Hitit Üniversitesi'nden Kadın Üreme Sağlığı ve Çevre Kirleticileri Projesi
Hitit Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından yürütülen proje kapsamında, polimerler kullanılarak hava kirliliğinin kadınların üreme sağlığına etkileri araştırılacak.
Hitit Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunca yürütülen proje kapsamında geliştirilecek polimerlerle (Birçok tekrar eden alt birimden oluşmuş çok büyük moleküllerden veya makromoleküllerden oluşan bir madde), hava kirliliğinin kadınların üreme sağlığına olumsuz etkilerinin belirlenmesi hedefleniyor.
Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çevre Sağlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Merve İlhan, çevre kirliliğine neden olan partiküllerin belirlenmesi amacıyla "Kadın Üreme Sağlığı ve Çevre Kirleticileri Projesi"ni hayata geçirdi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığınca desteklenmeye hak kazanan proje kapsamında, nano boyutta akıllı polimerler geliştirilerek, çevre kirleticilerin kadın üreme sağlığı üzerindeki etkileri araştırılacak.
Bir yılda tamamlanması planlanan projede Hitit Üniversitesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Kliniğine başvuran 18-40 yaş aralığında düşük ve normal yumurtalık rezervine sahip kadınlardan alınacak örnekler, optik sensörle incelenecek.
Merve İlhan, gazetecilere, proje sonunda elde edilecek verilerin kadınların üreme sağlığını olumsuz etkileyen düşük yumurtalık rezervi, erken menopoz, polikistik over sendromu (adet düzensizliği ve hamile kalmakta güçlük çekme yakınmaları) gibi hastalıkların çevre kirleticileriyle ilişkisinin aydınlatılacağını söyledi.
Doğal veya sanayi faaliyetleri sonucu oluşan çevre kirleticilerinin insan hayatını tehdit edecek düzeye geldiğine dikkati çeken İlhan, 2020'de İsviçre merkezli bir şirket tarafından hazırlanan ve 106 ülkeyi kapsayan Dünya Hava Kirliliği raporuna göre Türkiye'de partiküler madde cinsinden hava kirliliğinin en yoğun olduğu ilin Çorum olarak belirlendiğini belirtti.
Türkiye'nin, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşmaları gibi çevre kirletici seviyelerini belirli bir düzeyde tutmayı amaçlayan anlaşmalara taraf olarak destek verdiğini dile getiren İlhan, çevreyi ve havayı kirleten kimyasalların hormon bozucu etkisinin de tıp literatüründe yer aldığını anlattı.
Düşük yumurtalık rezervi, erken menepoz, polikistik over sendromu gibi hastalıkların son yıllarda dünya çapında artış gösterdiğini vurgulayan İlhan, şunları kaydetti:
"Bu hastalıkların nedenleriyle alakalı sınırlı sayıda bilgiye sahibiz. Altta yatan mekanizmalar henüz net değil. Bu sebeple geliştireceğimiz nano boyutta akıllı polimerler ile kadınların kanlarında ve foliküler sıvılarında çevre kirleticilerinin araştırılması gerçekleştirilecek. Çalışmamızda çevre kirleticiler, nano boyutlu polimerler sentezlenerek, optik sensör vasıtasıyla analiz edilecek. Elde edilen veriler hastalığın tanısı, teşhisi ve nedenlerine yönelik bilgi sağlayacaktır. Ayrıca Türkiye'nin çevre sağlığı vizyonuna da katkı sağlayacaktır."