"İran, Ruhani'den Sonra Uranyum Zenginleştirmesinde Yavaşladı"
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın hazırladığı rapor, Cumhurbaşkanı Ruhani’nin göreve başlamasından bu yana İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde "yavaşlama" olduğuna işaret etti ...
İran ile 5+1 ülkeleri arasında İran'ın nükleer programına ilişkin imzalanan ön anlaşmanın ardından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) hazırladığı rapor, İran'da yeni cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve başlamasından bu yana uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde "yavaşlama" olduğunu ortaya koydu.
UAEA Yönetim Kurulu olağan toplantısı kurumun Viyana'daki merkezinde başladı. 3 günlük toplantı sonunda UAEA Genel Direktörü Yukiya Amano'nun İran'ın nükleer programına ilişkin hazırladığı son raporun 28 Kasım'da yönetim kurulu üyesi 35 ülkenin heyet başkanlarına sunulması ve basına açıklanması bekleniyor.
AA muhabirinin ulaştığı raporda Amano, İran'ın yeni cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve başlamasından bu yana ülkede uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde "yavaşlama" olduğuna işaret ediyor.
Raporda, zenginleştirme faaliyetlerinin yavaşlatılmasına karşın Natanz nükleer tesisine yeni nesil 4 santrifüj monte edildiği ifade edilerek, İran'ın nükleer tesislerinde toplam 15 bin 240 santrifüje sahip olduğunun saptandığı belirtildi.
Tahran yönetiminin son üç ayda nükleer tesislerinde yeni nesil toplam 1800 santrifüjü faaliyete geçirdiği belirtilen raporda, İran'ın yüksek düzeyde (yüzde 20 oranında) zenginleştirilmiş toplam 196 kilogram uranyuma sahip olduğu kaydedildi.
Ajansın nükleer güvence denetimlerinden sorumlu teknik görevlileri, İran'ın bu yıl ağustos ayından itibaren zenginleştirdiği uranyum miktarında yüzde 5 oranında bir artış olduğunu belirtirken, "nükleer başlıklı bir silah üretebilmek için Tahran yönetiminin yaklaşık 450 ila 500 kilogram yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyuma sahip olması gerektiğini" söyledi.
Amano, raporunda, İran yönetim ile UAEA arasında sürmekte olan "yapılandırılmış yaklaşım belgesine" ilişkin müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini ve Tahran'da yapılan son müzakerede İran tarafının yeni bazı öneriler sunduğunu belirtti. Amano, belgeye ilişkin müzakerelerin henüz sonuçlanmadığını kaydetti.
Nükleer programda askeri boyut endişesi
Diplomatik kaynaklar, Amano tarafından BM Güvenlik Konseyi üyesi ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ile Almanya'nın oluşturduğu 5+1 ülkeleri ile İran arasında geçtiğimiz günlerde Cenevre'de imzalanan anlaşmadan önce hazırlanan raporun ılımlı ifadeler içerdiğine işaret ediyor ancak "Tahran yönetiminin Parçin nükleer tesisinde denetim yapılmasına izin vermemiş olmasının, nükleer programı üzerindeki askeri boyut şüphesini tümüyle gidermediğini" savunuyor.
UAEA Genel Direktörü Amano'nun İran'ın nükleer programına ilişkin son raporunu yönetim kurulu üyesi 35 ülkenin heyet başkanları ile BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiğini belirten UAEA kaynakları, raporun 28 Kasım Perşembe günü yapılacak toplantıda basına da açıklanacağını ve yönetim kurulu üyesi ülkelerin heyet başkanlarının rapora ilişkin sözlü beyanlarda bulunacaklarını bildirdi.
İran yönetimi, taraf olduğu Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ile Güvence Denetimleri Antlaşması kapsamında nükleer programını barışçıl amaçlı sürdürdüğünü ve nükleer reaktörlerde "yakıt olarak kullanmak üzere uranyum zenginleştirdiğini" belirtirken, başta ABD ve İsrail olmak üzere Batılı bazı ülkeler, "İran'ın nükleer silah sahibi olmak üzere uranyum zenginleştirdiğini" ileri sürüyordu.
5+1 ülkeleri ile İran arasında Cenevre'de anlaşmaya varılması UAEA Yönetim Kurulu üyesi ülkelerin büyük çoğunluğunu tatmin ederken, yönetim kurulunda gözlemci üye statüsüyle bulunan İsrail, anlaşmaya destek vermeyen ve "İran'ın nükleer silah sahibi olacağı" iddiasını sürdüren tek ülke oldu. - Ankara