Hastaya Deprem Etkisi Hissettiren Dev Damar Anjiografik Yöntemle Kapatıldı
Antalya’da bir hastanın kalbinde fazladan oluşan 8 milimetrelik ‘dev damar’ başaralı bir operasyonla kapatıldı.
Antalya'da bir hastanın kalbinde fazladan oluşan 8 milimetrelik 'dev damar' başaralı bir operasyonla kapatıldı. Doğuştan kalp hastası Mustafa Kaymak, damarın kalbinde yüksek oranda çarpıntı yaptığını belirterek, "Önceden yatağa yattığımda deprem oluyor gibi titriyordum. Şimdi bu durum tamamen kesildi" dedi.
Manavgat ilçesinde yaşayan ve doğuştan kalp hastalığı nedeniyle kalbi büyüyerek, kalp yetmezliği yaşayan 3 çocuk babası 64 yaşındaki Mustafa Kaymak'a yıllarca teşhis konulamadı. Tedavi olmak için geldiği özel hastanede yapılan koroner anjiografisi sonrası iki kalp damarında gerçek kalp damarının akımını çalan fazla damarların olduğu tespit edilen Kaymak'a uzman hekimler tarafından anjiografik yöntem uygulandı. Oluşan fazla damar, başarılı bir operasyonla özel bir kapatıcı cihazla kapatıldı.
"Önceden yattığımda deprem oluyor sanıyordum"
1992 yılından bu yana birçok sıkıntı yaşadığını ifade eden Mustafa Kaymak, "Birçok hastaneye gittim ancak herhangi bir sonuç almadım. Önceden yatağa yattığımda deprem oluyor gibi titriyordum. Şimdi böyle bir şey yok tamamen kesildi. Gerçek bir deprem olsa, önce hastalığımı hatırlar korkarım ama sonra deprem olup olmadığını ayırt ederim" dedi.
Babasını her 4 yılda bir devamlı hastanelere götürdüklerini belirten Ali Kaymak, "Manavgat'tan Antalya'ya gelene kadar bir leğeni kan dolduruyordu. Şimdi bu sıkıntıları giderdiğimize inanıyoruz. Şu anda babam daha rahat ve daha iyi. Babamın yanında otururken bile kalp atışları çok yüksek bir şekilde hissediliyordu" diye konuştu.
Başarılı operasyonu gerçekleştiren Yaşam Hastanesi Kardiyolog Uzmanı Dr. Tunca Pişkin, Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Doğan Erdoğan ve Kalp Cerrahı Doç. Dr. Gökhan Özerdem açıklamalarda bulundu.
"Türkiye'de böyle büyük bir oluşum daha rapor edilmemiş"
Hastanın yaklaşık 20-30 yıldır şikayeti olduğunu söyleyen Kardiyolog Uzmanı Dr. Tunca Pişkin, "Ancak bir çözüme ulaşılamamış. Anjiografi sonrası kendi damarları dışında yaratıştan gelen, olmaması gereken damarsal bir ağ olduğunu fark ettim. Dünyada böyle vakalar çok az var. Ancak Türkiye'de böyle büyük bir oluşum daha rapor edilmemiş. Ekip olarak anjiografik yoluyla kapatma kararı aldık" ifadelerini kullandı.
"120-130 olan kalp hızı, 70-80'e düştü"
Hastalığın yıllarca çok basit bir kalp yetersizliği olarak değerlendirildiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Doğan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"8 milimetre çapında bir fistül. Bayağı büyük bir damar ağı. Kalp takımı olarak anjiografik yöntem için uygun cihazı seçtik. Ana korner damardan girerek, fistül dediğimiz oluşumun ağzına gelip cihazı yerleştirdik. Pıhtılaşma sağlandıktan sonra oluşumun tamamen kapandığını ve ilginç şekilde hastanın 120-130 olan kalp hızı anında 70-80'lere düştü. İşlem bittikten sonra hastanın rahatça sırt üstü yatabildiğini gördük. Ertesi gün de yatağını indirmiş çok rahat bir şekilde yatıyordu. hiperdinamik kalp yetersizliğinden dolayı hasta deprem oluyormuş gibi bir hisse kapılıyordu. Bu yöntem yurt dışında 1 kez uygulanmış onda da farklı bir cihaz kullanılmış. İşlemi kalp damarlarına zarar vermeden yapmak gerekiyor."
"İp üstünde cambazlık"
Kalp Cerrahı Doç. Dr. Gökhan Özerdem ise, "Bizde hekim tek başına karar vermiyor herhangi bir tedaviye. Basit tedaviler dışında komplike hastaların hepsine biz ortak karar veriyoruz. Neredeyse yapılacak işlemin türüne ve şekline kadar ortak karar veriyoruz. Biz buna kalp takımı çalışması diyoruz. İlk defa Amerika'da uygulanan bir yöntemdi. Türkiye'de biz bunu Ankara Yüksek İktisas'ta uyguluyorduk. Klinikte uygulanması çok nadirdi. Bu hastanın büyük şansı kardiyologun tek başına hastaya müdahale etmemesi oldu. Biz bu hastaya cerrahi de yapabilirdik. Ancak hastaya en az zararı verecek en hızlı yöntemi düşündük. Arkadaşlarımızın yaptıkları, ip üstüne cambazlık gibi. En büyük destekçileri de bizi çünkü arkalarında duruyoruz. Herhangi bir komplikasyon olursa biz cerrahi olarak devreye girecektik. Hiçbir komplikasyon olmadı. Dünyada benzer hastalar var ama çok az. Türkiye'de yayınlanmış böyle bir vaka görmedik. Eskiden bu tarz vakalara cerrahi yapılırdı. Özellikle kalp çok büyüdüğü için kapakta fonksiyon bozukluğu başlamış. 6 ay içinde kapaktaki fonksiyon bozukluğunun da düzelmesini bekliyoruz. Artık kalp küçülmeye başlayacak. 60 senelik bir problemin 6 günde düzelmesini beklemiyoruz ancak 6 ay içinde düzelir. 6 sene içinde çok daha iyi düzelir" dedi. - ANTALYA