi olur" dedi.
Duruşmada sanık avukatıyla müşteki avukatı arasında "yalan söyleme" gerekçesiyle tartışma çıktı.
Tartışmanın uzaması üzerine mahkeme hakimi duruşma salonunu terk etti. Kısa süre sonra mahkeme hakimi salona geri döndü.
GÖREVSİZLİK KARARI İNCELENECEK
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme sanığın tutuklanmasına ilişkin talebin bu aşamada reddedilmesine karar verdi. Dosyanın görevsizlikle ağır ceza mahkemesine gönderilmesi talebi ise toplanan deliller ve tanık beyanları doğrultusunda yeniden değerlendirilmesine karar vererek duruşma ertelendi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Kaza, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü girişinde 10 Ocak 2016 tarihinde meydana geldi. Köprü gişeleri geçtikten sonra karşı şeritte meydana gelen kaza sonrası Cahit Arda Arsal'ın kullandığı otomobilin bariyerlere çarpması sonucu kopan yaklaşık 25 kiloluk beton parçası karşı şeritte ilerleyen Ümit Gençer'in ön koltukta oturan 7 aylık hamile eşi Hülya Gençer'e isabet etti. Hülya Gençer kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Sürücü Cahit Arda Arsal da kazaya sebebiyet verdiği için 2 gün sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
İDDİANAME
Hazırlanan iddianamede, Cahit Arda Arsal'ın otomobilini hızlı ve tehlike yaratacak şekilde kullandığı, kontrolsüz şerit değiştirerek Gencer'in ölümüne neden olmasında 'Bilinçli taksir' halinin bulunduğu kaydedildi. Savcılık, "Bilinçli taksir"le Gencer'in ölümüne neden olan Arsal için 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istedi.
Dava sonrası kazada hayatını kaybeden Hülya Gençer'in eşi Mehmet Ümit Gençer davaya ilişkin basın açıklaması yaptı. Ümit Gençer, yaptığı açıklamada, davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğine dikkat çekerek sonuna kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.