Hindistan'daki başörtüsü yasağı İstanbul'da protesto edildi
İstanbul'da bir araya gelen bazı sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Hindistan'ın Karnataka eyaletinde üniversite öğrencilerine yönelik başörtüsü yasağı ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamaları protesto etti.
İstanbul'da bir araya gelen bazı sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Hindistan'ın Karnataka eyaletinde üniversite öğrencilerine yönelik başörtüsü yasağı ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamaları protesto etti.
Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camisi'nde toplanan gruptakiler, "Müslüman zulme sessiz kalamaz, mazlumların yanındayız, zalimlerin karşısındayız." yazılı pankartlar açtı.
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜRDER) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, buradaki açıklamasında, Çin ve Hindistan'ın yıllarca birbirleriyle rekabetle halinde olduğunu ve savaşın eşiğine geldiğini söyledi.
Müslümanlara zulüm ve İslam düşmanlığı konusunda iki ülkenin aynı politikaları uyguladıklarını savunan Kaya, "Özellikle son yıllarda yükselen Hindu milliyetçiliği ile yüzyıllardır Hint alt kıtasının asıl yerlisi olan, sahibi olan Müslümanları sanki dışarıdan gelen küçük bir azınlık muamelesine tabi tutup yok etmeye, ezmeye, onları sindirmeye dönük politikalar izlemeye başladığını görüyoruz. Bu bizler açısından çok üzücü bir durum." dedi.
Kaya, yaşananlara şaşırmadıklarını ifade ederek, "28 Şubat'ı hatırlayanlar olacaktır, aynı saçmalıkları söylüyorlardı. Müslüman kadınlar başörtüsünü bir aksesuar olarak örtmüyor. Allah'ın emri olduğu için örtüyor. Müslümanlar 14 asırdır başlarını örtüyorlar ve kıyamete kadar da başlarını örtecekler." diye konuştu.
"Batı, demokrasi ve insan haklarını yedikleri put haline getirmiş"
Aksa İlim ve Davet Merkezi (AKMER) Başkanı Hamza Er ise Hindistan'da Müslümanlara yapılan baskının sistemli bir şekilde arttığını belirtti.
Hindistan'ın Karnataka eyaletinde başlayarak diğer yerlere sıçrayan başörtüsü yasağının geçmiş acıları hatırlattığını kaydeden Er, "Kanada'da bir başörtülü öğretmenin görevinden alınması, Fransa'da kamuya açık yerlerde başörtüsü yasağının gerçekleşmesi ve nisan ayında yapılacak seçimler arifesinde bu söylemlerin artması açıkçası İslam düşmanlığının doğusu ve batısı olmadığını görüyoruz. Batı demokrasi ve insan haklarını kavramlarını açıkçası yedikleri bir put haline getirmiş." ifadelerini kullandı.
Doğu Türkistan Vakfı Mütevelli Üyesi Abdullah Oğuz ise Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 5 yıldır tam anlamıyla bir soykırım suçu işlediğini dile getirdi.
Oğuz, "Çinli gibi yaşamaktan kaçındığımız için zulme uğruyoruz. Doğu Türkistan, Çin zulmüyle adeta yeryüzündeki bir cehennem çukuru haline gelmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Gazeteci Adem Özköse ise Hindistan ve Çin'de Müslümanlara karşı yapılan zulümlere tepki göstermek için bir araya geldiklerini söyledi.
Özköse, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde tarihin gördüğü en büyük zulümlerden birine maruz kalındığını vurgulayarak, "Hindistan'ın farklı eyaletlerinde başörtüsü zulmü başladı. Bir zamanlar biz aynısını Türkiye'de görmüştük, 28 Şubat döneminde yaşanmıştı. Hindistan'daki kardeşlerimiz sırf başörtülü oldukları için okullara alınmıyorlar." şeklinde konuştu.