Haberler

İş Dünyası: Asgari Ücret Artsın, Vergi Yükü Kalksın

Abone Ol

Türkiye 1 Kasım'daki genel seçime odaklanırken siyasi partiler de seçim beyannamelerinin ortak noktası rakamlar arasında fark bulunsa da asgari ücretin arttırılması oldu.

Türkiye 1 Kasım'daki genel seçime odaklanırken siyasi partiler de seçim beyannamelerinin ortak noktası rakamlar arasında fark bulunsa da asgari ücretin arttırılması oldu. İzmir'in iş dünyası ve emek temsilcileri artışa destek verdi ancak vergi yükünün de hafifletilmesini istedi.

7 Haziran öncesi, diğer partilerin ekonomik vaatleriyle ilgili kaynak bulunması konusunda eleştiren AK Parti, 1 Kasım'da iktidar olması durumunda asgari ücreti bin 300 TL'ye yükselteceğini açıkladı. CHP 7 Haziran öncesi olduğu gibi 1 Kasım öncesi asgari ücreti, bin 500 TL yapılacağını duyurdu. MHP'nin asgari ücret vaadi bin 400 TL, HDP'nin ise 2 bin TL olarak açıklandı. 1 Kasım Genel Seçimleri'ne sayılı günler kala mecliste grubu bulunan 4 siyasi partinin seçim beyannamelerinde yer alan asgari ücret vaatleri ile ilgili İzmir'deki oda, dernek ve sendika başkanları DHA'ya değerlendirmelerde bulundu. İzmir'de iş dünyası asgari ücretlerin arttırılmasını savunuyor, ancak artışın işverene yük olarak dönmemesini talep ediyor.

VERGİ AYNI KALIRSA SIKINTI

Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı (EBSO) Ender Yorgancılar, "Asgari ücretin artması hepimizin arzusu. Ancak asgari ücret üzerinde yüzde 36'ya ulaşan vergi oranı var. Siz asgari ücreti bin 500 TL'ye çıkartıp vergi oranlarını aynı tutarsanız, bir işçinin işverene maliyeti 2 bin TL'yi bulur. Dolasıyla asgari ücret üzerindeki vergiyi kaldırmanız gerekiyor. Bugün bile asgari ücret üzerindeki vergiyi kaldırırsanız, çalışanların eline yüzde 35 daha fazla para geçer" dedi.

DEVLET ARTIŞI KARŞILAMALI

Asgari ücretin artması gerektiğini savunan İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, "Yurttaşlarımızın gelir düzeyinin yükselmesi, elbette bizi mutlu eder. Gelir seviyesinin yükselmesi, daha fazla tüketim ve daha fazla üretim demektir. Ama bu artışı devlet bizim vergi yükümlülüğümüzü arttırarak yapmamalı. Şu anki asgari ücret ve yıllara göre standart olan artışın dışındaki yüksek artış devletin bütçesinden karşılanmalı. Zaten piyasaların neşesi yok, asgari ücretle bir de üstümüze yeni bir yük gelirse, bu tüm iş dünyasını rahatsız eder, sonuç olarak devlet bu artışı karşıladığı takdirde elbette bizim bir itirazımız olmaz" diye konuştu.

ARTIŞI KONUŞMAK BİLE ÖNEMLİ

Asgari ücretin arttırılmasının konuşulmasının bile önemli bir gelişme olduğunu savunan İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt şunları söyledi:

"Asgari ücret, dünyanın her yerinde, çalışanların asgari ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için belirlenen ücrettir. Adı üzerinde, 'asgari', yani ihtiyaçların en az şekilde de olsa karşılanmasını amaçlayan bu ücretle; yeme- içmeden barınmaya, eğitimden sağlığa, sosyal aktivitelere kadar pek çok ihtiyacın karşılanması amaçlanır. Türkiye'de, siyasi partilerin, bu konuda iyileştirme yapmayı konuşmaya başlamaları bile başlı başına önemli bir gelişme. Evet, asgari ücret artırılmalı. Ancak bu yapılırken, siyasi popülizmden de uzak durulmalı. Ülkenin genel ekonomik durumu, kaynakların uygunluğu ve elbette iş dünyasının görüşleri de mutlaka dikkate alınmalı. Rakam, ortak akılla, hem devlete hem de işverene 'asgari' yükle belirlenmeli; tüm tarafları mutlu etmeli."

