Haberler

İbrahim Erkal'dan Olay Sözler

Güncelleme:
Abone Ol

Gündemden uzakta kendi halinde bir hayatı tercih eden şarkıcı İbrahim Erkal olay yaratacak açıklamalar yaptı.

Uzun süredir kabuğuna çekilen ve basında yer almak istemeyen sanatçı İbrahim Erkal suskunluğunu fena bozdu. Gazeteci Hülya Okur'a konuşan Erkal, dini yaşantısından çözüm sürecine bir çok konuda dobra dobra konuştu. İşte Erkal'ın olay yaratacak sözlerinin satır başları:

"Akil insanların içinde de o görevi yapanlar vardır. Hepsinin sahibi var ama kimisi kendisini biliyor, kimisi bilmiyor. Ama o vazifeyi yapıyor, o sorumluğu olduğu sokağın muhtarı. Evliyalık vardır ama kendisi bilmez, kimi mürşitler vardır hiç konuşmaz, kimisi çok konuşur, kitap yazar, kimisi türbesinin bilinmesini ister, kimisi istemez. Çünkü Allah'ın neşesi bol, sınırsız. En büyük devrimci Allah, bir yarattığını bir daha yaratmıyor, tırnaklarımız, saçımız uymuyor, genlerimiz uymuyor. Çünkü Allah çok renkli."

"GÜNEY DOĞU'DA BİRKAÇ TANE MÜRŞİT OLSAYDI, TERÖR OLMAZDI"

Tarikatçiyim dediniz de, içinde bulunduğunuz uhrevi, rahmani durumu biraz açmanızı istesem…

"Tarikat, yol demek zaten. Ben yobaz ve bağnaz insanları sevmem. Halvet-i neşesindeyim. Bir büyüğüme intisap etmişim, aynen devam ediyorum. Yolu olmayan insanlara, yolsuz denir, benim yolum var, yolsuzlar düşünsün. Yolsuzluktan, yolluluğa terfi etmişim. Allah herkese de nasip eylesin. Yol, Efendimize giden yoldur. Çobanı olmayan toplum anarşist olur. Mevla domuzu yemeyin, demiş ama domuza küfredin, dövün dememiş. Sadece etini yemeyin, onlara benzersiniz de, toplu halde yaşayamazsınız, birbirinizi vurursunuz, demiş. Onun için koyun, kuzu eti yememizi istemiş. Birlikte yaşamanın gerekliliğine inanıyorum. Şimdi Akil insan diyorlar ya, "Güney doğu'da birkaç tane mürşit olsaydı, terör olmazdı" Güneydoğu aşiret reislerini, şeyhleri törpüledikleri için çöktü. Toplumun önderi kalmadı, kim susturacak onları? Toplum, devletten korkmadı, Allah'tan da korkmadı, oldu terörist. Benim Aziz'im derdi ki: "Sabah git işine, akşam gel eşine, karışma devlet ile Allah'ın işine"

"DOĞU'YA İKİ-ÜÇ TANE MÜRŞİT GÖNDER, BAK NASIL SUSUYORLAR"

"İNSAN OLAMAYANA GÖNÜL ÖĞRETMENİ LAZIM"

"Toplum, devleti de, Allah'ı da tanımadı, parayı tanıdı. Çocukları götürdük ateşe attık. Aşiret reislerini yok ettin, şeyhleri de yok ettin, ne ile eğitilecek bu toplum? Hacıbayram, Fatih'in babasına dedi ki: "Eğitilemeyen toplumu, yönetemezsiniz" Toplumun eğitilmesi gerekiyor, okullarda ilim verilir, insanın gönül yuvası olması lazım. Teröriste, iki-üç tane mürşit gönder, bak nasıl susuyorlar. Çünkü gönlüne dokunmadığın zaman insan her şeyi yapar. İnsan en tehlikeli hayvandır. Biz hayvan sınıfındayız. Belagat, nebatat, hayvanat. Ne zaman kendini bilirsen, insan oluyorsun. Adamı bir başına bırakırsan, o hayvan tabi. Ona Rabbini, kendini bildirirsen, insan olur, biz buraya insan olmaya geliyoruz. Yoksa hayvan gibi doğuyoruz, hayvanlar gibi yiyioruz, içiyoruz, kavga ediyoruz, ne zaman birbirimizi sevmeyi öğreniyoruz, kendimizi tanıdığımız zaman. Birinin bizi yarattığını ve takip ettiğini bildiğimiz zaman insan oluyoruz. İnsan olabilmek için, o insanların başına; matematik, fizik öğretmeni değil gönül öğretmeni göndermek lazım. "

"AHMET HAKAN, BULDUĞUNU, DUYDUĞUNU SATAN ADAM"

Ahmet Hakan demiş ki: "Hayatında bir kez olsun bir Tatyos Efendi bestesine bayılırsan... Sen artık İbrahim Erkal hayranı olmaktan anında vazgeçmiş olursun" Türk müziği eğitimi almanıza karşı, yaptığınız müziğin türü bile yıllarca tartışıldı. Siz kaliteyi, seviyeyi arabesk-fantezi de mi buldunuz? Yoksa hiçbir zaman bir tarz yaratma peşinde olmadınız mı?

"Ben Tatyos Efendi ile her gün sohbetteyim, daha Ahmet Hakan'ın haberi yok. Onun peşrevlerini gelsin ben ona söyleyeyim. Bazı şeyler vardır, ulu-orta yapılmaz. Ahmet Hakan, malını satıyor, ben satmıyorum ki. Dünyayı yaksalar, bir bağ otum yanmaz. Ben kendimle mutluyum, onun kaygısı var. Bizim eskiden satma kaygımız vardı, şimdi benim satma kaygım da yok, birilerine ulaşıyoruz. Teslimiyet olduktan sonra sorun yok ki zaten. Ahmet Hakan'ın öyle bir şey yazma kaygısı varmış, Ahmet Hakan, İbrahim Erkal'ın, iyi veya kötü bir neyzen olduğunu ama çaldığını, tambur çaldığını, tasavvuf eğitimi aldığını bilemez, Ahmet Hakan benim tarikatçi olduğumu da bilemez. Tatyos Efendi ile benim nasıl bir ilişkim olduğunu da bilemez. Ahmet Hakan, bulduğunu, duyduğunu satan adam, ben satmam. "Cami avlusunda bile saçamam hocam" diye bir türkü vardır. Demek ki Ahmet Hakan'ın ağzındaki hurda parçası ki, istediği gibi saçıyor, benim ağzımdakiler altın, kolay kolay vermem. "

Kaynak: Haberler.Com / Güncel

Ahmet Hakan Coşkun İbrahim Erkal Hülya Okur Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title