Hititlerin başkenti Hattuşa'da keşfedilen hiyerogliflerin çözümüne dair yeni bulgular
Hititlerin başkenti Hattuşa'daki Yerkapı Tüneli'nde bulunan Anadolu hiyerogliflerinin çözümüne dair yeni bulgular ortaya çıktı. Keşfedilen simgeler, tüneli yapan kişi hakkında bilgiler içeriyor ve Hitit dönemi hakkında önemli ipuçları sunuyor.
Hititlerin başkenti Hattuşa'daki Yerkapı Tüneli'nde geçen yıl keşfedilen Anadolu hiyerogliflerinin (Yaklaşık 500 işaretten oluşan yazı biçimi) çözülen bölümlerinden bir kısmı, tüneli yapan kişi hakkında bilgiler içeriyor.
Anadolu'nun ilk medeniyetlerinden Hititlerin başkenti, Çorum'un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Ören Yeri'nde 80 metre uzunluğunda, binlerce taş kullanılarak inşa edilen Yerkapı Tüneli'nde, Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Genç tarafından 13 Ağustos 2022'de bulunan hiyerogliflerin farklı uzmanlık alanlarındaki bilim insanlarınca incelemesi sürüyor.
Yaklaşık 3 bin 300 yıllık olabileceği tahmin edilen, bir çeşit boya kullanılarak çizilmiş 249 simgenin, tünelin her mevsim ortalama sıcaklığa sahip olması, güneş ve yağmur girmeyen karanlık bir ortamda bulunması gibi koşullar sayesinde binlerce yıldır bozulmadan bugüne ulaştığı değerlendiriliyor.
Hattuşa Kazı Başkanı, Alman Arkeoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Andreas Schachner, AA muhabirine, simgelerin yapımında kullanılan malzemeler ve dil bilimi açısından yürütülen çalışmalarda, 249 işareti altı gruba ayırdıklarını söyledi.
Bir grubun anlamının henüz çözülemediğini anlatan Schachner, diğer beş grubun ise taşıdığı anlamlar bir araya getirildiğinde tünelin inşasıyla ilgili kitabe olduklarını söyleyebildiklerini belirtti.
Schachner, tünelin batı ve doğu ucunda inşaat kitabesinin olduğuna işaret ederek, "Buradaki bir simgede 'Arişadu' şeklinde bir isim söz konusu. Bu ve ilerideki işaretleri bir araya getirdiğimizde 'Burayı Arişadu yaptı' anlamı çıkıyor." dedi.
"Tuthaliya Dağı, Hititlerin kutsal saydıkları bir dağ"
Tünelin batı tarafında da iki grup işaretin olduğuna dikkati çeken Schachner, şöyle devam etti:
"Bir grup henüz tam netleşmedi ama bir grubun anlamı belli oldu. Orada 'Tuthaliya Dağı' ve 'yol' işaretlerini birleştirmişler. Tuthaliya Dağı'nı Hitit metinlerinden biliyoruz. Tuthaliya Dağı, Hititlerin kutsal saydıkları bir dağ. O kadar önemli ki birkaç kral, kraliyet ismini oradan almış. Yol işareti ise 'Tuthaliya'dan gelen yol', 'Tuthaliya Dağı'na giden yol' ya da 'Tuthaliya Dağı'nın içinden geçen yol' anlamlarını taşıyabileceği düşünülüyor.
İşaretlerin bir tünelde bulunmasından dolayı benim hipotezim, Yerkapı'yı Tuthaliya Dağı ile eşleştirebilir miyiz veya suni olarak yapılmış bir Tuthaliya Dağı ile eşleştirebiliyor muyuz şeklinde, çünkü dışarıdan, özellikle ovadan bakıldığında Yerkapı, Hattuşa'nın en üst noktasında ve dolayısıyla her taraftan görünüyor. Kutsal bir mekana yakışır vaziyette yer almakta."
"Anadolu hiyeroglifleri çivi yazısından çok daha fazla yaygındı"
Simgelerin Hitit dönemini anlama açısından önemli ipuçları verdiğini dile getiren Schachner, şunları kaydetti:
"Bu hiyeroglifler, bu tüneli yapan kişinin imzası, kitabesi, 'ben yaptım' gibi bir ifade olarak karşımıza çıkıyor ancak aynı zamanda şunu anlıyoruz; büyük bir ihtimalle Hitit dünyasında, Anadolu hiyeroglifleri yani bu resim yazısı, çivi yazısından çok daha fazla yaygındı. Gündelik hayatta da yaygındı. Çivi yazısı daha çok elit bir fenomen. Devletin kullandığı bir unsur ama hiyerogliflerle daha çok gündelik haberleşme, şehir içinde yönlendirme işaretleri gibi birçok şey tahmin edebiliyoruz.
Bu keşif bize Hitit dünyası hakkında, özellikle gündelik hayatla ilgili bazı ipuçları veriyor. Artık kazılarda özellikle duvarlardaki taşlara daha dikkatli bakmak durumundayız. Belki bir işaret bulabiliriz."