İit Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü 6. Bakanlar Konferansı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Dr. Esra Albayrak, kadınların dünya nüfusunun yüzde 50'sini teşkil ettiğini ancak siyasi ve ekonomi alanında adil bir şekilde temsil edilmediğini belirterek, "Bu acı gerçek yeni bir bakış açısı gerektiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Dr. Esra Albayrak, kadınların dünya nüfusunun yüzde 50'sini teşkil ettiğini ancak siyasi ve ekonomi alanında adil bir şekilde temsil edilmediğini belirterek, "Bu acı gerçek yeni bir bakış açısı gerektiriyor. Adalet prensiplerine dayalı bir yaklaşım olmalı bu. Geleneksel uygulamalar ve kültürel alışkanlıklar kadınları dışlamaya devam ediyor." dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerdeki kadınların durumu, İstanbul'da düzenlenen konferansta ele alınıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ev sahipliğindeki toplantıya, 56 ülkenin kadından sorumlu bakanları katılıyor.
Konferansın ikinci gününde "İİT Üyesi Ülkelerde Kadınların Güçlendirilmesi için Müslüman Kadınlar Arasında Savunuculuk ve Dayanışma" konulu panelde moderatörlük yapan Dr. Albayrak, panelin, kadınların yaşadığı ortak sorunlara bakış açısını değiştireceğini ve yeni perspektifler kazandıracağını söyledi.
Kadının toplum içerisinde adaletli bir temsile kavuşması gerektiğini belirten Albayrak, şöyle konuştu:
"Kadınlar dünya nüfusunun yüzde 50'sini teşkil ediyor ve ne yazık ki adil bir şekilde temsil edilmiyoruz siyasi ve ekonomi alanında. Bu acı gerçek yeni bir bakış açısı gerektiriyor. Adalet prensiplerine dayalı bir yaklaşım olmalı bu. Geleneksel uygulamalar ve kültürel alışkanlıklar kadınları dışlamaya devam ediyor. Toplumsal, ekonomik ve siyasal katılımlarına engel oluyor. Kadın meseleleri erkek meseleleridir aynı zamanda. Farkındalık derecesinin arttırılması gerekiyor. Kadın ve erkek birlikte hareket etmeli. Bu tarz toplumsal konularda farkındalık gerekiyor ki güçlü bir tavır ortaya konmalı. Kadın ve erkek arasında adalet sistemiyle desteklenmeli. Bu konuda kutsal kitabımız en iyi referanstır bu varoluşsal mesele için. Allah şunu emrediyor: "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir." Kadın ve erkek birbirini tamamlayan iki uzuv olarak karşımıza çıkıyor. Bizden beklentisi dünyada beraber yaşamak. Ne yazık ki birçok ülkede kadınlar aleyhine bir durum görüyoruz. Öyle yollar bulmalıyız ki toplumları Kuran'da öngörülen seviyeye tekrar kavuşturabilelim."
İslam dünyasında kadınların eğitim alanında geri kalmasının sebeplerinin sömürgecilik, işgal ve savaş olduğunu ifade eden Dr. Albayrak, şunları söyledi:
"Hazreti Muhammed'in sevgili eşi Hazreti Aişe için şunu söylemişlerdir; 'fıkhı ondan daha iyi bilen birini görmedik.' Fakat bugün İslam dünyası birçok konuda sorun yaşıyor. Kız çocuklarının okullaşmasından başlayarak kadınların karar alma süreçlerine katılımına kadar, geniş yelpazede sorunlar içeriyor. Pek çok durum var. Sömürgecilik tarihi, savaş ve işgal çabaları, en büyük zorluklardan bir tanesi. İslam toplumunun neden geride kaldığını açıklayan sebepler ve kadın hakları konusunda neden geride kaldığını da açıklayan sebepler. Siyasi çatışmalar, yoksulluk ve güç ortamı içerisinde var olmaya çalışmak, kadınların haklarına başvurmaktan alıkoyuyor."
Albayrak, İslam dünyasındaki kadın meselelerinin, Batı'daki kalıp yargıları oluşturanlar için çok popüler bir gündem maddesi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kadınların tek bir şekilde güçlendirilmesi başka yerlerde kadınların sorunlarını göz önünde bulundurmamasıyla sonuçlanabilir. Batılı ve batılı olmayan kadınlar aynı zorluklarla karşı karşıya kalmıyorlar. Aynı toplumda yaşasalar bile siyahi ve beyaz kadınların sorunları örtüşmemektedir. Avrupai merkezli bakış açısı, kadınlar nezdinde çoğulculuğun gözardı edilmesiyle sonuçlanıyor. Kadınların durumu İslam dünyasında tek düze değil. Çeşitli modeller var ve bunlar kadınların toplum içerisindeki rolünü belirliyor. Malezya ve Endonezya gibi ülkelerde kadınlar sosyal hayatta etkin rol oynuyor ve katma değer yaratıyor. Türkiye de kadınların güçlendirilmesi alanında öncü bir ülke. Türkiye'de son 14 yılda önemli adımlar atıldı. Kadın parlamenter sayısı Türkiye'de 2015 itibariyle 24'ten 98'e çıkmıştır. Yüksek öğrenimde yüzde 13'ten yüzde 40'a çıkmıştır. Kadın akademisyen sayısı yüzde 45 oranında temsil ediliyor ve bu küresel ortama eşit. Kadının iş gücüne katılımı da son 10 yıl içerisinde yüzde 10 arttı."