SETA, Irak'ta "İsyan'ın Haritası"nı Çıkardı
SETA tarafından hazırlanan raporda, IŞİD öncülüğünde Irak'ta patlak veren "Sünni İsyan'ın" ortak hedefinin "Maliki'yi devirerek, Bağdat'ı ele geçirmek" olduğu savunuldu.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan " Irak'ta İsyan'ın Haritası: Silahlı Gruplar" raporu bölgedede IŞİD dışındaki Sünni örgütleri ve bu örgütlerin nihai amaçlarını masaya yatırıyor. Raporda yer alan haritada ise Sünni grupların Irak'ın hangi bölgelerinde etkin olduğu gösteriliyor.
Suriye'deki iç savaşın etkilerinin Irak'ı her geçen gün daha fazla mezhepsel bir güç mücadelesinin içine çektiği vurgulanan raporda, 2014'te Sünni grupların sindirildiği bir atmosferde icra edilen meclis seçimlerini yine Maliki'nin kazanmasının, Ramadi ve Felluce gibi Sünni kentlerde IŞİD ile birlikte harekete geçen yapılanmaları silahlanmaya ve saldırılar düzenlemeye ittiği ifade ediliyor.
"SUNNİ İSYAN"
Irak'ta 11 Haziran'da Şii ağırlıklı El-Maliki Hükümeti'ne karşı güçlü bir ivme kazanan "Sünni isyan", ülkenin kuzeyindeki en büyük şehir olan Musul'u ele geçirmiş ve Sünni Arap çoğunluğun yaşadığı Ninova, Anbar, Diyala ve Selahaddin eyaletlerinin önemli bir kısmında da Merkezi Irak Ordusu'nu çıkarmayı başarmıştı.
"İSYANA, BİR ÇOK GRUP DESTEK VERİYOR"
Raporun yazarı Can Acun, yaptığı açıklamada, Irak'taki gelişmelerin sadece IŞİD ve terör üzerinden okunmasının yanlış olacağını belirterek, ülkede şu anda mobilize olmuş ve sahada birçok noktayı kontrol eden "Sünni isyan"ın diğer temsilcileri Ensar El-İslam, Nakşibendi Ordusu, Irak İslam Ordusu, Irak Aşiret Devrimcileri Askeri Konseyi ve 1920 Devrim Tugaylarının da kuruluş süreci, felsefesi ve etkinlik alanlarının değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini ifade ediyor.
Acun, diğer Sünni grupların, komuta kontrol yapıları ve savaş kabiliyetleri açaısından IŞİD kadar profesyonel olmamakla birlikte sahada yine de önemli ağırlıkları olduğuna dikkati çekiyor.
"NAKŞİBENDİ ORDUSU, ESKİ ORDU BİRİKİMLERİNE SAHİP"
IŞİD de dahil olmak üzere tüm örgütlerin yaşanan süreçte kendi gücünün daha fazla olduğunu yansıtmaya çalıştığına dikkati çeken Acun, "IŞİD dışındaki bu yapılanmalar içinde özellikle Ensar El-İslam'ın belli alanlarda etkinlik sağladığını görüyoruz. Kürt bölgelerine yakın sınır hatlarında önemli bir etkinlik sağladılar. Irak ordusunun Dicle kuvvetlerinden önemli ganimetler elde ettiler. İdeolojik arka planı açısından ise El-Kaideye dayanan bir yapılanma" yorumunu yapıyor.
Nakşibendi Ordusu'nun temel özelliğinin ise eski Baas unsurlarını içerisinde yoğun biçimde barındırması olduğunu anlatan Acun, bu nedenle grubun eski ordu birikimlerine sahip olduğunu ifade ediyor.
"BİAT İSTEYEN IŞİD, ÇATIŞMALARA ZEMİN HAZIRLIYOR"
Acun, Irak Aşiret Devrimcileri Askeri Konseyinin ise belki de en fazla insan unsurunu barındırdığını ancak komuta kontrol açısından diğer grupların oldukça gerisinde olduğunu da kaydediyor.
IŞİD ile El-Kaide'ye yakınlığıyla bilinen Ensar El-İslam'ın rekabete açık olduğuna değinen Acun, IŞİD'in Irak'ta "hilafet devleti" kurduğunu ve örgütün lideri Ebubekir el-Bağdadi'yi de "halife" ilan ettiğini hatırlatıyor. Bağdadi'nin kendisine biat istemeye başladığını söyleyen Acun, "Bundan dolayı bazı yerlerde de bu gruplar arasında kısmi çatışmalar yaşandığını biliyoruz" ifadesini kullanıyor.
"ORTAK HEDEF: MALİKİ İKTİDARINA SON VERMEK"
Raporda, Sünni gruplarla IŞİD'in aralarındaki ilişkinin niteliğinin tam olarak bilinmese de yer yer organize biçimde hareket ettikleri belirtilerek, IŞİD'in başka gruplara "şimdilik" daha müsamahakar davrandığı ve Şii unsurlara karşı girişilen mücadelede işbirliğini benimsediği vurgulanıyor.
"Bu işbirliğinin ne kadar sürdürülebilir olduğu" sorusunu dile getiren Acun, IŞİD'in yapı itibarıyla mutlak itaat ve tahakkümü arzulayan bir örgüt olduğunu hatırlattı. Acun, yakın bir gelecekte diğer Sünni grupların biatını isteyeceğini ve karşı çıkanlarla da çatışmaya girmesinin kuvvetle muhtemel olduğuna işaret ediyor.
Öte yandan, Acun, IŞİD ve diğer Sünni grupların ortak bir hedefi olduğunu bunun da "Sünni bölgelerde alan hakimiyeti kurup Maliki'yi devirerek Bağdat'ı ele geçirmek" olduğunun altını çiziyor.
IŞİD ve diğer Sünni gruplarının işbirliğine ilişkin bir başka hassas noktaya da işaret eden Acun, "Her halükarda Irak'ta yaşanan Sünni isyanını tek başına IŞİD'in taşıyabilmesi mümkün değildir" değerlendimesinde bulunuyor.