Hipnoz ve Işkence" Davası - Emekli Askeri Hakim Albay Üçok'un Açıklamaları

Emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un, 3 astsubayın "hipnoz ve işkence" ile ifadelerini aldığı suçlamasıyla 7,5 yıl hapse çarptırıldığı davada, Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden yargılanmasına başlandı.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Üçok ve avukatı Uğur Altun ile astsubayların avukatları katıldı. FETÖ soruşturması kapsamında Sincan 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Astsubaylar İsmail Dağ ile İzmir 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olan Ali Balta ve Orhan Güleç ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile iştirak etti.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Cenap Güneş, Kayseri Barosuna bağlı serbest avukat olarak çalıştığını ve 2009 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığında ifadesi alınan Ali Balta'ya zorunlu müdafi olarak atandığını söyledi.

Güneş, Balta'nın ifadesinin alınması sırasında Kayseri Barosundan telefonla arandığını ve zanlının avukatının geldiğini ancak içeri alınmadığının söylendiğini ifade ederek, şunları anlattı:

"Bunun üzerine orada bulunan Üçok ile bir hakime benim zorunlu müdafi olduğumu, Ali Balta'nın kendi avukatının geldiğini ancak içeri alınmadığı söyledim. Böyle bir şey olamayacağını, içeri girebileceğini hatta askerlerin gidip getirmelerini söylediler ancak Ali Balta, gelen avukatı istemediğini ve kendisini benim savunmaya devam etmemi istedi. Ben de ifadesini verene kadar oradan ayrılmadım."

Avukat Uğur Altun'un soruları üzerine sanığa CMK'ya aykırı bir şey yapılmadığını, sanıkta darp ve cebir izi görmediğini ve psikolojik baskı altında olduğuna ilişkin izlenim edinmediğini dile getiren Güneş, astsubay olan Ali Balta'nın Albay Üçok karşısındaki rahat tavırlarının dikkatini çektiğini kaydetti.

Üçok da "Bu, FETÖ'nün TSK içerisinde yaptığı ilk operasyondur." dedi.

Cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada kendisine gelen mektupta, FETÖ elebaşı Gülen tarafından işinin bitirilmesi için Adli Tıp Kurumu, HSYK ve Yargıtaydaki FETÖ mensuplarına talimat ulaştığının anlatıldığını belirten Üçok, "İtirafçı olan eski HSYK üyesi Kerim Tosun, ifadesinin 12. sayfasında Ahmet Zeki Üçok'un davasının cemaatin onayıyla kabul edildiğini söylemiş. Davanın dosyasının fotokopileri Fetullah Gülen'e gönderiliyor ve verilecek cezayı o takdir ediyor. Aslında ortada bir dava yok, FETÖ'nün kurguladığı bir katliam var." diye konuştu.

Avukat Altun da Kerim Tosun'un tanık olarak dinlenmesini ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından ifadesinin tamamının istenmesini talep etti.

Duruşma, avukatların talepleri doğrultusunda gerekli yazışmaların yapılması için ertelendi.

"Işık evleri soruşturmasında gördük ki cemaatin gerçek yüzü bu değil"

Ahmet Zeki Üçok, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bu davanın FETÖ'nün en güçlü olduğu dönemde açıldığını söyledi.

FETÖ'nün 2009'da fakir çocukları okutmak, dinler arası diyalog, Türkçe olimpiyatları gibi ulvi amaçları olan bir cemaat olarak bilindiğine dikkati çeken Üçok, şöyle devam etti:

"Ama biz Kayseri Işık Evleri soruşturmasında şunu gördük ki Fetullah Gülen cemaatinin gerçek yüzü bu değil. Bunların gerçek yüzü, TSK içinde ayrı illegal bir yapı. TSK personelini Alevi, Sünni, namaz kılan, kılmayan, kumar oynayan gibi fişleyen, bizim gizlilik dereceli emirlerimizi çalan, bu emirleri değiştirip bizim o zamanki sözde terör örgütleri, Ergenekon gibi örgütlerle ilişkilendirmeye çalışan illegal bir örgüt olduğunu tespit ettik. Bu, tabii o zaman Fetullah Gülen cemaatini rahatsız etti. Bu davanın mutlak bir şekilde ters yüz edilmesi gerektiğine karar verildi. Bunun bizzat Fetullah Gülen'in talimatıyla yapıldığını, Kerim Tosun'un itirafçı olarak verdiği ifadelerden de anlıyoruz."

Fetullah Gülen'in talimatıyla hukuk tarihinde görülmemiş şekilde "hipnozla işkence yapmak" gibi uydurma bir suçla 7,5 yıl hapis cezası aldığını anımsatan Üçok, Anayasa Mahkemesinin yeniden yargılanması yönünde karar vermemesi halinde hala hapiste olacağını vurguladı.

Üçok, bu kanlı terör örgütünün gerçek yüzünün o dönemde bilinmediğine işaret ederek, "Bugün böyle bir davayı açmış olmaktan ve bu soruşturmayı yürütmüş olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Bu suç örgütünün gerçek yüzünü ilk gösteren kişi olduğum için gururluyum. İnşallah bu örgütü ülkemizden, bütün kurum ve kuruluşlardan el birliğiyle kazıyacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." ifadelerini kullandı.

İlk mahkeme süreci

Üçok, 2009'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı olduğu dönemde Kayseri'de "Fetullah Gülen Grubu" diye bilinen oluşumla ilgili soruşturma yürütmüş, Hava Kuvvetleri Komutanlığının elektronik yazışma sistemine girdikleri ve bazı TSK personelini "Ergenekon" örgütü üyesi göstermek amacıyla sahte emirler ürettikleri iddiasıyla 3 astsubay hakkında soruşturma açmıştı.

Astsubayların tutuklanmasından yaklaşık 9 ay sonra Ahmet Zeki Üçok, söz konusu soruşturma sırasında astsubaylara hipnozla işkence yapmakla suçlanarak tutuklanmıştı.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17 Nisan 2012'de Üçok hakkında işkence suçundan verdiği 7,5 yıl hapis cezası kararı, Yargıtay 8. Ceza Dairesince onanmış, Üçok'un başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi yargılamanın yeniden yapılmasına karar vermişti. 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dava konusu suçun Üçok'un askeri personel olduğu dönemde gerçekleştiği için dosyanın Askeri Yargıtaya gönderilmesine hükmetmişti.

Üçok'un itirazı üzerine Yargıtay, yeniden yargılamada Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkili olduğuna karar vererek, dosyayı geri göndermişti.