Hrant Dink Cinayeti Davası
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 2'si tutuklu 35 sanığın yargılandığı davada, çapraz sorgusu yapılan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, "2007-2015'e kadar cinayetle ilgili yol katedilmediği ve bunun kasıtlı yapıldığı düşüncesindeyim. Cinayetin ön görüldüğünü, cinayeti işleme konusunda bilgi sahibi olunduğunu, varılması gereken yol için bu cinayetin araç olarak kullanıldığını düşünüyorum" dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 2'si tutuklu 35 sanığın yargılandığı davada, çapraz sorgusu yapılan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, "2007-2015'e kadar cinayetle ilgili yol katedilmediği ve bunun kasıtlı yapıldığı düşüncesindeyim. Cinayetin ön görüldüğünü, cinayeti işleme konusunda bilgi sahibi olunduğunu, varılması gereken yol için bu cinayetin araç olarak kullanıldığını düşünüyorum" dedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanık Engin Dinç'in çapraz sorgusu yapıldı.
Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar'ın, "Hazırladığınız raporda, 'Dink'e yönelik ses getirecek eylem' değil de 'kesin öldürülecek' diye yazamaz mıydınız?" diye sorduğu Dinç, "Bize öyle bir bilgi gelse öyle yazardık. Ses getirecek eylem demiyoruz ama yazının tamamına baktığınızda anlaşılan o. Mc Donalds'ı bombalayan ve 6 kişiyi yaralayan bir kişi, en az bunun gibi bir eylem yapacak diyoruz." cevabını verdi.
Bir soru üzerine, yardımcı istihbarat elemanı sanık Erhan Tuncel ile sadece bir kez makamında görüştüğünü söyleyen Dinç, "Erhan ile çalışan arkadaşlar bana gelip elemanın isteksiz olduğunu, yalan söylediğini ve görüşmelere gelmediğini söyledi. 'O zaman ben dahil olayım' dedim. Neticede yasa dışı örgütlerden haberdar olmak zorundayız. Bilgi akışının kesilmemesi için görüştüm." dedi.
Sanık Dinç, üye hakimin, " Yasin Hayal'le ilgili istihbarat geldiğinde Hayal ve o gruptaki kişilerin yaşadığı yer olan Pelitli, jandarmaya bağlı. Bu istihbaratlar hakkında jandarmaya bilgi verdiniz mi?" sorusuna, "Olay henüz düşünme aşamasındaydı. Eylem aşamasına geçseydi önce terör şubeyle bu konuyu konuşurdum. O yüzden jandarmaya bilgi vermedik." cevabını verdi.
Çalıştığı döneme ilişkin soruya yanıt veren sanık Dinç, fiilen 30 Haziran 2006 tarihi itibarıyla Trabzon istihbarat şubesinden ayrıldığını ancak resmi yazı ile 21 Temmuz'da görevden ayrıldığını anlatarak, "İstihbarattan alınarak bilgi işlem birimine verildim. Bunu hangi polise sorsanız ne manaya geldiğini size söyler." ifadesini kullandı.
Mahkeme Başkanı Rüzgar, "Hazırlandığınız rapordan sonra sonucunu takip ettiniz mi? Ayrıca takip ettiğiniz işi operasyon kısmına nasıl geçiriyorsunuz? sorusuna karşılık Dinç, "Bize yüzlerce bilgi gelir. Ancak ne kadar ciddiye alınacağı önemlidir. Kulaktan duyma ile hareket edemeyiz, muhakkak ki somut şeyler olması da gerekir. Olay düşünce aşamasından eyleme geçildiğinde operasyona geçilir." diye konuştu.
Dinç, görevde bulunduğu dönemde hazırladıkları ve gönderdiği raporun haricinde telefon ile aradığını, bunun haricindeki işlemlerin görevi dışında olduğunu söyledi.
"Dink cinayeti bizim için de dönüm noktası"
Dinç, Mahkeme Başkanı Rüzgar'ın, "Raporda Yasin Hayal'in ve grubunun başkaları tarafından kullanılacığı bilgisi var. Bu ifade ile ilgili ne düşünüyorsunuz? sorusuna şu yanıtı verdi:
"'Bu grubun o zaman Erzurum ve Kocaeli'nde bazı eylemleri olacaktı ve engelledik. Yasin Hayal'i kullandılar. Mc Donalds ve Rahip Santoro eylemleri oldu. Bunun üzerine araştırmalar yaptık. Ancak o dönem üzerine pek gidilemedi. 2015 yılında ise İDB başkanlığında bu eylemlerin üzerine gittik. Ciddi bulgulara ulaştık, bunları da savcılığa ulaştırdık. Özellikle Dink cinayetinin 2. boyutu ile ilgili..."
Bunun üzerine Başkan Rüzgar'ın "İkinci boyuttan kastınız jandarma mı?" sorusunu Dinç, "evet" diye yanıtladı.
Rüzgar'ın, "Rapor gönderildikten sonra İstanbul Dink'e koruma verebilir miydi? Tehditlere yönelik nasıl bir çalışma yapılabilirdi?" diye sorduğu Dinç, "Dink cinayeti bizim için de dönüm noktası oldu. Bazı uygulamalar genelge ile değiştirildi." dedi.
Cinayetten 8 yıl sonra bazı delilleri yeni görebildiğini söyleyen Dinç, şöyle devam etti:
"Uzun süre hiçbir şey yapılmadı. Yapabilecek imkanlarımız vardı. Mesela bazı görüntülerin silindiği iddiası var. 2007-2015'e kadar yol katedilmediği ve bunun kasıtlı yapıldığı düşüncesindeyim. Cinayetin ön görüldüğünü, cinayeti işleme konusunda bilgi sahibi olunduğunu, varılması gereken yol için bu cinayetin araç olarak kullanıldığını düşünüyorum."
Dinç, Dink cinayetiyle ilgili geçen yıl savcılıkta verdiği ifadesinde geçen "paralel yapıya" yönelik beyanlarıyla ilgili soruya karşılık şunları kaydetti:
"Verdiğim ifade doğrudur. İfademe ek olarak özellikle o dönemde cinayette rol alanların, darbe girişiminde aktif rol almaları ve tutuklanmaları, ifademin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Ben bu ifademi darbe girişiminden önce vermiştim. Cinayetten menfaat duyanlar, devlet içinde yapılanmış illegal yapılar olduğunu, bunların devleti ve hükümeti zor duruma düşürmek istediklerini düşünüyorum. Özellikle darbede yakalanmış olmaları, bu tezi doğrulamaktadır."
"TİB'e geçemedim"
Sanık Engin Dinç'in Trabzon istihbarattan ayrıldıktan sonra başka bir kuruma geçmesiyle ilgili bir durumun var olup olmadığını sorulması üzerine Dinç, kurumlar arası tayin talebinin olduğunu, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na o dönem geçmek istediğini anlatarak, "Enteresan bir şekilde blokajla karşılaştım. Bize karşı direnç oldu. TİB'e geçemedim, başkaları geldi." dedi.
Duruşma, taraf avukatlarının sanık Engin Dinç'e soruları ile devam ediyor.