Son dakika haberi! Hukukçular Derneği Gebze'de avukatın öldürülmesine tepki gösterdi
Son dakika haberi... Hukukçular Derneği Gebze'de avukatın öldürülmesine tepki gösterdi Hukukçular Derneği, Gebze'de görevi başında katledilen Avukat Ersin Arslan'ın ölümüne sert tepki gösterdi.
Hukukçular Derneği Gebze'de avukatın öldürülmesine tepki gösterdi
ANKARA - Hukukçular Derneği, Gebze'de görevi başında katledilen Avukat Ersin Arslan'ın ölümüne sert tepki gösterdi.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 16 Mart günü görevini icra ettiği sırada silahla vurularak öldürülen avukat Ersin Arslan'ın olayına ilişkin Hukukçular Derneği Ankara temsilcisi Avukat Mehmet Cüneyd Tiryaki açıklamalarda bulundu.
Yaşanan hadiseden duydukları acıyı, öfkeyi ve bu tarz olayların bir daha yaşanmaması için yapılması gereken uygulamaları paylaşan Tiryaki, "Hadisenin iki boyutu var birincisi bu zaten bir cinayet olarak yeterince insanın yüreğine yük yükleyen gönlüne ağır gelen bir hadise. 27 yaşında gencecik bir insanın hayatının baharında bir hiç uğruna hayatını kaybetmesinden katledilmesinden bahsediyoruz. Bu başlı başına ağır bir durum. Buna ek olarak bu cinayetin görevi başında görevini ifa eden bir avukata karşı işlenmiş olması bizim nezdimizde durumun vehametini katbekat arttırmakta. Biz bu cinayetin, bu saldırının yalnızca merhum Ersin Arslan meslektaşımıza yönelik bir saldırı değil, bütün hukuk camiasına avukatlık mesleğine tamamen yapılmış bir saldırı olarak değerlendiriyoruz ve bunu şiddetle esefle kınıyoruz. Burada bu hadiselerin tekrarının yaşanmamı için hem toplumun çeşitli katmanlarına hem kamu görevlilerine bir takım görevler düşmekte. Biz bu vesileyle bu durumu tekrar gündeme getirmek istiyoruz. Burada avukatın kim olduğu avukatın rolünün ne olduğunun iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Öncelikle vurgulanmalıdır ki avukat birisinin adamı birisin tahsilatçısı birisinin vazifelisi değildir. Doğrudur avukat yargılama sürecine veya hukuk sürecine bir tarafın vekili olarak dahil olur, onun iradesiyle dahil olur. Ancak o saatten sonra adaletin tecellisi ve hak arama mücadelesinin gereği gibi yerine getirilmesi için vazife gösteren bir kamu görevlisidir. Bunun altını önemle çizmek istiyoruz. Bu yapılan saldırı vazifesi icra etmekte olan bir kamu görevlisine yapılmış bir saldırıdır. Konun bu şekilde görüşmesi bu şekilde değerlendirilmesi ve bunun önlenmesi için buna yönelik tedbirler alınması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Avukatlarında kamu görevi icra ettiğini ve diğer kamu görevlileri gibi avukatlarında belirli düzenlemelere tabi tutulmasının altını çizen Tiryaki, "Avukatlar kamu görevi icra ediyorlar. Kamu görevi icra ederken görevinden ötürü saldırıya uğrayıp hayatını kaybeden diğer kamu görevlilerine polislerimize askerlerimize yönelik bir statü var, şehitlik statüsü. Geride kalanlara sağlanan bir takım haklar var. Buna benzer bir düzenlemenin mutlaka kamu görevini irfa ederken başına böyle bir iş gelen avukata veya yakınlara geride kalanlara tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu hadisenin gereği gibi anlaşıldığının bir göstergesi olacaktır. Aynı şekilde adliyelerin sevk ve idaresinde işleyişinde sahip konumunda amil konumunda olan adalet komisyonlarında avukatların mutlaka temsil edilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü hakimiyle savcısıyla beraber avukat da bu yargı sisteminin gereği gibi işlemesi adalet arayışının bir olumlu neticeye varması konusunda çaba gösteren bir aktör. İhtiyaçları var görüldüğü gibi mağduriyetleri var bunların düzgün görülmesi ve gereği gibi tedbirlerin alınması için adalet komisyonlarında avukatların mutlaka temsil ediliyor olmalarının sözlerine seslerinin duyuluyor olmalarının gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede toplumumuzun kamu makamlarının bu hadiseyi artık münferit bir vaka, arada sırada hır gür den kaynaklanan hırgürün şiddetinin artması sebebiyle ortaya çıkan bir adli olay olarak değil, adaletin gerçekleşmesi için vazifesini gösteren bir meslek grubuna yönelik neredeyse sistematik hale gelmiş bir şiddet olgusu olarak görmeleri gerektiğini ve buna yönelik tedbirler almaları gerektiğini uygulamaya geçirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamada sayın Adalet Bakanımızın, Barolar Birliği Başkanının ve diğer toplum önderlerinin, siyasetçilerimizin yapmış oldukları açılamalar gösterdikleri tepkiler bizim için çok kıymetli, şimdi bu hadisenin adını doğru koymak ve tekrarlanmasının önüne geçmek için hem bilinçlendirme anlamında hem tedbir anlamında gereken uygulamaları hayata geçirmek vaktidir diye düşünüyoruz" diye konuştu.
