Herşey Migros Kasalarının Önünde Bitti
Erkan Mumcu, "Parti Hukukunu Korumalıyım" Diyerek Ntv'ye Çıkma Kararı Aldı. Bütünleşme İçin Büyük Çaba Gösteren Safder Gaydalı Hemen Aradı:
ERKAN Mumcu, "Parti hukukunu korumalıyım" diyerek NTV’ye çıkma kararı aldı. Bütünleşme için büyük çaba gösteren Safder Gaydalı hemen aradı:
- Sakın birleşmeyle ilgili tek kelime etme.
- Yok, zaten Anayasa paketini konuşacağım.
Ancak Mumcu, bir sorunun cazibesi üzerine bu sözünü tutamadı. Programdan sonra da ilk arayan Gaydalı oldu:
- Çok kişi ne güzel konuştun, diyecek; ama ben artık seninle değilim.
O sırada heyetler toplantısı bitmişti, bu kez Keçeciler aradı:
- Ya yayına girmeseydin, en az bir saat bekleseydin.
DP tarafı da imzalatmak için uzlaşma zaptını Ağar’ın önüne koyuyordu.
- Adam bizi yalancılıkla, sahtecilikle suçlarken ne mutabakatı?
Ağar, bununla kalmadı, iki gün sonraki Anavatan kongresine de gitmedi.
Zaten önceki gece de Başkanlık Divanı’nı kapatırken işareti vermişti:
- Fermuarmış, zincir modeliymiş. Yok öyle, kapatıp gelecek. Vurur geçeriz. Mesut Bey ve adamları bize yeter. Listesinde hiç düzgün değil.
Dediğini yaptı ve Anavatan kongresi yerine Matematik Olimpiyatı’na gitti.
Bütünleşme süreci başarısızlıkla sonuçlanınca, bu kez de ittifak için devreye giren arabulucular 4 Haziran’da Ağar’a, Mumcu’yu arttılar:
- Türkiye umutlandı; seni de beni de tuzağa düşürdüler.
- Ben böyle düşünmüyorum, niyetinizden kuşkuluyum.
- Merak etme, listelerde boş yerler var, doldururuz.
DP listelerinden Anavatan’a 24 kişilik yer açılacaktı; ama olmuyordu.
Son gün 8 Haziran’dı, heyetler Ağar’ın evinde karargáh kurdu.
Sıra İzmir’e gelince Anavatan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Erdemir, Işılay Saygın’ın yerine 1. sıraya Anavatan İl Başkanı İhsan Bilgiç’i önerdi.
Ağar, "Kimse beni Işılay Hanım’la karşı karşıya getiremez" diye patladı.
- Oraya YSK’ya yapılacak itirazdan sonra Erkan Bey’i yazacağız da...
- Kardeşim o zaman hay hay; ama şimdi yazalım, yoksa olmaz.
Görüşmeler zorlaşınca Emel Ağar dayanamadı, müdahale etti:
"Mehmet, daha serinkanlı, diğerlerinin açısından da bak. Hemen kestirip atma. Daha anlayışlı olalım arkadaşlara."
Arabulucu Burhan Özfatura, Mumcu’nun evine gitti:
- Sayın Ağar, ’Erkan Bey, Elazığ 1. sırada olsun, ben 2. sırada’ diyor.
Mumcu’dan önce danışmanı Sabri Bayar atıldı:
"Mehmet Bey Isparta’dan 1, Erkan Bey 5 olsun."
Aynı gün YSK Başkanı, saat 14.00’te açıklama yaptı:
"Bir partinin listesine yazılan, başka partinin listesinde olamaz."
Açıklama üzerine Ağar, Mumcu’ya belki de hayatının son telefonunu açtı:
- Bu durumda önerdiğiniz bazı isimleri yazamayız.
- Mehmet Bey, artık yetki sizde. Ne yaparsanız yapın.
Mumcu, saat 15.00’te Anavatan Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş’a seçime katılmama kararını YSK’ya bildirmesini söylerken, liderlerin bu son konuşmasından önce Ağar’ın evinden çıkmış olan heyet, DYP Genel Merkezi’ne varmıştı.
Son rötuşun ardından listeler YSK’ya gidecekti. DYP Genel Merkezi çok kalabalıktı ve yağmur yağıyordu.
DP’li Mahmut Nedim Bilgiç, Gültekin Uysal ve Anavatanlı Fetullah Gündüz binanın alt katındaki Migros’a sığındılar.
Kasaların önünde son konuşmalarını yapıyorlardı. 16.10’da telefonu çalan Uysal, biraz ileriye geçti:
- Tamam efendim, olur efendim, peki efendim.
Telefonu kapattı, "Fetullahçığım, bu iş bitti, olmuyor" dedi.
Ağar’ın "mutsuz son" telefonu, yağmurla beraber gelmişti.
Artık bu senin şerefine kalıyor
Ayıp ettin yapmazsak yiğitlik yok demek
DP, Genel İdare Kurulu seçimli kongre yapmıyor, aday listelerinde de belirsizlik sürüyordu. 28 Mayıs’taki buluşmada Mumcu, Ağar’a yüklendi:
- Bu işler artık senin şerefine kalıyor.
- Ayıp ettin, bu kadarını da yapmazsak yiğitlik yok demektir.
31 Mayıs’ta Gölbaşı’nda bir çiftlikte buluştuklarında son kez yüz yüze görüştüklerini bilmiyorlardı.
Mumcu, "YDP’yi de kurduk. Siz kongre yapana kadar biz YDP’ye katılalım" dediğinde Ağar, YDP adını ilk kez duyduğunu söyledi, şaşırdı. Mumcu, bunun üzerine, "Güven duymuyorsanız, siz bir parti kurun, oraya iltihak edelim" dedi; ama bu öneri de yanıtsız kaldı. Cumhurbaşkanı seçimi turu için, "19.00’da" buluşuruz deyip ayrıldılar.
19.00’da Ağar arayıp, "22.00 olur mu?" diye sorduğunda yine, "Tamam" yanıtı aldı; ama 22.00’den itibaren Ağar’ın telefonu artık sessizdeydi. Ertesi günü panikleyen kurmaylar devreye girdi.
Saat 10.00’da arabasından kendisini arayan Mumcu’ya Ağar, "Arkadaşlar YDP işine karşı, bir heyet kuralım konuşsunlar" dedi.
Heyetler hemen toplandı, bir uzlaşma söz konusuydu. Ama, DP kongresi toplanamayacağı için Keçeciler, Mumcu’yu aradı:
- Bunların kongre toplamaya niyeti yok.