Haberler

Hava Kuvvetlerinin "Mahrem İmamlar"I Hakim Karşısında

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına yönelik dava kapsamında 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personelin yargılanmasına, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına yönelik dava kapsamında 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personelin yargılanmasına, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya tutuklu, tutuksuz 157 sanık ile avukatları ve yakınları katıldı.

Eski Hava Pilot Üsteğmen sanık Ahmet Alkın, avukatı duruşmaya gelmemesine karşın savunma yapmak istediğini söyledi.

Suçlamaları kabul etmeyen Alkın, FETÖ ile hayatı boyunca hiçbir irtibatının olmadığını, FETÖ'yü de lanetlediğini belirtti.

Üniversite sınavıyla Hava Harp Okulunu kazandığını ve 2011'de mezun olduğunu anlatan Alkın, F-16 eğitimi için Ankara'ya tayin olduğunu, Bandırma'da görev yaparken tutuklandığını belirtti.

Hakkında aleyhine beyanda bulunan Ufuk Işık'ı hiç görmediğini aktaran ve beyanlarını kabul etmeyen Alkın, Işık'ın kendisiyle görüştüğünü söylediği tarihlerde İzmir'de görevli olduğunu bildirdi.

Işık'ın beyanının çelişkilerle dolu olduğunu savunan Alkın, verdiği bazı bilgilerin personel dosyasında ulaşılabilir bilgiler olduğunu söyledi.

Ahmet Alkın, Işık'ın FETÖ'nün talimatıyla kendilerinden olmayan subayların TSK'dan uzaklaştırılması amacıyla bu tür beyanlarda bulunduğunu iddia etti.

15 Temmuz'da darbecilere karşı uçan az sayıdaki pilottan biri olduğunu ifade eden Alkın, bunun FETÖ'cü olmadığının en büyük göstergesi olduğunu belirtti.

Alkın, "Darbenin bastırılmasında görev aldım. Görevim havadaki darbecileri etkisiz hale getirmek, gerekirse vurmaktı. Canım pahasına darbenin bastırılmasına katkı sağladım." savunmasını yaptı.

17 Temmuz'da ikinci bir kalkışma için istihbarat geldiğini dile getiren Alkın, hava sahasını kontrol eden 2 pilottan birinin kendisi olduğunu aktardı. Sanık Alkın, gözaltına alınıncaya kadar hava kontrolünü sağlama görevini yürüttüğünü bildirdi.

"Katalog evlilik" sorusu

Mahkeme Başkanı Sebahattin Sarıdoğan'ın "Katalog evliliği yaptığın iddia ediliyor. Eşinizle nasıl tanıştınız, nerede evlendiniz?" sorusu üzerine Alkın, harp okulunda öğrenciyken, Yıldız Teknik Üniversitesinde öğrenim gören eşiyle arkadaş grubunda tanıştıklarını, daha sonra evlendiklerini söyledi.

Başkan Sarıdoğan'ın, 15 Temmuz'da darbenin başarısız olduğunun anlaşılması sonrasında örgütün darbe karşıtı gibi görünülmesi talimatı verdiğinin bilindiğini belirtmesi üzerine Alkın, Korgeneral Yılmaz Özkaya'nın o gece hava kuvvetlerini yönettiğini, saat 24.00'ten önce kendisi dahil 4 pilotla görüştüğünü, "Darbeci olmadığınıza inanıyorum, sizi darbeye karşı görevlendireceğim." dediğini aktardı.

Alkın, "FETÖ mensuplarıyla ilgili bilgisinin olup olmadığı" yönündeki soruya karşılık, savaş pilotlarının çok yoğun mesai yaptığını, yalnızca uçuş üzerine konuşulduğunu, ayrıca hava kuvvetlerinde bu konuda soruşturma geçiren kimsenin bulunmadığını anlattı.

Sanık Alkın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bomba atan pilotlarla ilgili soru üzerine de "Hepsi benden üst seviyede, öğretmen diyebileceğim seviyede pilotlar. Uçuş dışında muhabbetim yoktu. Rütbece üstümdü." dedi.

