HIV POZİTİF SAYISI, 3 YILDA 7 BİN KİŞİ ARTTI
KONYA'da Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şua Sümer, ülke genelinde HIV pozitif sayısının son 3 yılda 7 bin artış gösterdiğini belirtti.
KONYA'da Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şua Sümer, ülke genelinde HIV pozitif sayısının son 3 yılda 7 bin artış gösterdiğini belirtti. Ülkemizde ilk HIV pozitif kaydının 1985 yılında yapıldığını hatırlatan Sümer, "31 Aralık 2020'den bu yana 28-29 bin kayıtlı vakamız var. Bu vakalar bizim ülkemizde çok hızlı bir şekilde artıyor. 2018 yılında bu vakaların yaklaşık 21-22 bin civarında olduğunu biliyoruz. Şimdi 28-29 binlerdeyiz. Bunlar bizim bildiğimiz hastalar. Aslında bakarsanız bu bir pandemi, biz bunu kongrelerde kendi aramızda hep tartışırken 'HIV Pandemisi' diye geçiyor. O kadar çok ölen var ki, sadece 2020 yılı itibari ile Dünya'da ölenlerin 680 bin civarında olduğu öngörülüyor" dedi.
HIVAIDS hasta sayı gün geçtikçe artamaya devam ediyor. Bu virüsle mücadele içinde '1 Aralık Dünya AIDS Günü' olarak ilan edildi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şua Sümer, HIV'ın artık korunabilir ve yönetilebilir olduğunu belirtti. Hastalığın ilk olarak 1981 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde tanımlandığını ifade eden Sümer, "1981'den sonra ilk ilaç 1987 de bulunuyor, fakat bu ilaçta pek işe yaramıyor. 1996'da bizim birleşik tedaviler dediğimiz çoklu ilaç tedavisiyle her şey biraz daha yoluna giriyor. 1981 ile 1996 yılları arasında dünyada inanılmaz ölümler gerçekleşiyor. Tabi o zamandan günümüze HIV'de inanılmaz ilerlemeler kaydedildi. Artık günümüzde kronik viral enfeksiyon hastalıkları olarak kabul ediliyor. Belki de en önemli noktası korunabilir ve yönetilebilir bir hastalık olması.? dedi.
'FARKLI YAŞ ARALIKLARIYLA KARŞIMIZA ÇIKIYOR'
Yaş aralığının bulunmadığı ve anneden bebeğe bulaşın olduğu AIDS hastalığının, çoğunlukla cinsel yolla bulaştığını ifade eden Sümer, şunları söyledi
"Artık bulaş yolunu biliyoruz. En çok korunmasız cinsel ilişkiyle bulaşıyor. Çoklu cinsel partneri bulunan kişilerde daha sık karşımıza çıkıyor. Kan ürünleriyle de bulaşıyor; ama bu günümüzde az görülen bir bulaşma. Birde anneden bebeğe bulaş olabiliyor. Damar içi bağımlılarda çok fazla görülüyor. Yaşı sınırlı tutmamak lazım, farklı yaş aralıklarıyla karşımıza çıkıyor. Artık tedavi olmak istemeyen, tedavisiz kalan, ya da tedaviyi reddeden hastalarımızda ölüm görüyoruz. Hızlı bir şekilde tanıyı koyarsak ve tedaviye başlarsak 6 ay içinde kontrol altına alınabiliyor."
3 YILDA 7 BİN ARTTI
HIV pozitif sayısının ülkemizde 3 yılda 7 bin arttığını belirten Sümer, "2021 yılı itibariyle Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine baktığımız zaman 37 milyon 7 yüz bin kişinin HIV enfeksiyonuyla enfekte olduğu bildiriliyor. Bunların 35-36 milyonu erişkinler, 1 milyon 7 yüz bini ise çocuklar oluşturuyor. Ülkemize baktığımız da ise ilk kayıtlar 1985 yılı itibariyle başladı. 31 Aralık 2020'den bu yana 28-29 bin kayıtlı vakamız var. Bu vakalar bizim ülkemizde çok hızlı bir şekilde artıyor. 2018 yılında bu vakaların yaklaşık 21-22 bin civarında olduğunu biliyoruz. Şimdi 28-29 binlerdeyiz. Bunlar bizim bildiğimiz hastalar. Aslında bakarsanız bu bir pandemi, biz bunu kongrelerde kendi aramızda hep tartışırken 'HIV Pandemisi' diye geçiyor. O kadar çok ölen var ki, sadece 2020 yılı itibariyle Dünya'da ölenlerin 680 bin civarında olduğu öngörülüyor. Biz bu enfeksiyonu tamamen iyileştiremiyoruz, durdurabiliyoruz. Bu insanlar ömürlerini sonuna kadar tedavi almak zorunda kalıyorlar diye konuştu.