Haberler

Hobisiyle Karanlık Dünyasını Aydınlattı

Abone Ol

Manisa'da yaşayan 28 yaşındaki görme engelli Hülya Gül, hobi olarak yapmaya başladığı bez bebekleri sipariş üzerine satarak hem karanlık dünyasını aydınlattı hem de ev ekonomisine katkı sağladı.

ZEKERİYA GÜNEŞ - Manisa'da yaşayan 28 yaşındaki görme engelli Hülya Gül, hobi olarak yapmaya başladığı bez bebekleri sipariş üzerine satarak hem karanlık dünyasını aydınlattı hem de ev ekonomisine katkı sağladı.

Yunusemre ilçesinde annesi ve kız kardeşiyle yaşayan Gül, azmiyle hem karanlık dünyasını aydınlattı hem de çevresine örnek oluyor.

1989 yılında Bulgaristan'da erken doğum nedeniyle kuvöze konulan ancak gözleri bantlanmadığı için görme yetisini kaybeden Gül, 11 yaşında geldiği Türkiye'de yeni bir hayata başladı.

Aşık Veysel Görme Engelliler İlkokulu'na kaydedilen ve Braille alfabesini sökmesinin ardından Kur'an-ı Kerim'i de hıfzeden Gül, öğrendiği örgü sayesinde hobi olarak bez bebekler yaptı.

Azmiyle bir gecede örgüyü öğrendi

Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulda öğrenmekte zorlandığı örgüyü annesi ve azmi sayesinde bir gecede öğrendiğini söyledi.

Annesinin kendisine her konuda yardım ettiğini ve çok iyi bir öğretmen olduğunu anlatan Gül, "Yaptığım örgüyü İzmir Aşık Veysel Görme Engelliler İlköğretim Okulu'nda öğretiyorlardı. Ben okulda bir türlü öğrenemedim. Bir kış günü anneme 'bana bir şiş ve iplik ver, ben kendim başlayacağım' dedim. Uğraştım bir türlü yapamadım, annem bana gösteriyor ben yine beceremiyordum. Ertesi güne anca kavrayabildim. Daha sonra da halk eğitim merkezinde kursa gittim." diye konuştu.

Gül, ilk başlarda lif yaparak kendini geliştirdiğini daha sonra bebek ceketi örmeye başladığını aktardı.

"Örgü yapmak, bir şeyi başarmak bana zevk veriyor, mutluluk duyuyorum" diyen Gül, şöyle devam etti:

"Artık hobi olarak yapmıyorum. Kim isterse ücretli yaptığımı belirtiyorum. Siparişle yaparak kendi masraflarımı kendim çıkarmış oluyorum. Tek tip model yapıyorum. Sadece bebeklerin renkleri değişiyor. İnsanlar hangi renk istiyorsa ona göre bebek örüyorum. Çoğu istedikleri renk tercihini bana bırakıyor ama genelde kimisi mavi kimisi de cıvıl cıvıl renklerden istiyor. Renkleri bana annem söylüyor, iki renkli de yaptığımda annem bana hangi ipin hangi renk olduğunu söylüyor ama ben genelde tek renk yapmayı tercih ediyorum. Bebeğin elbiseleri de var onları farklı renklerle yapıyorum."

Gül, siparişleri çevresi vasıtasıyla aldığını il dışına da gönderdiğini belirterek, bez bebekleri görme engelli birisinin yaptığını öğrenince daha fazla değer verdiklerini duyduğunu sözlerine ekledi.

"İyi ki böyle bir evlada sahibim"

Anne Gül ise kızı doğmadan önce Bulgaristan'da yaşadıklarını, eşinin ölümünün ardından tek başına Türkiye'ye döndüğünü, anneannesinin yanında kalan kızını da yanına alabilmek için çok uğraş verdiğini anlattı.

Kızı geldiğine ona önce evden nasıl çıkacağını ve nasıl döneceğini öğrettiğini kaydeden anne Gül, şunları söyledi:

"Şu an kendisi dışarı çıkıp eve dönebiliyor. İyi ki böyle bir evlada sahibim. Hülya'yla 11 yaşında bir araya geldik. Onu Bulgaristan'da bıraktığımda bir yaşındaydı. Türkiye'ye gelince ilk önce Kur'an-ı Kerim istedi. Başaramaz diye düşünüyorduk. Ancak hiç Türkçe bilmediği halde bir haftada harfleri ezberleyip Kur'an okumaya başladı. Müslüman ülkesinde Türkiye'de olmaktan mutluyuz. Türkiye çok güzel bir ülke."

Kaynak: AA / Güncel

Bulgaristan Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title