İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, ÇAYKUR'daki Yetki Mücadelelerini Kitaplaştırdı
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Türkel, ÇAYKUR' da sendikaları ile HAK-İŞ'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası arasında 3 yıldır sürdürdükleri yetki mücadelesinde yapılan haksızlıkları kitap haline dönüştürdüklerini söyledi.
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, ÇAYKUR' da sendikaları ile HAK-İŞ'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası arasında 3 yıldır sürdürdükleri yetki mücadelesinde yapılan haksızlıklar ile mahkeme tutanakları ve belgeleri bir kitap haline dönüştürdüklerini söyledi.
Sendikanın Rize Bölge Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Türkel, 3 yıldır sürdürdükleri yetki mücadelesini anlatan bir kitap hazırladıklarını belirterek, kitabın bir belge niteliğinde olduğunu söyledi. Sendikalarının 60 yıldır örgütlü olduğu ÇAYKUR Genel Müdürlüğü ve bağlı iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğu halde yetkilerinin gasp edildiği ifade eden Türkel, şöyle konuştu:
"Kitapta resmi makamlara yapılan başvurular, dava dilekçesi, bilirkişi raporu, mahkeme ilamı ve Yargıtay'ın onama kararı bulunmaktadır. Kitabı hazırlamaktaki amacımız, iş hukukuna ve çalışma hayatına kayıt düşmektir. Nihayetinde hak yerini buldu, yetkili sendika olduğumuz mahkeme tarafından onandı. Ama yaşanılanların unutulmaması gerekiyor. Kitap, yaklaşık 3 yılda ÇAYKUR'da yapılmak istenen operasyonu, ne tür sahtekarlıkların olduğunu anlatan bir mahkeme ilamıdır. ÇAYKUR'da hayatı boyunca hiç çalışmayan bin 392 insanın ÇAYKUR yetkililerince nasıl kurumda çalışıyor gibi gösterildiği anlatılmaktadır. Her seferinde bilirkişi, yapılanlarda usulsüzlük olduğunu dile getirmiştir. Kitap, ÇAYKUR, Çalışma Bakanlığı ve diğer sendikanın nasıl sahtecilikle yetki belgesi aldığının ibretlik belgeleri ile doludur. ÇAYKUR'da yapılan mücadelenin bir yetki mücadelesinin ötesinde operasyon olduğu artık tartışmasız bir gerçektir"
NİHAİ AMAÇ ÇAYKUR'UN ÖZELLEŞTİRİLMESİDİR
ÇAYKUR işçisinin 3 yıldır toplu sözleşme yapamadığını ifade eden Türkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sendikal operasyon yüzünden ÇAYKUR işçisi toplu sözleşme yapamıyor, kadro talebini dillendiremiyor. İşçi, iş yerinin insafına kalmıştır. Nihai amaç ÇAYKUR'un özelleştirilmesidir. Bugüne kadar iktidarlar buna cesaret edemedilerse nedeni, bölgede yaşamsal anlamı olduğu ve toplumsal tepkinin çok sert olabileceği içindir. ÇAYKUR'da bu operasyonun içinde kim varsa onlarla yargıda hesaplaşacağız. Önümüzdeki günlerde sahtecilikle ilgili bir dizi dava açacağız. ÇAYKUR işçisi aldatılmış, gereksiz yere oyalanmıştır. Diğer sendikada kalan arkadaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz; Bir an önce Tek Gıda-İş Sendikası'na dönsünler. Sorun birkaç ay içinde çözülecek ve toplu iş sözleşmesi imzalanacak. Tek Gıda-İş Sendikası toplu iş sözleşmesini imzaladığı anda diğer sendikada bulunanlar, bizim muvafakatimiz olmadan geriye dönük toplu iş sözleşmesi haklarından yararlanamazlar. Onların hak kaybına uğraması, bizleri gerçekten üzer, ama yapılabilecek de bir şey yoktur. Bu nedenle bir an önce asıl sendikalarına geri dönsünler."
BAŞBAKAN'A ÖZELLEŞTİRME ELEŞTİRİSİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ÇAYKUR'un özelleştirilmeyeceği yönünde sözlerinin sorulması üzerine Türkel, 'Sayın Başbakan'ın seçim arifesinde söylediklerinin bir değeri olduğunu düşünüyorum. Ama Türkiye'de işletme olarak kamuda kalan tek işletmeyi 'özelleştirmeyeceğim' diyen sayın Başbakanın direnci ne kadar yüksek olacaktır' Bunu siz bilin. Siyasetçi zaman zaman bu tür manevralar yapar. Bu ülkede siyasetçinin söyledikleri için, 'dün dündür, bugün bugündür' kelimesi artık bildik kelime haline gelmiştir. Umarım gerçekleşmez, ama olacak gibi hazırlıklı olmak zorundayız. Bu iktidar, başkalarının yapmadığı kadar özelleştirme yaptı ve bununla övünür durumdaö dedi.
ÇAYKUR'DAKİ YETKİ MÜCADELESİNİN GEÇMİŞİ
Türk-İş'e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu Çaykur'daki sendikal rekabet, Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası'nın 2008 yılının Ocak ayında kurumda örgütlenme çalışması başlatmasıyla ortaya çıktı. Bu tarihte başlayan istifalarla çok sayıda işçi Öz Gıda-İş Sendikası'na geçti. Çoğunluğu aldığını ileri süren sendikanın başvurusu üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 24 Ekim 2008 tarihinde toplu iş sözleşme yetkisini Öz Gıda-İş Sendikası'na verdi. Ancak Tek Gıda-İş Sendikası karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren Ankara 6'ncı İş Mahkemesi, 31 Aralık 2009'da çoğunluğu elinde bulunduran sendikanın Tek Gıda-İş Sendikası olduğuna hükmetti. Bu kez Öz Gıda-İş Sendikası karara itiraz etti. Bunun üzerine Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi, 2 Mart 2010 tarihinde Ankara İş Mahkemesi kararını usul ve esas bakımından bozdu, davanın Rize İş Mahkemelerinde yeniden görülmesine karar verdi.
Rize İş Mahkemesi' de, 9 bin 188 işçi ile Tek Gıda İş Sendikası'nın çoğunluğu elinde bulundurduğunu karara bağladı. Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi de bu kararı onadı. Ancak Bu sırada üyeliklerin bir çoğunun sahte imza ile yapıldığını öne süren Öz Gıda-İş Sendikası Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu sonrası başlatılan soruşturma medeniyle yargı süreci devam ettiğinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı toplu iş sözleşmesi yetkisi kararını beklemeye aldı.