PARTİLER GENÇ SEÇMENE YÖNELDİ

Partilerin seçim beyannamelerinde genç seçmene yöneldiğini belirten Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Başkanı Seda Kaya, "Partilerin özellikle genç seçmenlere yönelmesi dikkat çekiyor. Genç nüfusun önemsenmesi gerektiğini her zaman vurguladık. Ayrıca asgari ücrete ilişkin vaatler de bulunmakta. Biz işverene ağır yükler bindirmeyecek çözüm önerilerinin, daha mantıklı ve uygulanabilir vaatler olduğuna inanıyoruz. Popülist vaatler, gerçekleştirilemediğinde ya da her kesimi ağır sorumluluklar altına soktuğunda, hayal kırıklığı ve toplumsal tepkiler doğurabilir. Asgari ücretin yükseltilmesi uygun olsa da bunun kaynağının ve ne şekilde yapılacağının belirtilmesi gerekir. Asgari ücret düzeyinin artması, genel ücret düzeylerini de yükselteceği için işverenlerin maliyetleri de göz önüne alınmalıdır" dedi.

ÇOK DEĞİŞİK GERÇEKLER VAR

Türkiye'de hala sigortasız ve asgari ücretin bile altında işçi çalıştırıldığını hatırlatan Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD), Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, "Çalışma hayatımızda çok değişik gerçekler var. Hala sigortasız çalışan, asgari ücretin bile altında maaş alan 'kayıt dışı ekonomi' dediğimiz kesim var. Burada ciddi sıkıntılar var. Hem çalışanların hakları hem devletin alabileceği vergi gelirleri açısından ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bir bölüm asgari ücret gösterip onun ötesinde bazı imkanlar veren çalışma ortamı sağlıyor. Burada da tabi ücretin tam gösterilmemesinden dolayı devletin kayıpları olabiliyor, çalışanın da emeklilikle ilgili kayıpları olabiliyor. Bir bölümün beyanları doğru, asgari ücret seviyesinde, bir başka bölüm sendikalı kesim, bu bölümde daha çok bugün konuşulan asgari ücretin arttırılması noktasındaki seviyeyi zaten yakalamış. Bu konunun değişik kesimlere etkileri de değişik olacaktır. Büyük işletmeler, sendikalı çalışanları olanlar, zaten şu anki asgari ücret seviyelerini yakalayıp aşmış durumda. Bu kesimler için bir yük getirmez. Kayıt dışı için de benzer şeyler söylenebilir. Bunun dışındaki kesimler için ilk bakışta yük olacaktır. Ama zaten orada, asgari ücret beyan eden işletmeler bakımından disipline olma bakımından fırsat doğurabilir. Üretim maliyetleri açısından söylüyorum, bir maliyet gelecektir. Ancak bir de şu gerçek var. Sektörlerimizin gerçekleri çok farklı, emek yoğun sektörlerimiz var, işçi ücretlerinin toplam maliyetlerinin yüzde 10'un altında kaldığı sektörler var. Maliyet açısından da sektörlere yansıması çok farklı olacak. O bakımdan ilk bakışta, 'Maliyetleri arttırır, enflasyonu yükseltir' demek çok doğru olmayabilir. Konuşulan düzeylerdeki, iktidar şansı bulabilecek partilerin telaffuz ettiği rakamlar çerçevesinde bir gelişmenin çok ağır bir enflasyon baskısı yaratmayacağını düşünüyorum" dedi.

BİN 500 TL OLMASI ÇOK DOĞAL

Açlık sınırının bin 461 TL olduğuna değinen DİSK Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı, "Yoksulluk sınırının bin 461 TL olduğu bir ülkede asgari ücretin bin 500 TL olması çok doğaldır. Siyasi partilerin verdiği rakamların ortalamasıdır bin 500 TL. Bugün seçim beyannamesine belli rakamlar konulabiliyorsa, bunların yapılabilme olasılığı çok yüksektir. Asgari ücretten sadece vergiyi bile kaldırsanız bin 300 TL yapıyor. Asgari ücret üzerinden politika değil insanca yaşam ücreti olarak adının konması gerekir. Bu ülkede 2 kişilik bir aile açlık sınırı altında yaşamadan hayatlarını devam ettirmelidir" diye konuştu.

KAĞIT ÜZERİNDE KALMAMALI

Vaatlerin seçimlerden sonra unutulduğunu dile getiren Türk- İş Ege Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, "Siyasi partilerin asgari ücretle ilgili belirledikleri rakamlar seçim yatırımı gibi bir şey. Açık arttırmaya girdiler. Asgari ücretten vergi kesilmemesi lazım ve en az bin 500 TL'ye çıkartılması lazım. Bunun lafta kalmaması hayata geçmesi için belli adımların atılması lazım. Kaynak rahatlıkla yaratılır, bundan kimseye sıkıntı doğmaz. Net bin 500 TL ele geçecek şekilde olması lazım ki biz bunu yıllardır söylüyoruz. Ama siyasiler seçim zamanında vaatleri sıralıyor seçimden sonra kağıt üzerinde kalıyor. Bu konuda mecliste toplanıp, gerekli adımları bir an önce atmaları gerekiyor" dedi. - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ak Parti Türkiye İzmir Ege Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title