Hesap Ödeme" Cinayeti Davası
Bakırköy'deki bir lokantada hesabı ödeme tartışması nedeniyle 1 kişiyi öldürüp 2 kişiyi yaraladığı iddia edilen İdris Alakuş'un yargılanmasına başlandı.
Bakırköy'deki bir lokantada hesabı ödeme tartışması nedeniyle 1 kişiyi öldürüp 2 kişiyi yaraladığı iddia edilen İdris Alakuş'un yargılanmasına başlandı.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık İdris Alakuş, müştekiler Filiz Erdem ve Hüseyin Erdem ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık İdris Alakuş, olay gecesi Savcı Karabulut ile buluştuklarını, kendisinin biraz alkol aldığını, sonra da çorba içmeye çıktıklarını söyledi.
Sanık Alakuş, çorba içtikleri mekanda hesap istedikleri garsonun "Sizden hesap alamam." dediğini, neden alamayacağını sorduğunda da garsonun "Ağabeyimiz burada, senden hesap alamayız." ifadesini kullandığını anlattı.
Alakuş, "Garsonun 'Ağabey' diye kastettiği kişi, rahmetli Hasan Erdem'miş. Sonra Hasan benim masama gelerek, 'Sen kimsin? Hesap ödeyemezsin.' dedi. Ben de 'Siz buyurun yiyin için, önce kim geldiyse hesabı o öder.' dedim. Bana hakaret etti. Ben kendisini tanımıyordum, hayatım boyunca hiç görmemiştim. Ben de iş yeri müdürünün yanına gittim, 'Tanımadığım biri hesabı ödüyor.' dedim. Bana 'Hasan ağabeyimiz, tamam, biz hallederiz.' dedi. Masama döndüğümde Savcı ile Hasan konuşuyordu. Hasan'ın bana yaptıkları ağırıma gitti, restorandan çıktım." diye konuştu.
Restorandan çıktıktan sonra dükkana gittiğini ve silah aldığını aktaran Alakuş, dükkana silah almak için gitmediğini savundu. Sanık Alakuş, şunları anlattı:
"Arkadaşımı almak için restorana gittiğinde Hasan ile Savcı'nın aynı masada oturduğunu gördüm. Hasan bana 'Biz seni kovmadık mı? Yine mi geldin çakal? Senin gibi kaç kişi yanımda ekmek yiyor, sen kimsin?' dedi. Bu durum ağırıma gitti. 2 el ateş ettim. Oradan kaçmak istedim. Alkolün de etkisiyle tam olarak ne yaptığımı hatırlamıyorum. Oradan uzaklaşmak isterken korktuğum için yere de bir el ateş ettim ve daha sonra ticari bir arabayla olay yerinden kaçtım."
Müşteki Hüseyin Erdem de ölen kişinin ağabeyi olduğunu, olayı görmediğini anlatarak, kardeşinin hasımlarının bulunmadığını söyledi. Erdem, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Bir diğer müşteki Filiz Erdem de ölen kişinin eşi olduğunu ve olay yerinde olmadığını söyledi.
Duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirilme kararı çıkartılmasına hükmeden mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 23 Nisan 2016'da sanık İdris Alakuş'un Güngören'de içki içmeye başladığı, diğer sanık Savcı Karabulut'un gecenin ilerleyen saatlerinde Alakuş'un yanına geldiği ve daha sonra çorba içmek için Bakırköy'deki bir lokantaya gittikleri belirtiliyor.
Lokantada Kazım Ünlütürk ve Adem Canpolat'la çorba içen Hasan Erdem'in, Karabulut'u görünce yanlarına giderek selam verdiği, bir süre sonra sanık İdris Alakuş'un hesabı istediği aktarılıyor.
İddianamede, "İdris Alakuş'un hesabı istediği, ancak maktulün kendisine 'Sen bizim misafirimizsin, hesabı ben ödeyeceğim.' demesi üzerine sinirlenen Alakuş'un 'Sen benim masama geldin, hesabı ben öderim.' biçiminde karşılık verdiği ve aralarında gerginlik oluştuğu, alkolün etkisiyle aşırı reaksiyon veren sanık Alakuş'un tavrı karşısında maktul Erdem'in 'Tamam hesabı sen öde.' diyerek, tartışmayı kapatmak istediği, bir süre sonra sanığın hesabı ödeyerek gergin biçimde mekandan ayrıldığı anlaşılmıştır. Olay yerinde kalan maktul ve diğer sanık Savcı Karabulut'un ise sohbet etmeye devam ettikleri, yaklaşık 15-20 dakika sonra yeniden mekana gelen Alakuş'un doğrudan maktul ve Karabulut'un oturduğu masaya yönelerek, üzerinde bulunan tabancayı çıkartarak, yakın mesafeden 2-3 el ateş ettiği ve kaçmaya başladığı, bu sırada kendisini durdurmaya çalışan Adem Canpolat ve Kazım Ünlütürk'ü de yaraladığı ve mekandan çıkıp uzaklaştığı tespit edilmiştir." denildi.
Sanık Savcı Karabulut'un savunmasında İdris Alakuş'u görmediği ve görüşmediği şeklinde ifade verdiği kaydedilen iddianamede, Karabulut ile Alakuş'un olaydan sonra 3 kez telefonla görüştüğü, Karabulut'un Alakuş ile irtibat sağlamasına rağmen bu durumu gizleyerek sanığın yakalanmasını engellediği ve kaçmasına imkan sağlamak kastıyla hareket ettiği anlatılıyor.
İddianamede, sanık İdris Alakuş hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, ikişer kez "öldürmeye teşebbüs" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından 19 yıldan 33 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede, sanık Savcı Karabulut'un ise "suçluyu kayırma" suçundan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
