İbrahim Paşa Sarayı Hakkında Söyleşi Düzenlendi
Müzeler Haftası kapsamında İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen söyleşide, İbrahim Paşa Sarayı hakkında bilgiler paylaşıldı. Sanat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy'un katıldığı söyleşide, sarayın tarihi ve önemi üzerine konuşuldu.
Müzeler Haftası kapsamında İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından "İbrahim Paşa Sarayı" başlıklı söyleşi düzenlendi.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde gerçekleştirilen, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz'ın yönettiği söyleşiye sanat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy katıldı.
Açılışta konuşan Yılmaz, Pargalı İbrahim Paşa'nın çok önemli bir şahsiyet olduğunu belirterek, "İbrahim Paşa, hikayesi, dramı, çatışmaları ve gerilimleri olan, varlıkla yokluğun, iktidarın zirvesiyle en güçsüz ve çaresiz kalınabileceğinin örneğidir. Bu saray (Türk İslam Eserleri Müzesi) ondan bize kalan en önemli hatıradır." dedi.
Yılmaz, Atasoy'un kaleme aldığı "İbrahim Paşa Sarayı" kitabının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden yayımlandığını söyledi.
İbrahim Paşa Sarayı'nı doktora tezi olarak çalışan Nurhan Atasoy ise, "Bütün zorluklara rağmen bu tezi tamamladım. Sonra hocalarım, bu saraydaki minyatürlerin yeteri kadar çalışılmadığını ve benim çalışmam gerektiğini söyledi. Sonra da çalışmaya başladım. Çalışmaya ilk başladığımda binanın içine girebilmek çok zordu. İçerisi uyuşturucu bağımlılarıyla doluydu." diye konuştu.
"Sarayın kırmızı sütunlu bir duvarını tespit ettim"
Atasoy, ilk olarak yapının ne kadar Bizans, ne kadar Osmanlı yapımı olduğunu anlamaya çalıştığını dile getirerek, şunları anlattı:
"Tuğlaları tek tek inceleyerek tespit etmeye çalıştım. Sonra buraların restorasyonu başladı. Matrakçı Nasuh'un eserlerinde İbrahim Paşa Sarayı'nı buldum. Fakat Semavi Eyice, saray hakkında farklı şeyler söylüyordu. Sarayın olduğu yerleri çizen bir minyatüre 4 ay boyunca baktım. Sonra sarayın kırmızı sütunlu bir duvarını tespit ettim. Ben bu tespiti yapana kadar bu binanın İbrahim Paşa Sarayı olduğu bilinmiyordu. O dönemde çıkan birçok yayınlar, buranın İbrahim Paşa Sarayı olmayacağı yönünde fikir beyan ediyordu. Sonra öğrendim ki birileri bu sarayı yıkıp, bulunduğu araziyi adliyeye bağlamak istemişler. Yaptığım araştırmayla buna mani oldum. Daha sonra bu binanın İbrahim Paşa Sarayı olduğuna dair bir kitap yazdım. İbrahim Paşa'ya dair de kitaplar yazdım."
Şu anda Türk İslam Eserleri Müzesi olan İbrahim Paşa Sarayı'nda halen araştırılacak çok şey olduğunun altını çizen Atasoy, "Benim araştırmalarıma bakıp da 'İbrahim Paşa Sarayı tamamen çalışılmış' demeyin. Bu saraya dair daha çok şey yazılabilir. Ben kitaplarımı asla nokta ile bitirmem. Virgülle bitiririm ki bu araştırmaların devamı gelsin diye." diye konuştu.
90 yaşındaki Nurhan Atasoy, hatıralarını yazdığını ama halen çok eksik şey olduğuna işaret ederek, "Bir insan 90 yıl yaşarsa, o kadar çok macerası olursa, Türkiye'nin ve dünyanın her tarafını gezerse... Yani hangi birini yazayım?" dedi.
