Hrant Dink Suikastının 10. Yılı - Rakel Dink
Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, ölümünün 10. yılında anıldı.
Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, ölümünün 10. yılında anıldı.
Katılımcılar, geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Şişli Halaskargazi Caddesi'ndeki Agos gazetesinin önünde, saat 12.30'dan itibaren toplanmaya başladı.
Öte yandan üzerinde "Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz", "Hesap soruyoruz, adalet istiyoruz", "Hrantla Ermeni, Tahir ile Kürdüz" yazılı pankartlar taşıyan HDP Gençlik Kolları, Nor Zartonk, Halk Evleri, ÖDP'lilerden oluşan bir grup da Harbiye'den Agos gazetesi önüne yürümek istedi.
Polis, güvenlik kontrolünün ardından bu grubun, küçük gruplar halinde yürümesine izin verdi ve bazı pankartları topladı.
Agos gazetesi önündeki törene Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, oğlu Arat Dink ile kızları Delal ve Sera Dink'in yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ile çok sayıda kişi katıldı.
Üzerinde "10 Yıldır Özlüyoruz Ahparig" yazan dev pankartın asıldığı gazete binasının girişinde, Hrant'ın arkadaşları insan zinciri oluşturdu. Katılımcılar Dink'in öldürüldüğü noktaya kırmızı karanfil bıraktı. Törende "Sarı Gelin" türküsü, Türkçe ve Ermenice olarak çalındı.
Anma törenine katılanlar "Buradayız Ahparig", "Hrant için adalet için", "Faşizme inat kardeşimsin Hrant", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Öldür diyenler yargılansın" sloganları attı.
Hrant Dink'in öldürüldüğü saat olan 15.05'te saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu sırasında her yıl olduğu gibi Hrant Dink'in kendi sesinden "Su çatlağını buldu" hikayesi, katılımcılara dinletildi.
Agos gazetesinin eski binasının tadilatta olması nedeniyle, konuşmalar bu yıl ilk kez binanın penceresinden değil, otobüs üzerinden yapıldı.
"Bu dava, Türkiye'nin demokratikleşme anahtarlarından biridir"
Dink'in eşi Rakel Dink, anma töreninde yaptığı konuşmada Hrant Dink'e seslenerek, "10 yıl, dile kolay, tam 10 yıl. Sensiz hiç kolay değil. Sensiz olmak, sevdiğinin yanında olmayışı, hele kalleş bir planla benden almaları ayrıca acı, ayrıca keder ve üzüntü dolu." dedi.
Rakel Dink, son 10 yıl yaşananları ise "10 yılda neler neler oldu ah sevgilim. Malatya katliamı, İskenderun, Sevag Balıkçı, Roboski, Gezi Olayları, Suruç, Diyarbakır, Sur, Mardin, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Tahir Elçi, Ankara, 15 Temmuz, Maçka, İzmir, Gaziantep, Ortaköy, Havaalanı ve Ortadoğu'daki savaş. Operasyonlar, terör, daha neler neler… İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayakaltına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi. Bir gün kuzeyden esen rüzgar ekiyor ölüm tarlasını, bir gün güneyden esen… Lanetli hasadı toplayansa yine biz, yine halk… Kıyılarımıza bebek ölüleri vuruyor… Dahası var mı?" diyerek anlattı.
Hrant Dink'in ardından geçen 10 yıllık dava sürecine de değinen Rakel Dink, "Mahkemelere girdik çıktık. Üzerimize gülündü, hakaret edildi. Önce 'Cinayette örgüt yoktur' dendi, sonra Yargıtay 'Örgüt varmış ama birkaç milliyetçi gençle sınırlı' dedi. Sonra gün geldi, cinayeti işleyen, sonra üzerini örten, bundan çıkar sağlamaya çalışan devletin içindeki ittifaklardan biri birden bozuldu... Birkaç milliyetçi gençten oluşan örgüt gitti, yerine FETÖ geldi. Bir ara Ergenekon'muş gibi yaptılar, ama bizim davayı teğet geçti." diye konuştu.
"Bekliyoruz, bu soruşturma ne zaman nihayete erecek"
Olay yeri görüntülerinin yine ortalığa saçıldığını, 10 yıl önce, bu saatlerde, gazetenin önünde sivilden çok jandarmanın olduğunun söylendiğini ifade eden Dink, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bekliyoruz bakalım, kaç yıldır süren bu soruşturma ne zaman nihayete erecek. Daha önce de dedik, yine diyeceğiz. Bu cinayetin faili meşhurdur. Bu cinayetin faili öyle görünüyor ki tüm kademeleriyle devlettir. Bu halkın vicdanının bunu anlamak için 10 yılda ortaya saçılan kepazeliğin ötesinde bir şeye ihtiyacı da yoktur. Yok eğer, devlet değilse yine o devlet kendi içindeki taşları ayıklamakla sorumludur.
Bugün sizlerle 10 yıl önce öldürülen eşimin acısını paylaşıyor, davasından bahsediyor olmak inanın acı verici. Ama ülkenin demokratikleşmesi için bu dava da bu milletin önemli bir davası.
Tüm bu yaşananlar içinde bizlere gelecek adına hala umut veren tek şey, halkın bu cinayeti vicdanlarında mahkum etmesidir. Bu dava, Türkiye'nin demokratikleşme anahtarlarından biridir. İlla bir şey için kullanacaksanız bunun için tepe tepe kullanın."
Dink, sadece birlikte yaşamak değil, eşit, mutlu, onurlu ve özgür yaşamanın önemli olduğunu vurgulayarak, "Gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. Gelin, güvercinlere kıymayalım. " diyerek sözlerini tamamladı.
Anma töreninin ardından, katılımcılar Agos gazetesi önünden ayrıldı. Tören nedeniyle kapatılan yollar tekrar araç trafiğine açıldı.