Uzman isim uyardı: İmar affı kararları, topluma yapılmış en büyük kötülük olabilir
İzmir depreminde yıkılan ya da hasar gören binaların sağlam olmadığına yönelik uzmanlardan gelen açıklamaların ardından, imar affı konusu tekrar gündeme geldi. İMO Başkanı Taner Yüzgeç, imar affının topluma yapılmış en büyük kötülük olduğunu belirtirken, sürekli imar affı kararları alınmasıyla kaçak yapılaşmanın teşvik edildiğine dikkat çekti.
Türkiye'de yapılan binaların ruhsat alabilmek için uyması gereken kriterler, yapılması gereken dayanıklılık ölçümleri ve denetimleri üzerine tartışmalar yeniden gündeme taşınırken, öne çıkan konular arasında imar affı da yer alıyor.
'İMAR BARIŞI' ADI ALTINDA YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİ
En son olarak imar affı, Haziran 2018 genel seçimlerinden önce imar barışı adı altında yürürlüğe girdi. Bu yasayla İzmir'de en az 672 bin bina imar barışından yararlandı. İmar barışı, imar mevzuatına veya ruhsata aykırı yapılara, yapı kayıt belgesi verilmesi anlamına geliyor.
KAÇAK YAPILAŞMAYI TEŞVİK EDİYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum 2019 yılında yaptığı açıklamada, "İmar affı binanın sağlam olduğunu göstermiyor" demişti. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç, "İmar afları kaçak yapılaşmanın en önemli teşvik unsurlarından birisi olmuştur" ifadesini kullandı.
''İMAR AFLARI YASAKLANMALI''
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir depremiyle ilgili ilk gözlem raporunu 2 Kasım'da açıkladı. Raporda, "İmar afları yasaklanmalıdır. İmar barışı adı altında ruhsatlandırılan tüm ruhsatlar iptal edilmelidir" ifadesi yer aldı. Kurulun yaptığı saha gözlemlerinde, İzmir Bayraklı'da yıkıma uğrayan ve ağır hasar alan binaların genellikle 8 kat mertebesinde olduğu ve yıkılan 12 binanın ruhsat tarihinin 1999 öncesine ait olduğu tespit edildi. Bu yapılardan önemli bir kısmının kooperatif olarak inşa edildiğine, yapımlarının yıllarca sürdüğüne ve ruhsat bilgilerinde yapı ruhsatı ile yapı kullanma tarihleri arasındaki uzun süreye dikkat çekildi.
BAYRAKLI'DA 12 BİN BİNANIN YÜZDE 57'Sİ RİSKLİ ÇIKTI
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi, internet sitesinde yaptığı açıklamada 10 yılda 12 binin üzerinde konutun depreme karşı risk analizi testinden geçirildiğini belirtiyor. Buna göre analiz edilen yapıların yüzde 57'si çok riskli çıktı, sadece yüzde 5'i 'risksiz yapı' olarak değerlendirildi. Vatandaşlar binaların iyileştirilmesi için Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne yönlendirildi.
''İMAR AFFI, TOPLUMA YAPILAN EN BÜYÜK KÖTÜLÜK OLABİLİR''
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç, bir binanın depreme karşı riskli olup olmadığını belirleme görevinin devlete ait olduğunu söyledi. BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Yüzgeç, yıllar içinde sürekli imar affı kararları alınmasıyla kaçak yapılaşmanın teşvik edildiğini vurguladı. İmar affının toplumun sağlıklı ve güvenli bir konutta yaşamasını belirsizliğe soktuğunu söyleyen Yüzgeç, "İmar affı verilen binaların mühendislik kontrolünden geçirilmesi gerekmekte. Aksi takdirde bu topluma karşı yapılan en büyük kötülük olur" dedi.
10 MİLYON BİNAYI SORDU
İzmir depreminin ardından imar affını gündeme getiren isimlerden biri CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır oldu. Başarır, imar affı ile ilgili soru önergesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 21 aydır yanıt vermediğini belirterek, "İmar affı başvurusu yapan 10 milyon binayı incelediniz mi?" dedi:
"Parayı yatırana yapı kayıt belgesi verdiniz. Başvuruları, parayı internetten alıyorsunuz. Peki imar affı başvurusu yapan on milyon binayı incelediniz mi? Deprem yönetmeliğine uygun mu?"
KARTAL'DA İMAR AFFINDAN YARARLANAN BİNA ÇÖKTÜ
Başarır, imar affı ile ilgili ilk soru önergesini 2019'da Kartal'da bir binanın çökmesinden sonra vermişti. İstanbul'un Kartal ilçesinde Şubat 2019'da bir binanın çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetti. Yıkılan binanın beş katının ruhsatlı olduğu, ancak üç katının kaçak inşa edildiği ve imar affından faydalandığı ortaya çıktı.
İMAR BARIŞI NE ZAMAN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ?
İlk defa 1984 yılında uygulanan imar affı, sonraki 36 yıl içinde çok kez tekrar kanunlaştırıldı. En son imar affı, Haziran 2018 genel seçimlerinden önce imar barışı adı altında yürürlüğe girdi. İmara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı olan yapıların kayıt altına alınmasıyla bu yapılara yasallık kazandırmak amaçlandı.
13 MİLYON İMARA AYKIRI YAPI VAR
İmar Barışı kapsamına 31 Aralık 2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel alanlardaki tüm yapılar alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2018'deki açıklamasında imar barışıyla Yapı Kayıt Belgesi alan binalar için yıkılma endişesinin son bulacağı vurgulandı. Ancak deprem açısından yapılarda alınması gereken tedbirlerin kat maliklerine düştüğü belirtildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2018 yılında yayımladığı imar barışı kitapçığına göre Türkiye'de imara aykırı yapılar %50'nin üzerinde. Bu da yaklaşık 13 milyon binaya tekabül ediyor.
BAKAN KURUM: RİSKLİ BİNA, İMAR AFFIYLA KURTULMUYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Mart 2019'da yaptığı açıklamada, imar affından yararlanınca riskli binanın yıkılmaktan kurtulmadığını belirterek,"İmar barışına giren yapılar sağlamdır, riskli değildir' anlamı taşımıyor. İmar affından yararlanınca riskli bina kesinlikle kurtulmuyor, bunun altını çizerek söyleyeyim. İmar affı binanın sağlam olduğunu göstermiyor. İmar affı, bina kaçak olduğu için elektriği, suyu, doğal gazı bağlanamıyor, bunun bağlanabilme imkanını veriyor. Bin metrekare bina yapmış ama terasında bir kaçağı var; bu kaçağından dolayı iskan alamamış, iskanı alabilmesinin önünü açıyor.'' dedi.
İSKAN RUHSATI NE ANLAMA GELİYOR?
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç ise, "Bir iskan ruhsatı verilmesi, devletin vatandaşa 'Bu binaya oturabilirsin' demesidir. İskan raporunu verirken 'ilgili fen ve bilim kurallarına uygun olarak yapıldığını kendi düzenim çerçevesinde denetledim, bunun oluşmasını sağladım, dolayısıyla ben bu belgeyi veriyorum' demektir" dedi. Bu yüzden Yüzgeç'e göre iskan belgesi verdikten sonra bir binanın depreme dayanaklı olmadığını söylemek, doğru bir uygulama değil.