F-16'nın neler yapabileceğine herkes şahit oldu

Eski Hava Pilot Üsteğmen sanık Ahmet Erduran da 15 Temmuz gecesi vatanın savunması için darbeye karşı uçuş yaptığını belirterek, "Örgütten emir alan biri olsaydım darbeye aktif katılmamam için hiçbir neden yoktu. Silah yüklü bir F-16'nın neler yapabileceğine herkes şahit oldu.

Ben hava kuvvetlerinin güvenilir kaynaklarından gelen emirlere göre hareket ettim. Kanunlara aykırı hareketim olmamıştır." savunmasını yaptı.

Hakkında beyanda bulunan Ufuk Işık'ı tanımadığını iddia eden Erduran, Işık'ın kendisi hakkında verdiği bilgilere sosyal medyadan bile ulaşılabileceğini vurguladı.

FETÖ'nün TSK'daki bir çok kişi hakkında fişleme yaptığını da anlatan Erduran, hakkındaki bilgilerin bu eksende olduğunu ve iftira niteliği taşıdığını ileri sürdü.

Mahkeme Başkanı Sarıdoğan'ın, "Neden size iftira atsınlar? Sizin bu örgütle bağlantısı olan kimseyle irtibatınız olmadı mı? Bu yapının varlığını herkes geçmişten beri bilir, hisseder. Önceki savunma yapan sanıklar da sizin gibi 'hiçbir şey bilmiyoruz' tavrı içindeler." demesi üzerine Erduran, yoğun bir programa tabi olduklarını, kimseyle bu tür konuşmalar yapmadıklarını, bu nedenle kimseyle ilgili FETÖ'cü olup olmadığı yönünde tespitte bulunamayacağını ifade etti.

Erduran, "Bunları, tamamen ortamı sulandırmak ve FETÖ'cü olmayan subayların TSK'dan tasfiyesi için bir çaba olarak düşünüyorum." dedi.

-Yazılı emir istemiş

Bir başka soru üzerine, darbe girişimini televizyondan öğrendikten sonra filo komutanı tarafından çağrıldığını, sadece yazılı emirle uçacağını belirttiğini anlatan Erduran, Birleşik Hava Harekat Merkezinden gelen emirle hareket ettiğini bildirdi.

Başkan Sarıdoğan'ın, "Darbeye karşı olduğunu söylemişler ya niye yazılı emir istediniz? Askerde her şey yazılı emirle mi oluyor?" sorusuna karşılık Erduran, "Hayır ama bu gibi olağanüstü durumlarda yazılı emir daha önemlidir." ifadesini kullandı.

"Yazılı emir gelmese uçmayacak mıydınız?" sorusuna Erduran'ın "Sözlü emirle uçmayacaktım" karşılığını vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Sarıdoğan, "Başbakan 'uçakları kaldırın' dediğinde Eskişehir'deki komutan da aynı şekilde yazılı emir istemişti. Akıbetinden bilginiz var mı?" diye sordu. Erduran, "Bilgim yok." karşılığını verdi.

Erduran, Milli Savunma Bakanlığı avukatı Zafer Çoktan'ın sorusu üzerine FETÖ'den ve elebaşı Fetullah Gülen'den şikayetçi olduğunu söyledi.

-"15 Temmuz'da izinliydim"

Eski Hava Pilot Üsteğmen sanık Ahmet Fakioğlu da FETÖ üyesi olmadığını, örgüte ait okul, dershane, yurda gitmediğini, kimseye himmet vermediğini, bankalarına para yatırmadığını ileri sürdü.

15 Temmuz hain darbe girişimini lanetleyen Fakioğlu, Akıncı Üssü'ndeki kurs sonrasında kendi isteğiyle Diyarbakır'a tayin olduğunu, teröristlere karşı mücadele ettiğini savundu.

15 Temmuz'da izinli olduğunu belirten Fakioğlu, o gün uçabilecekken izinli olmasının FETÖ üyesi olmadığının en büyük kanıtı olduğunu ifade etti.

Kimin attığı belli olmayan bir e-posta ile gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirten Fakioğlu, aleyhine beyanda bulunan Ufuk Işık'ın verdiği bilgilerin sosyal medyadan ya da fişleme yoluyla alınabilecek bilgiler olduğu iddiasında bulundu.

