Iraklı Sünnilerin "Haşdi Şabi" Endişesi
Irak'ta terör örgütü DEAŞ'ın elinde tuttuğu Musul'u kurtarmak için başlatılan operasyonlar sürerken, halk daha önce Sünnilere karşı ciddi insan hakları ihlallerinde bulunan Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin de operasyona katılmasından endişe duyuyor.
ARİF YUSUF - Irak'ta terör örgütü DEAŞ'ın elinde tuttuğu Musul'u kurtarmak için başlatılan operasyonlar sürerken, halk daha önce Sünnilere karşı ciddi insan hakları ihlallerinde bulunan Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin de operasyona katılmasından endişe duyuyor.
Haşdi Şabi'nin, Irak ordusu, polisi, Ninova Muhafızları, yerel aşiretler ve Peşmerge'nin katıldığı ülkenin ikinci büyük kenti Musul'u DEAŞ'tan geri alma operasyonuna katılacağını açıklaması Sünnilerin çoğunlukta olduğu Musul'da, halkı endişelendiriyor.
DEAŞ'ın kenti ele geçirdiği Haziran 2014'ten bu yana büyük acılar çeken Musul halkı, şimdi ise Şii milislerin sivillere yönelik "toplu infaz, kaçırma ve işkence" gibi insan hakları ihlallerinden korkuyor. Halk, Haşdi Şabi'nin operasyona intikam amacıyla katılacağını, bu bölgede yaşayan halkın tasfiye edileceğini düşünüyor.
Milis güce bağlı Asaib Ehlilhak örgütü lideri Kays Hazali'nin bir süre önce yaptığı açıklamada, Musul operasyonunun oradaki Sünnileri kastederek Hazreti Hüseyin'in "düşmanlarından" intikam alma operasyonu olduğunu söylemesi, örgütün "Sünni sivillere" karşı intikam dolu duygular taşıdığını göstermesi şeklinde yorumlandı.
Iraklı yetkililer, Şii milislerin operasyona katılmadığını söyleseler de halk, bunun doğru olmadığını, Haşdi Şabi'ye bağlı birlikleri gördüklerini ifade ediyor.
"DEAŞ'tan kaçarken Haşdi Şabi'ye tutulduk"
Musul'un kent merkezine 60 kilometre mesafedeki El-Kayyare nahiyesi sakinlerinden Abdussettar el-Ceburi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Operasyon kapsamında köye güvenlik güçlerine ait Hummer model arabalar geldi. Çoğunda mezhepçi bayraklar vardı. Irak bayrağına çok az rastladık. Iraklı yetkililerin Şii milislerin operasyona katılmadığı yönündeki açıklamaları ve güvencelerine karşı sonradan bunların Haşdi Şabi güçleri olduğunu öğrendik." dedi.
Ceburi, "Onları gördüğümüzde Felluce'ye girdiklerinde bize yaptıkları aklımıza geldi ve korktuk. Felluce'de evlerimizi bastılar. DEAŞ'tan kaçarken Haşdi Şabi'ye tutulduk." ifadelerini kullandı.
Ninova Aşiretleri sözcüsü Mezahim El-Huveyt de "Haşdi Şabi, Musul'a mezhepsel intikam için geldi" diyerek, "Şehirlerini kurtarmak için operasyona Musul'dan katılacak yeterince gönüllü var. Bu gönüllülerin dışlanıp Haşdi Şabi'nin müdahil edilmesi intikam anlamı taşıyor." diye konuştu.
Musul'un güneydoğu kesimindeki Nemrud nahiyesinden İbrahim el-Halil, "Köyümüz Haşdi Şabi olmadan Irak güvenlik güçleri tarafından kurtarılmasına rağmen köydekilerin çoğu, Şii milislerin de operasyona katılacağını öğrendikten sonra burada kalmak yerine bölgeyi terk etmeyi tercih ettiğini söylüyor. Salahaddin, Diyala ve son olarak Felluce'den kaçarak Musul'a sığınmak zorunda kalanların, Şii milislerin Sünnilerden intikam almaya çalıştığı yönünde anlattıklarından sonra Haşdi Şabi'nin Sünni halk nezdinde çok kötü bir imajı oluştu." dedi.
"İran oyunları oynanmasından endişeliyiz"
Musul'da yaşayan Ahmed Said ise "Musul operasyonu başlayınca DEAŞ'tan kurtulacağız diye sevindik. Ama şimdi Haşdi Şabi'den korkuyoruz. Şii milislerin ordu birlikleri arasına sızıp bize zarar vermesinden ve bizim üzerimizden İran oyunları oynanmasından endişeliyiz." diye konuştu.
Askeri uzman ve emekli albay Esad el-Hamdani de "Başbakan Haydar el-İbadi, koalisyonun Haşdi Şabi birliklerinin Musul operasyonuna katılmaması, Şii liderlerin ise katılması yönündeki baskıları arasında kaldı. Sonunda birliklerin Musul çevresindeki operasyonlara katılması ama kent merkezine girmemesine karar verildi." ifadelerini kullandı.
Hamdani, Haşdi Şabi'nin bölgedeki varlığı hakkında şunları söyledi:
"Haşdi Şabi, Musul'un güneyinde kent merkezine 40 kilometre uzaklıktaki Eş-Şura nahiyesi ve El-Mahbeliyye operasyonlarına katılıp oradan da batıya yönelerek, Es-Sahraviyye bögesinden kent merkezinin 60 kilometre batısındaki Telafer'e ilerliyor. Ayrıca Haşdi Şabi birlikleri bünyesindeki Selam Seriyyeleri, yaklaşık bir hafta önce Irak ordusuna bağlı 92. Tugay yanında Musul'un güney kesimindeki El-Hudar yakınlarında konuşlandı. Bu birliğin çoğunluğu Telafer ve Haşdi Şabi Şiilerinden oluşuyor. Bu tugayın görevi Telafer'in kurtarılmasıydı. Ancak daha sonra Haşdi Şabi'nin de katılımıyla Musul'un güneyindeki köylerin kurtarılmasında görevlendirildiklerini öğrendik."
Irak'ta DEAŞ'ın Haziran 2014'te ordunun hiçbir direniş göstermeden silah ve mühimmatını bırakıp kaçması sonucu Musul'u ele geçirmesi, akabinde Enbar ve Tikrit'te de kontrolü sağlamasının ardından Şii dini otorite Ayetullah Ali Sistani'nin "cihat" çağrısı üzerine kurulan Haşdi Şabi, İran'a yakınlığı ve Sünnilere karşı mezhepçi yaklaşımıyla biliniyor.