Irak'taki çatışmalar -
Terör örgütü IŞİD'in Şengal, Mahmur ve Rojava'ya yönelik saldırılarını protesto eden Aslan ve Demez, Van-Şırnak-Siirt üçgenindeki Feraşin Yaylası'ndan şehir merkezine yola çıktı.
Irak'taki çatışmalar - VAN
Irak'taki çatışmalar
- Mazlum-Der Van Şubesi Başkanı Yakup Aslan ile dağcı Ömer Demez, Irak'ın Şengal bölgesinde yaşanan açlık ve susuzluğa dikkati çekmek için Feraşin Yaylası'ndan kent merkezine yürüdü
- Mazlum-Der Van Şube Başkanı Aslan: "Eylemimiz, bireysel ve zalime karşı insanı bir protestodur"
VAN ( AA) - Mazlum-Der Van Şubesi Başkanı Yakup Aslan ile dağcı Ömer Demez, Irak'ın Şengal bölgesinde yaşanan açlık ve susuzluğa dikkati çekmek için Feraşin Yaylası'ndan kent merkezine yürüdü.
Terör örgütü IŞİD'in Şengal, Mahmur ve Rojava'ya yönelik saldırılarını protesto eden Aslan ve Demez, Van-Şırnak-Siirt üçgenindeki Feraşin Yaylası'ndan şehir merkezine yola çıktı.
Özellikle Şengal dağlarında açlık ve susuzluk nedeniyle çocukların hayatını kaybetmesine dikkati çekmek isteyen Aslan ve Demez, "Şengal ikinci Kerbala'dır" pankartı açarak 120 kilometrelik yürüyüşün ardından Van'a ulaştı.
Mazlum-Der Van Şube Başkanı Aslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, eylemlerini hiçbir parti ya da kurum adına yapmadıklarını belirterek, "Eylemimiz, bireysel ve zalime karşı insanı bir protestodur" dedi.
Eylemlerinin bundan sonra da devam edeceğini vurgulayan Aslan, toplumun bilinçlenmesi için zahmet çekilmesi gerektiğini, bu zahmetin de klasik eylem ve söylemlerden ayrı olması gerektiğini ifade etti.
Dağlarda açlık ve susuzluktan ölen çocukların, evlerindeki çocuklardan hiçbir farkının bulunmadığına değinen Aslan, "Biz bu zulüm karşısında sessiz kalmamız, duyarlı olmamız ve sesimizi duyurmamız gerektiğini düşünerek böyle zahmetli bir yola başvurduk. Ümit ederim ki mesaj yerini bulmuştur. Vitrinlere oynamak bize bir şey kazandırmaz. Duyarlı, samimi eylemler ortaya koymak lazım" diye konuştu.
Ömer Demez ise zalimlerin dinini ve ırkını sorgulamadıklarını, zalim kim olursa olsun karşısında duracaklarını bildirerek, şöyle konuştu:
"Mazlumların başına okşayacağız, onların yanında yer alacağız. Şengalli çocukların acısını anlamak için az su tükettik. Yola çıktığımız günden bugüne kadar sadece bir akşam yemeği yedik. Hem boğazımızdan yemek geçmedi hem de su içemedik. Toplumda bir duyarlılık oluşturmak gerekiyordu. Klasik eylem yerine farklı bir şey yapmak gerekiyordu. Toplumda bir duyarlılık oluşturmak için yürüdük, iyi ki de yürümüşüz."