Başkan Sarıdoğan'ın, "Kimse seni çağırmadı mı? Böyle bir durumda darbe karşıtı olduğunuzu gösterir anlamda olumlu bir hareketiniz olması gerekmez miydi?" sorusu üzerine Fakioğlu, "Komutanımdan bir emir gelmesini bekledim, kimin ne olduğunu anlamadığımız için evdeydim emir gelmediği için gitmedim." diye konuştu.

"FETÖ'nün varlığını biliyor muydun?" yönündeki soruya karşılık Fakioğlu, "17-25'ten sonra terör örgütü olduğuna kanaat getirdim." ifadesini kullandı.

-Öğretmen sanık inkar etti

İddianamede, FETÖ'nün mahrem yapılanmasında Akıncı Üssü'nde örgüt adına subaylardan sorumlu "abi-öğretmen" olarak görev yaptığı belirtilen sanık Ahmet İnce de hakkındaki iddiaları reddetti.

Terör örgütü içinde yer almadığını, kod adı kullanmadığını ileri süren İnce, örgüte bağlı sendikalardan Pak Eğitim-İş sendikasına, "5 lira gibi az bir miktarla sendika aracılığıyla haklarını savunacağı" düşüncesiyle üye olduğunu belirtti.

Sanık İnce, beden eğitimi bölümünde okurken maddi zorluklar nedeniyle iş aradığını, FETÖ ile bağlantılı özel Hasan Tanık Okulunda sözleşmeli beden eğitimi öğretmeni olarak işe başladığını anlattı. İnce, okulda terör örgütü FETÖ ile ilişkili bir eyleme rastlamadığını, kimlerin FETÖ'cü olduğunu bilmediğini iddia etti.

Başkan Sarıdoğan'ın, "Seni teşhis etmişler. Neden sen hedef seçildin, kim, neden seni hedef alsın?" sorusu üzerine, teşhis edenlerin etkin pişmanlıktan yararlanmak için kendisine iftira attığını ileri sürdü.

FETÖ bağlantılı, KHK ile kapatılan kurumlarda çalıştığını kabul eden İnce, FETÖ kapsamında başka bir davanın sanığı Naci Tosun ile 16 kez telefon görüşmesi kayıtlarını ise kabul etmedi. İnce, öğrenciyken, kendi adına aldığı bir hattı kuzenine verdiğini, bu görüşmelerin o hatla yapılmış olabileceğini ileri sürdü.

"İsmimi neden verdi bilmiyorum"

Akıncı Üssü'nde mühimmat eski subayı olan sanık Ali Ateş de hakkındaki suçlamaları reddetti.

Hiç bir örgütle bağlantısının bulunmadığını ileri süren Ateş, 15 Temmuz günü havanın sıcak olduğu gerekçesiyle mesainin erken bitirildiğini, bu nedenle kendisinin de saat 13.00 civarında Akıncı Üssü'nden ayrıldığını ve bir daha dönmediğini anlattı.

Görevinin kurulu mühimmatı etkisiz hale getirmek olduğunu söyleyen Ateş, darbe girişiminden yaklaşık 20 gün sonra savcılığın emriyle Akıncı Üssü 4. Ana Jet üssündeki kalan mühimmatı temizlemekle görevlendirildiğini, ardından tayinin çıktığını, sonra da gözaltına alındığını söyledi.

İddianamede aleyhinde tek bir kişinin ifade verdiğini, bundan başka bir delil bulanmadığını ileri süren Ateş, "Bu şahıs güvenilir bir tanık değildir, ismimi neden verdi bimiyorum.

Kendisini Harp Okulu'ndan tanıyorum." ifadesini kullandı.

Başkan Sarıdoğan'ın soruları üzerine de Ateş, Anadolu Lisesi mezunu olduğu, FETÖ'nün okullarına ya da dershanelerine gitmediğini, kimseye himmet adı altında para vermediğini, darbe gecesi evinde olduğunu kaydetti.

Kaynak: AA / Güncel

Ahmet İnce Ufuk Işık TSK Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title