Haberler

İklim değişikliği ve teknoloji yeni nesil eşitsizliklere yol açıyor

Güncelleme:
Abone Ol

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi, teknoloji ve iklim değişikliği gibi yeni nesil eşitsizliklerin öne çıktığını belirterek, "1990'dan bu yana yaşam süresi ve beklentisi artıyor ancak pek çok eşitsizlik 30 yıl önceki haliyle duruyor,...

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi, teknoloji ve iklim değişikliği gibi yeni nesil eşitsizliklerin öne çıktığını belirterek, "1990'dan bu yana yaşam süresi ve beklentisi artıyor ancak pek çok eşitsizlik 30 yıl önceki haliyle duruyor, bazı eşitsizlikler ise yeni karşımıza çıkıyor." dedi.

UNDP Türkiye ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından düzenlenen "2019 İnsani Gelişme Raporu" tanıtım toplantısı TEPAV'da gerçekleşti.

Toplantıda, söz konusu raporun temel bulgu ve mesajları, Türkiye ve dünyadaki güncel gelişmelerle bağlantılı olarak yorumlandı.

"Gelişmenin tek ölçütü gelir değil"

Tomasi, burada yaptığı konuşmada, yapısal eşitsizliklerin önemine dikkati çekerek, eşitsizlik konusunun sadece gelir eşitsizliği olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH), bugüne kadar büyüme ve gelişmenin tek ölçütü olarak değerlendirildiğini aktaran Tomasi, raporda, teknoloji ve iklim değişikliği gibi geleceğe yönelik konuların da ele alındığını dile getirdi.

Tomasi, "1990'dan bu yana yaşam süresi ve beklentisi artıyor ancak pek çok eşitsizlik 30 yıl önceki haliyle duruyor, bazı eşitsizlikler ise yeni karşımıza çıkıyor." diye konuştu.

Yeni eşitsizlik unsurlarından birinin iklim değişikliği olduğuna işaret eden Tomasi, yüksek insani gelişmeye sahip ülkelerin iklime etkisinin daha fazla olduğunu anlattı.

Türkiye'nin endeks değeri 28 yılda yaklaşık yüzde 40 arttı

Tomasi, teknolojinin imkanlarından daha iyi yararlanan ülkelerin daha iyi bir gelecek elde etme imkanı bulduğunu vurgulayarak, hükümetlerin eşitsizlikleri gidermek için gerçekleştirebileceği politikalara dair raporun etkili olabileceğini dile getirdi.

Raporda cinsiyet eşitsizliği endeksinin de yer aldığını anımsatan Tomasi, "Rapor, dünyada son 5 yılda toplumsal cinsiyete dayalı önyargıların azaldığını gösteriyor ancak bu ülkelere göre farklılık gösteriyor." dedi.

Tomasi, Türkiye'nin bu yıl İnsani Gelişme Endeksi'ndeki performansına da değinerek, "İnsani Gelişme Endeksi'nde son 28 yılda küresel olarak yüzde 20 artış görüyoruz. Türkiye için bu artış yaklaşık yüzde 40 oranında gerçekleşti." diye konuştu.

Ülkelerin eşitsizlikleri çözebilmesi için nedenlerini anlaması gerektiğinin altını çizen Tomasi, bu konuların ulusal boyutta tartışılması ve diyalog oluşturulması gerektiğini vurguladı.

"Küreselleşmeyle birlikte adaletsizlikler arttı"

TEPAV İcra Direktörü Prof. Dr. Güven Sak da İnsani Gelişme Raporu'na göre temel eşitsizlik ve erişim problemleri açısından bakıldığında dünya genelinde de bir ilerleme olduğunu kaydetti.

Küreselleşmeyle yaşam standartlarının geliştiğini ifade eden Sak, "Yalnızca gelire ve ortalamalara değil daha ileriye bakmak gerekiyor. Küreselleşmeyle birlikte bir dizi adaletsizliğin daha fazla arttığını ve artma potansiyelinin olduğunu da görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Sak, insani gelişmenin yalnızca iktisadi metriklerle açıklanamayacağını ve bu konuda çok boyutlu çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.

Cinsiyet adaletsizliği vurgusu

Toplumsal cinsiyet adaletsizliğinin getirdiği problemlerin önemine işaret eden Sak, şöyle konuştu:

"Yalnızca Türkiye'de değil, dünyanın her tarafında bu tür adaletsizlikler var, önümüzdeki dönemde bu konuya odaklanıp tartışmak gerekiyor. Yeni teknolojilerle birlikte hızlı bir geçiş sürecinin içinden geçeceğiz. Hem herkesin sürece eşit bir şekilde katılmasına imkan sağlayıp aynı zamanda da sürecin olumsuz etkilerinin nasıl kontrol edileceği üzerine daha dikkatli düşünmemiz gerekiyor. Bu geçiş döneminde eğitim meselesine dikkat etmemiz gerekiyor."

Sak ayrıca kimsede adaletsizlik duygusu uyandırmayan, işleyecek merkezi bir sosyal korunma ağının gerekliliğine dikkati çekti.

Açılış konuşmalarının ardından İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) Başkanı Vural Çakır'ın moderatörlüğünde, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nur Asena Caner ve Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan'ın katılımıyla panel gerçekleştirildi.

Türkiye sınıf atladı

UNDP tarafından 1990'dan bu yana yayımlanan İnsani Gelişme Raporu, bu yıl 21. yüzyılda insani gelişmedeki eşitsizliklere odaklanıyor. İnsani Gelişme Raporu'nda farklı konularda ülkeler bazında hesaplanmış endeksler yer alıyor, İnsani Gelişme Endeksi bunlar arasında en bilenen endeks olma özelliği taşıyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 2018 yılı verileri baz alınarak hazırlanan ve İnsani Gelişme Endeksi, Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ile Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi'ni içeren "İnsani Gelişme Raporu 2019" dün yayımlanmıştı.

Rapora göre, Türkiye, 2018 yılını kapsayan İnsani Gelişme Endeksi'nde, 0,806'lık değere ulaşarak, 189 ülke arasında 59'uncu sıraya yükselmişti. Bu sonuçla Türkiye ilk kez "çok yüksek insani gelişme" kategorisine girmeyi başarmıştı.

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title