Haberler

Hastane Enfeksiyonlarının Türkiye'ye Yıllık Maliyeti 2 Milyar Dolar

Abone Ol

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Prof.Ata Nevzat Yalçın, Türkiye’de yılda en az 100-200 bin dolayında sağlık-bakımıyla ilişkili enfeksiyonunun görülebileceğini, bunun da Türkiye'ye maliyetinin iki milyar doları aştığını söyledi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Prof.Ata Nevzat Yalçın, Türkiye'de yılda en az 100-200 bin dolayında sağlık-bakımıyla ilişkili enfeksiyonunun görülebileceğini, bunun da Türkiye'ye maliyetinin iki milyar doları aştığını söyledi.

Hastanelerde enfeksiyonunun olması ölüm oranlarında ciddi artışa neden oluyor. Aynı zamanda da hastanede kalış süresini, doğal olarak da maliyeti çok artırıyor. Bu enfeksiyonların azalması, hem hastalıkların hem de ölümlerin ciddi şekilde azalmasını sağlıyor.

7-9 Mart tarihleri arasında İstanbul'da, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği'nce gerçekleştirilecek olan "Sağlık Bakımıyla İlişkili Enfeksiyonlar Sempozyumu'nda, bu alandaki en son bilgiler paylaşılacak.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof.Dr. Önder Ergönül, hastane enfeksiyonlarının sağlık bakımı verirken yani sağlık hizmetini sunarken istenmeyerek gelişmiş enfeksiyonlar olduğunu kaydetti.

Bu enfeksiyonların, dirençli toplumda çok rahatlıkla olmayan her zaman görmeyeceğimiz tarzda olan enfeksiyonlar olduğunu belirten Ergönül, "İnsanlarda hastalık yapan mikroorganizmaların, bakteriler açısından virüsler açısından mantarlar açısından en tehlikeli olanlarıdır diyebiliriz.

Bu enfeksiyonlar hastanede belli alanlarda daha fazla görülüyor. Hastaya bir takım ilaç verilmişse, kemoterapi yapılmışsa, ufak cerrahiler girişimler yapılmışsa o zaman risk daha fazladır. Yoksa poliklinik sırasında beklerken dahili hastalarda beklediğimiz ve bunun için kullandığımız tabir değildir. Risk özellikle girişim yapıldığında,cerrahi girişimler veya insan vücuduna katater yerleştirilmesi, sonda takılması gibi durumlarda artan bir şeydir. Yoğun bakım üniteleri bu enfeksiyonların en çok görülebildiği yerlerdir. Türkiye'de belli dönemlerde belli bakteriler öne çıkmıştır. Geniş ölçekli salgın yapmıştır gerçekten. Türkiye ve benzeri ülkelerde. Türkiye bu enfeksiyonların görülme oranlarında diğer dünya ülkelerine göre çok kötü diyemeyeceğimiz ama çok da iyi diyemeyeceğimiz bir noktada" dedi.

Prof. Dr.Ergönül, hastane enfeksiyonundan en çok yaşlı grubun etkilendiğini belirterek, "Kişilerin ek hastalıkları arttıkça, bu enfeksiyonlardan etkilenme ihtimalleri artmaktadır. Yaşlı gruplarda kalp, şeker hastalığı nörolojik hastalıklar kanser hastalarında risk artmaktadır yaş arttıkça. Nüfus yaşlandıkça bu tür problemleri daha çok göreceğiz" dedi.

EL YIKAMA EN ÖLÜMCÜL ENFEKSİYONLARIN ÖNÜNE GEÇEBİLİYOR

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Funda Timurkaynak da, özellikle sağlık çalışanlarının el yıkama alışkanlığı ile en ölümcül enfeksiyonların önüne geçmenin mümkün olduğunu kaydetti.

