"İç Anadolu'nun Çukurovası" mevsimlik işçilerin ekmek kapısı
Başkentin turşusu ile ünlü Çubuk ilçesi, mevsimlik tarım işçilerinin de ekmek kapısı oluyor.
Başkentin turşusu ile ünlü Çubuk ilçesi, mevsimlik tarım işçilerinin de ekmek kapısı oluyor.
Verimli ve düz tarım arazileri nedeniyle " İç Anadolu'nun Çukurovası" olarak da nitelendirilen ilçedeki tarımsal faaliyetler, Şanlıurfa ve çevre illerden gelen mevsimlik işçiler tarafından yapılıyor.
Genellikle para biriktirmek isteyen gençler ile yaz tatilinde okul harçlıklarını çıkarmak isteyen öğrenciler ve kadınların geldiği Çubuk Ovası, üretim sezonunda binlerce tarım işçisini ağırlıyor.
İklimi ve toprak yapısıyla turşuluk sebze üretiminin yaygınlaştığı, ayrıca hububat ve meyve üretiminin yapıldığı Çubuk, yaklaşık 6 ay boyunca işçilere gelir kapısı oluyor.
Yanındaki 40 işçinin çavuşluğunu yapan mevsimlik işçi Hasan Kayalı (23), AA muhabirine, Çubuk Ovası'nın hem çiftçiler hem de tarım işçileri için gelir kaynağı olduğunu söyledi.
"Hiçbir bayramı evimde ailemle geçiremedim"
Viranşehirli birçok genç gibi kendisinin de ailesinin geçimini sağlamak için çalıştığını anlatan Kayalı, 6 ay önce evlendiğini, borçlarını da buradan kazandığı parayla ödemeye çalıştığını dile getirdi.
Kayalı, yılın yarısını sebze tarlalarında çalışarak geçirdiklerini belirterek, "Tarım işçisi olarak çalışmaya başladığımdan buyana hiçbir bayramı evimde ailemle geçiremedim." dedi.
Okul harçlığı için tarlada salatalık topluyor
İşçilerden Aziz Kaynar (18) ise hem tarlada çalıştığını hem de üniversite sınavına hazırlandığını ifade etti.
Sınav sonucunu tarlada salatalık toplarken öğrendiğini aktaran Kaynar, şöyle konuştu:
"Kendimi bildim bileli çalışıyorum. Tarlada çalışarak hazırlandığım üniversite imtihanına bu yıl girdim ve 392 puan aldım. Sonuçlarımı tarlada öğrendim, öğretmenlerim gönderdi. Yine tercihlerimi de burada yapacağım. Büyük ihtimalle buradan memlekete değil üniversiteye gideceğim. Belki gelecek yıl yine memlekete değil de iş için buraya geleceğim. Okul masraflarını çıkarabilmek ve okuyabilmek için bunu yapmak zorundayım. Hedefim önce okulumu bitirmek ve bu şartlardan bir an önce kurtulmak. Sonra da mümkün olduğu kadar el atabildiğim herkesi bu zor şartlardan kurtarabilmek."
Tarlada çalışan herkesin ayrı hayat hikayesi olduğunu vurgulayan Kaynar, "Buradakilerin hepsi bir şeyler peşinde. Birileri evlenmek için para biriktirmenin, biz okula gidenler de okul parasını çıkarmanın peşindeyiz." diye konuştu.
Bayramları genellikle çalışarak geçirdiklerini anlatan Zeynep Kaynar (20) ise "Hayatımız çalışmakla geçiyor. Ben hiç okula gidemedim. Okumayı çok istiyordum ancak imkansızlıklar nedeniyle okutmadılar. Okusaydım doktor olmak isterdim." ifadelerini kullandı.
Emine Kaynar (21) da 5 kardeşi ile tarlada çalıştıklarını ifade ederek, "Okumadığım için çok pişmanlık duyuyorum. İmkan olsaydı herhalde ailemiz okuturdu." şeklinde konuştu.
En büyük hayali kızları okutmak
Okuma yazma bildiği için kendini şanslı gören tarım işçisi Şemse Kaynar ise okulda çok başarılı bir öğrenci olduğunu ve her dönem başarı belgesi aldığını dile getirerek, "Sekizinci sınıfa kadar mücadele ederek okudum. İmkansızlıktan okuldan ayrılmak zorunda kaldım. Tek hayalim kızları okutmak ve onlara daha çok destek olmak." değerlendirmesinde bulundu.