İmam Hatip Öğrencilerinden Engelli Akranları İçin Örnek Davranış
İmam Hatip öğrencilerinden engelli akranları için örnek davranış Hayata geçirdikleri 'Yaşamak mı zor anlamak mı zor?
İmam Hatip öğrencilerinden engelli akranları için örnek davranış
Hayata geçirdikleri 'Yaşamak mı zor anlamak mı zor?' projesi le gönüllerde taht kurdular
Okul Müdürü Abdullah Yılmaz: "Hiç gülüp konuşmayan öğrencimiz gülüp konuşmaya başladı"
"Engelli kardeşlerimiz öğrencilerimizi her gördüklerinde neşelendiler"
"Herkesi topluma kazandırmanın insani bir erdem olduğunun farkındayız"
Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Talha Bilmez: "Onlara bir adım atıldığında saflığı ve temizliği görüyoruz"
ESKİŞEHİR - Eskişehir'de bulunan Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, 'İmam Hatipler İyilikte Yarışıyor' yarışması kapsamında 'Yaşamak mı zor anlamak mı zor?' isimi projeyi hayata geçirdi. Öğrenciler, katılacakları yarışmada ödül kazanmaları halinde geliri şehit ve gazi yakınlarına bağışlayacak.
İmam Hatip lisesi öğrencilerine yardımlaşma, iyilik, dayanılma ve paylaşma duygusunu tanıtmanın yanı sıra yardım süreçlerine katılımlarını sağlamak amacıyla Deniz Feneri ve Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün birlikteliğinde düzenlenen "Anadolu İmam Hatip Liseleri Uygulamalı İyilik Proje Yarışması" öğrencileri iyiliğe teşvik ediyor. Bu kapsamda "Gökkuşağı renkleri gibi farklı ol, farkında ol" sloganıyla projeye başlayan öğrenciler, yine Eskişehir'de bulunan Elbruz Bilge Özel Eğitim İş Uygulama Merkezinde eğitim alan zihinsel ve bedensel engelli öğrenci akranlarıyla düzenledikleri etkinliklerde bir araya geliyor. Düzenli olarak gerçekleştirilen etkinlikler, 2 öğretmen rehberliğinde 8 öğrenci tarafından gerçekleştiriliyor. Yarışmaya katılacak öğrenciler, birinci olmaları durumunda kazanacakları büyük ödülü de şehit ve gazi yakınlarına verecek.
"Hiç gülüp konuşmayan öğrencimiz gülüp konuşmaya başladı"
Proje hakkında bilgi veren Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürü Abdullah Yılmaz, öğrencilerinin takdire şayan bir işe imza attıklarını belirtti. Bu tip çalışmaların farkındalığı artıracağına inandıklarını söyleyen Yılmaz, "Çocuklarımıza kaliteli zaman geçirme, onları anlama, onlarla birlikte olma, onları hayata kazandırma, sosyalleştirme adına 8 öğrencimiz, 2 öğretmenimiz rehberliğinde okul ile iletişime geçtik. İlk olarak ziyaret ile başladık. Arkasından eğlence programları, ortak resim çalışması, görsel çalışmalar, konuşma etkinlikleri şeklinde faaliyetler yaptığımızda engelli kardeşlerimizin çok mutlu olduklarını, öğrencilerimizi her gördüklerinde neşelendiklerini gördük. Hatta bulunduğu okula hiç gülmeyen, konuşmayan bir öğrencimizin gülmeye ve konuşmaya başladığını hep birlikte fark ettik. Onların mutluluğunu kendi mutluluğumuz olarak gördük. Bu tip çalışmaların toplumda herkesin farkında olmanın, herkesi topluma kazandırmanın insani bir erdem olduğunun farkındayız. Öğrencilerimize bunları anlatmak, yaratılan herkesi yaratandan ötürü hoş görmek şiarıyla, Yunus Emre'nin ifadesiyle, böyle bir çalışma başlattık. Biz çok mutlu olduk. Eminiz gittiğimiz okulda bulunan evlatlarımız da bu çalışmadan son derece mutlu oldular. Biz onları engelli olarak görmüyoruz. Engellerinin kaldırılması gereken kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Kucaklamanın, birlikte olmanın, hayata hazırlamanın insani bir görev olduğuna inanıyoruz. Çalışmayı yapan öğretmen ve öğrencilerimize teşekkürü bir borç biliyorum" dedi.
"Toplumsal farkındalık olarak çok gerideyiz"
Proje koordinatörlerinden Rehber Öğretmeni Emine Vildan Cüre ise, daha önce engellilere yönelik katıldığı bir programda çocukların durumundan çok etkilendiğini ve öğrencileriyle böyle bir iş yürüttükleri için son derece mutlu olduğunu bildirdi. Cüre, "Bu eksikliğin öğrencilerin daha çabuk telafi etmesi adına böyle bir projeye başladık. Başladıktan sonra anladık ki gerçekten çok geç kalmışız. Toplumsal farkındalık adına çok geride kalmışız. Zihin olarak, bakış açısı olarak yapılacak değiştirilmesi gereken çok şey olduğunu fark ettik. Bunun üzerine böyle bir projeye başladık. Gerçek anlamıyla karşılıklı bir iyilik yaptık ama en çok bundan istifade eden bizim öğrencilerimiz oldu. Çünkü öğrencilerimiz daha önce çekinerek baktıkları, yaklaşmaktan korktukları bir arkadaş grubu buldular kendilerine. Şu anda birlikte çok güzel vakit geçiriyorlar. Gittiğimiz okul çünkü öğrencilerin de akranları. Ama daha önce paylaşabilecekleri şeyler olduğunu bilmedikleri çocuklar bunlar. Bir arada aynı şeylere gülüyorlar, eğleniyorlar, oyunlar oynuyorlar. Bu ayrıcalığı yaşamak bizim çocuklarımıza çok büyük bir farkındalık kattı. Karşı taraf açısından da bakmak gerekiyor tabii ki. Diğer öğrenciler için düşündüğümüzde de şu oldu; artık onları bizim öğrencilerimiz ve bu farkındalığı kazanan kişiler toplum içerisinde gördüklerinde geri kaçmayacaklar. Onlara acımayacaklar, bu bile incitici bir durum. Şükür ki biz öyle değiliz duygusu bile çok incitici. Bunu artık hissetmeyecekler" ifadelerini kullandı.
"Onlara bir adım atıldığında saflığı ve temizliği görüyoruz"
Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Talha Bilmez ise projeyle ilgili şunları dile getirdi:
"Hocalarımızın önderliğinde böyle bir projeye katıldım. Engelli okullarına gidiyoruz. Oradan ilk başta korkuyorduk, nasıl bir tepki alabileceğimizi bilmiyorduk. Bir tedirginlik vardı içimizde. Bir adım hep geride oluyorduk. Ama artık oradaki hocaların da verdiği bilgilerle bir adım geride değil de bir adım ileriye gittiğimizde çok daha güzel sonuçlar aldık. Onlara samimiyetle yaklaştığımız zaman onlar da sevgilerini bize gösterebiliyorlar. O yüzden çok mutlu olduk. Aslında onlara bir adım geride kaldığımızda değil de bir adım ileriye gittiğimiz zaman onların o saflığını, temizliğini görüyoruz."