En etkili, pratik ve ucuz yöntemin el hijyeninin sağlanması olduğunu belirten Timurkaynak, "El yıkamak, yıkanmasını sağlamak sağlık çalışanlarını hastalarına dokunmadan önce el hijyeni konusunda uyarmak gerekiyor. Türkiye'de kesin veri yok ama yazık ki yok ABD'de yıllık yaklaşık 100.000 kişi hayatını kaydediyor. Sağlık çalışanları değil, hastalarını görmeye gelmiş hasta yakınları da, hastaların bizzat kendileri her fırsatta özellikle hastanede kalırken ellerini yıkamalıdırlar. Bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki her işlemden önce ve sonra el yıkanırsa, hastane enfeksiyonları da ciddi ölçüde azalmıştır. Çok basit sadece 20-30 saniyemizi ayırarak aslında hayat kurtarabiliyoruz" dedi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Prof.Ata Nevzat Yalçın, Türkiye'de sağlık bakımıyla ilişkili enfeksiyonların sıklığı ile ilgili yeterli veri olmadığını kaydederek, "Bugüne kadar gerçekleştirdiğim çalışmalar ve uluslar arası verilerin ışığında Türkiye'de yılda en az 100 - 200 bin dolayında sağlık-bakımıyla ilişkili enfeksiyonunun görülebileceğini düşünüyorum. Bu enfeksiyonların ülkemize maliyetinin iki milyar doları aştığına inanıyorum. Ayrıca belirli infeksiyonlarda (ventilatörle ilişkili pnömoniler, kan-dolaşımı infeksiyonları) daha fazla olmak üzere çok sayıda hastanın kaybedildiği de önemli bir gerçektir" dedi.

HASTANELERDE ENFESKİYON KONTROL TİMLERİ BULUNMALI

Prof.Dr. Önder Ergönül, hastanelerde enfeksiyonu ile mücadele etmek için organizasyonel yapı gerektiğinin altını çizdi. Ergönül, "Kurumların buna önem vermesi gerekir. Hastanelerde enfeksiyon kontrol ekipleri bulunmalı. Bunlar enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji bölümlerine bağlı çalışırlar. Düzenli olarak oluşabilecek enfeksiyonları tespit edip,gereken önlemleri alırlar .Sadece hastanın tedavisi ile ilgilenmezler, enfeksiyonun hastalara bulaşmaması için de gereken kontrol önlemlerini de bu ekip alır. Bu ekip baktığınız zaman hastanede gözükmez ama bir tür hastanelerin koruyucu sağlık hizmeti gibi çalışırlar. Çok çok önemlidir. Eenfeksiyon kontrol ekibi başarılı olduğunda çok daha az enfeksiyon görülmektedir. 200 yataklı hastanede en az 3 enfeksiyon hemşiresinin bulunması gerekir" dedi.

HASTANE ENFEKSİYONU İLK İSTANBUL'DA TANIMLANDI

Prof.Dr. Önder Ergönül, ilk hastane enfeksiyonunun Kırım Savaşı'nda yaralanan İngiliz askerlerine bakmak için İstanbul'a gelen hemşire Florence Nightingale tarafından tanımlandığını vurgulayarak, "Florence Nightingale, 1950 yılında İstanbul'da hastane enfeksiyonlarını doğru bir şekilde gözlemleyen ve bunu kayda geçirip yayınlayan kişidir. Bu dünya tarihinde modern tıpta ilk kez İstanbul'da yapılmıştır. Çok önemli bir durumdur. Florence Nightingale,Kırım Savaşın'nda İngiliz askerlerini tedavi etmek için gelmiş bir kişidir. Hemşirelik mesleğinin profesyonel olarak kurulmasının öncüsüdür. Florence Nightingale, tam hastalar taburcu olurken Selimiye Kışlası'nda yani askerler taburlarına gitmek üzere taburcu edildiği düşünüldüğü sırada onlarda başka hastalıklar olduğunu gözlemlemektedir. O tarihte bakteriler, mikroplar tanımlanmamıştır, bilinmemektedir, mikro canlılar mikroskopla görülmemektedir. Ama bunların enfeksiyon olabileceğini düşünüp tek tek bunları izleyerek kartlarına yazmıştır, gözlemlerini Londra'da yazmıştır. O noktada tarihsel noktadayız. 10 seneyi aşmış hemşire sayımız 30'u bulmamıştır, biz tarihten geleceğe bir köprü kurmak istiyoruz. Umutla geleceğe bakacağımız bir tespit yapmak istiyoruz" dedi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Nevzat Yalçın Önder Ergönül İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title