Harran Örenyeri'nde Kazı Çalışmaları Başladı
Tarihi boyunca bilim adamları, okulları, tapınakları, evleri, camileri, surları ve medreseleri ile öne çıkan Harran’ın geçmişini gün yüzüne çıkartmak için kazı çalışmalarına başlanıldı.
Tarihi boyunca bilim adamları, okulları, tapınakları, evleri, camileri, surları ve medreseleri ile öne çıkan Harran'ın geçmişini gün yüzüne çıkartmak için kazı çalışmalarına başlanıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Harran Üniversitesi sahipliğinde Harran Örenyeri'nde, Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm başkanı Prof. Dr. Mehmet ÖNAL ve kazı ekibiyle 14 Ağustos 2014 tarihinde kazı çalışmalarına başlandı. Yrd. Doç.Dr. Yusuf Albayrak'ın kazı başkan yardımcısı, Araştırma Görevlisi Süheyla İrem Mutlu'nun açma sorumlusu, Metin Çetiner'in Bakanlık Temsilcisi olarak görev aldığı kazı çalışmalarına iki öğretim üyesi, 3 arkeolog, bir sanat tarihçi, bir restoratör, 22 işçi ve arkeoloji öğrencileri de eşlik ediyor. 2 ay sürmesi planlanan kazı çalışmalarının kaynağı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanırken, Harran Üniversitesi, Harran Kaymakamlığı ve Harran Belediye Başkanlığı da çalışmalara destek veriyor. Temizlik ve karelaj çalışmaları sonrasında kazı çalışmaları Harran Ulu Cami'nin doğu duvarı çevresinde başlandığı açıklanırken, jeofizik çalışmasının tamamlanmasının ardından Höyük'de sürdürüleceği belirtildi. Ulu Cami'nin doğusunda yapılan kazı çalışmalarında geçen yıl kısmen kazılan A ve B yapılarının meydana çıkarılması hedefleniyor. Bu yılki çalışmalarla işlevleri belirlenecek olan bu yapıların Ulu Camii ile ilişkisi de saptanacağı tahmin edliyor. Ulu Cami'nin güney duvarı boyunca yapılacak kazı çalışmalarında meydana çıkarılacak duvar ve mimari parçalar ile Cami'nin restorasyona da katkı sağlanacak.
HARRAN'IN ÖNEMİ
Harran'ın önemi anıtsal yapıları ve bilim adamlarıyla öne çıkmaktadır. Anıtsal yapıların başında Ay Tanrısı Sin Tapınağı geliyor. Kaynaklara göre Harran'da Sin Tapınağı'nın olması tarih çağları boyunca bu kentin kutsal olarak görülmesini sağladı. Krallıklar arasında yapılan savaşlarda Harran'ın Ay Tanrısı Sin şahit tutulması nedeniyle, bölgeye gelen krallar, imparatorlar mutlaka bu tapınağı ziyaret ettiği kaynaklarda yer alıyor. Yeni Babil kıralı Nabonid'in annesinin rahibesi olduğu bu tapınağın, Kral Nabonid tarafından onartıldığı bu kazılarla ortaya çıkmaya başladı. Bu kralın diktiği kabartmalı ve yazılı stel Şanlıurfa Müzesi'nde sergileniyor. Kazılarla, Ulu Camii'nin yakınında olduğu tahmin edilen Harran okullarının da gün yüzüne çıkartılması hedefleniyor. Haran Okullar ile ilgili şuana kadar bilinenler ise şöyle: "Hellenistik mirasın matamatik ve astronomi konuları dini inançları gereği Harranlı Paganlar tarafından bilinmekteydi. M.S. 529 I. Justinianus'un pagan görüşleri savunduğu gerekçesiyle Atina Okulunu'nu kapatmış, bu okulun alimlerinden Simplicius Harran'a gelmiş ve Harran Okulu'nu kurmuştur. Emevi Halifesi Ömer b. Abdülaziz tarafından İskenderiye okulu tıp bölümü Harran'a getirilmiştir (M.S. 717-720). Abbasi hükümdarı Harun Reşit zamanda Harran Okulu'nun etkinliği arttırmıştır. İbn Şeddat, Harran'da 4 medresenin varlığından bahsetmektedir."
Bu bölgede bulunan ve 'Cennet', 'Cuma' adlarıyla anılan Harran Ulu Cami, Anadolu'nun ilk en büyük camisi olarak biliniyor, Anadolu'nun en zengin taş süslemeli cami ile şadirvanlı, revaklı en büyük avlulu cami unvanına sahiptir. M.S.260'da Mogollar tarafından yakılıp yıkılmıştır. Kazılarla bu cami ile ilgili kalıntıların da ortaya çıkması bekleniyor. Kazılarla kale içerisindeki saray olarak bilinen İçkale'nin kalıntıları da bulunacak. 3 katlı olarak geçen sarayın 150 odalı olduğu bazı kaynaklarda yer aldığı belirtiliyor. Kazı çalışmaları ile Harranlı 137 bilim insanı ile ilgili yeni bilgilere ulaşılması da bekleniyor. Çoğu, Bağdat, Rakka ve Halep'de eğitim gören ve ders vere bilim damları arasında ise şu ünlü isimler de yer alıyor: "Astronom-filozof, çevirmen Sabit bin Kura, astronom el-Battani, Cabir bin Hayan, din bilgini Şeyh-ül İslam İbni Teymiyye, Hadis alanaında El-Ruhavi, tıp, felsefe, matamatikçi İbrahim bin Zahrun, Hadis, Fıkıh, Tevsir, tarih alanlarında Yezid el Harrani ve Hiram el-Harrani."
Kazılar ile Harran'ı çevreleyen surlarda ortaya çıkmaya başladı. Elips şeklinde 1350x1000 metre ebadında, yaklaşık 4kilometre uzunluğundaki surların, 8m. yüksekliğinde ve 1.50 metre genişliğinde olduğu belirlendi. Görülebilen sur kalıntıları Orta Çağ'a ait olduğu tahmin edilirken, surların molozla doldurulmuş olup, zayıf kireçtaşı ile kaplı olduğu belirlendi. Surların üzerinde ise 6 kapı yer alıyor.
KONİK KUBBELİ EVLER
Harran'ın yazın 45 dereceye ulaşan sıcağından korunmak için arı kovanı biçiminde konik kubbeli ev mimarisi oluşmuştur. Yontma taş döneminden beri bu bölgede bu ev tipi tercih edildiği, bu evlerin yazın serin, kışın ise ılık bir mekan oluşturduğu biliniyor. Yaklaşık 400 metre çapında olan höyüğün, 25 metre yüksekliğinde olduğu tespit edilirken, bölgenin Prehistorik çağlardan, Eyyubiler dönemine kadar yerleşim yeri olarak kullanıldığı görülüyor. - ŞANLIURFA