İdlibli küçük Yasemin, çadır kentteki çocuklara öğretmenlik yapıyor - İDLİB
İdlibli 11 yaşındaki Yasemin Bekkür, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle okulların kapanmasının ardından akıllı telefonu olmadığı için uzaktan eğitimden faydalanamayan öğrencilere gönüllü öğretmenlik yapıyor ancak çadır kentteki okulun 5.
İdlibli 11 yaşındaki Yasemin Bekkür, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle okulların kapanmasının ardından akıllı telefonu olmadığı için uzaktan eğitimden faydalanamayan öğrencilere gönüllü öğretmenlik yapıyor ancak çadır kentteki okulun 5. sınıfa kadar eğitim vermesi nedeniyle kendi öğrenimini sürdüremiyor.
Dünyayı etkisi altında alan Kovid-19 nedeniyle öğrencilerin akıllı telefon ve tabletler üzerinden uzaktan eğitim görmeye başladığı bu süreçte, aileleri imkansızlıklar içindeki çadır kent çocukları, bundan mahrum kalıyor.
Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarında ailesiyle yerinden edilen 11 yaşındaki Yasemin, bu öğrencilere ders veriyor.
5. sınıf öğrencisi Yasemin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklara okumayı ve yazmayı öğretmeyi sevdiğini söyledi.
Yasemin, "Koronavirüs nedeniyle öğrenciler okula gitmez oldu. Akıllı telefon üzerinden eğitime başlandı. Bazı ailelerin telefonları yok. Telefon almak için de paraları yok. Ben onlara öğretmek istiyorum." diye konuştu.
Küçük Yasemin, "Büyüyünce ne olmayı hayal ediyorsun?" sorusuna, "Mühendis, doktor ve öğretmen olmayı temenni ediyorum. Evler yapmak, hastaları tedavi etmek ve okuma-yazma bilmeyen çocuklara bunu öğretmek için." şeklinde cevap verdi.
Kendisi okula gidemiyor
Anne Fatma Bekkür de İdlib'in Tel Mennis köyünden, önce İdlib kent merkezine, oradan Maarretmısrin'e göç ettiklerini, köydeyken de Yasemin'in bahçelerde veya camilerde çocuklara eğitim vermeyi sevdiğini söyledi.
Bekkür, çadır kentteki okulda eğitimin 5. sınıfa kadar olması nedeniyle kızının öğreniminin yarım kaldığını kaydetti.
İdlib'de durum
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteğiyle ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.
Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.
Rejim ve destekçileri bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi. Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.Ocak 2019'dan itibaren yaklaşık 2 milyon sivil göç etti.
Türkiye ve Rusya, 12 Ocak 2020'de ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü. Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı. Son ateşkes 6 Mart 2020 saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi. Rejim güçlerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.