İletişimciler "Ulusaşırı Medya'yı" Tartışıyor
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İletişim Fakültesi ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ortaklığında düzenlenen "Dönüşen Ortadoğu ve Ulusaşırı Medya Politikaları" konulu konferanslar İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde başladı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İletişim Fakültesi ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ortaklığında düzenlenen "Dönüşen Ortadoğu ve Ulusaşırı Medya Politikaları" konulu konferanslar İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde başladı.
İki gün sürecek konferansların ilk gününe, Türkiye ve dünyadan çok sayıda akademisyenin yanı sıra RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun da katıldı. Konferansların açılış konuşmasını yapan İEÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, medyanın ulusaşırılaşmasının gündemde olduğunu belirterek, konferansların önemine dikkat çekti. Alankuş'un ardından söz alan İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçdan Baltacıoğlu, Ortadoğu coğrafyasının tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek, "Arap baharı, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini arttırmıştır. Bu da ulusaşırı medya politikaları gerektirmektedir" diye konuştu. Böyle bir süreçte bu gibi konferanslara öncülük ettikleri için gurur duyduklarını belirten rektör Baltacıoğlu, RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun'a da verdiği destek ve katılımları için teşekkür etti.
"ULUSAŞIRI MEDYA POLİTİKASI ÖNEMLİ"
Açılış konuşmalarının ardından RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun söz aldı. RTÜK Başkanı, konferansların yapılmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, kendilerinin de toplantılarda kamu otoritesi olarak bulunduğunu ve desteklerini sürdüreceklerini ifade etti. Görsel ve işitsel medyanın gelişiminden bahseden Başkan Dursun, "Görsel-İşitsel medya, bir asırlık tarihi olan bir mecra. Ancak görüyoruz ki şimdilerde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş. Bu nedenle bir medya politikanız olmalı" ifadelerini kullandı. Ses ve görüntünün bir yerden bir yere naklinin, ulus aşan bir özellik taşıdığını belirten Dursun, "Bu ulus aşan nakil, uluslararası bir süreç haline geliyor. Eğer bu süreç bir olumsuzluk taşıyorsa, tek bir ulusun çözeceği bir şey değil. Bu nedenle ulusaşırı medya politikası çok önemli" diye konuştu.
"Bundan sonra yapılacak düzenlemelerin de ulusaşırı bir amacı olmalı" diyen Başkan Dursun, AB ile çalışmaların devam ettiğini ve RTÜK'ün bu tür düzenlemeleri fazlasıyla desteklediğini ifade etti.
"DEVLET TEKELİ, TÜRKİYE'NİN MEDYA İLERLEYİŞİNİ DURDURDU"
Konuşmasına medya alanında Türkiye ile dünyayı karşılaştırarak devam eden RTÜK Başkanı Dursun, Türkiye'nin "Sınırötesi TV Sözleşmesi'ne" taraf olduğunu belirterek, "Radyo konusunda ülke olarak pek geç kalmış sayılmayız. Radyo yayınında dünyadan en fazla 10-15 yıl geç kaldık. Ancak TV yayınına, 1960'lardan sonra başlayabildik. Bu konuda geç kalmasaydık, hem medya alanında hem sosyokültürel anlamda daha farklı bir konumda olurduk" dedi.
TV yayınının 1960'lardan sonraki sürecini de eleştiren Dursun, yayına başlandıktan sonra teksesliliğin sorun oluşturduğunu söyleyerek, "Devlet tekeli olduğu dönemde, Türkiye'nin medya alanındaki ilerleyişinin önü kesilmiştir" dedi. Devlet tekelinin Türkiye'ye bu alanda ne getirip ne götürdüğünün üniversitelerde araştırılması gerektiğini söyleyen RTÜK Başkanı, "Herkes yüzlerce kanal ile yayın yaparken, biz ancak 1994 yılından sonra buna geçebildik. Öyle zannediyorum ki, bu durum Türkiye'nin büyümesini durdurmuştur" ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından konferansın oturum bölümlerine geçildi. "Dönüşen Ortadoğu ve Ulusaşırı Medya Politikaları" konulu konferanslar, Cuma günü öğle saatlerine dek devam edecek. - İZMİR