Hisaralan Doğal Mirasın Korunması ve Tescili Çalıştayı
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde, Hisaralan bölgesindeki jeotermal kaynakların turizme kazandırılması için "Hisaralan Doğal Mirasın Korunması ve Tescili Çalıştayı" yapıldı.
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde, Hisaralan bölgesindeki jeotermal kaynakların turizme kazandırılması için "Hisaralan Doğal Mirasın Korunması ve Tescili Çalıştayı" yapıldı.
Sındırgı Belediyesi, Balıkesir Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve UNESCO işbirliğiyle düzenlenen çalıştay, Hisaralan bölgesinde teknik geziyle başladı.
İlçe Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilçede 68-98 derece sıcaklığa sahip kaynakların yıllarca boşa aktığını belirtti.
Şimdilerde bu doğal kaynaklardan faydalanmaya başladıklarını ifade eden Yavaş, şunları kaydetti:
"Bu bakir bölgede bir çalışma yapılmamış. 2008'de yaptığımız bir projeyle sıcak suyu ilçeye götürüp ısınma ve seracılıkta kullanmaya başladık. Balıkesir Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve UNESCO ile birlikte TÜBİTAK'ın bir projesini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Burada bulunan doğal yapılar turizme kazandırılmış olacak. Burası bir değerse, değerini sadece Sındırgılıların değil, bütün dünyanın bilmesi gerekiyor. Sındırgı'da turizmle kalkınan büyüyen bir ilçe. Bu konuda da bu bölge ciddi manada bir değer olduğunu düşünüyoruz."
"Burası özel bir bölge"
Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Ali Gökgöz ise bölgede çok eski traverten oluşumu olduğunu belirtti.
Bölgede 15 yıldır çalışmalar sürdürdüklerini aktaran Gökgöz, "Burası iki açıdan özel bir bölge. 100 dereceye yakın çok sayıda termal kaynağa sahip olması hem de bu kaynaklardan oluşan kule tipi travertenler dünyada ender oluşumlardan bir tanesi. Sıcak suları gerek şifalı özellikleri, gerek 28 bin yıla varan yaşları ile özel bir bölge. Bu çalışmanın sonunda burası bir rekreasyon haline gelir." diye konuştu.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Nizamettin Kazancı da Hisaralan jeotermal kaynaklarının korunması için daha önce de araştırma yapıldığını hatırlattı.
Kazancı, UNESCO'nun konuyu iki türlü değerlendirebileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bilgi tabanlı toplum oluşturma UNESCO'nun önceliklerinden birisi. Bilgi tabanlı toplum oluşturma da önce toplumun kendi çevresini tanıması, doğal varlıklardan kullanarak yararlanması. İkinci husus 2017 yılı UNESCO tarafından sürdürülebilir turizm yılı olarak ilan edilmiş durumda. Sürdürülebilir turizmde amaç doğayı kullanırken, korumayı teşvik eder. Aynı zamanda doğanın kullanılması yerel kalkınmaya hizmet eder. Bu bakımdan bölgede yapılmış çalışmalar, UNESCO'nun amaçlarına uygun olduğu için logo desteği vererek bu çalışmaya katkı sağladı."
