İş Yerlerinde Tükenmişlik Sendromu Problemi Artıyor"
İş yerindeki deneyimlerin genel olarak kişinin kendisini nasıl hissedeceğini ve yaşam kalitesi üzerinde oldukça belirleyici bir role sahip olduğunu belirten Yardımcı Doçent Doktor Okan Demirci, iş yerlerinde tükenmişlik sendromu probleminin arttığını söyledi.
İş yerindeki deneyimlerin genel olarak kişinin kendisini nasıl hissedeceğini ve yaşam kalitesi üzerinde oldukça belirleyici bir role sahip olduğunu belirten Yardımcı Doçent Doktor Okan Demirci, iş yerlerinde tükenmişlik sendromu probleminin arttığını söyledi.
Zi&On Psikiyatri Akademisinden Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, "Çalışanların ise çalışma rutinlerinde ve yaşam tarzlarında değişiklik yapmaları tükenmişlik sendromuna karşı oldukça koruyucu olabiliyor. Erişkinler olarak yaşamımızın büyük bir bölümünü iş yerinde geçiriyoruz. Sadece işsizlik değil, olumsuz ve stresli bir çalışma ortamı da fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarına yol açabiliyor. İşverenlerin ve yöneticilerin çalışanları destekleyici tutumları ve olumlu bir çalışma ortamı oluşturma ile ilgili girişimleri ise çalışan devamsızlığını en aza indirip, çalışanların ruh sağlığını iyileştiriyor. İş yeri ortamını iyileştiren ve çalışanı destekleyen tutumlar aynı zamanda çalışanların verimliliğini de yükseltiyor" dedi.
Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci tükenmişlik sendromunu azaltmak için şu öneriler de bulundu:
" İş yaşamı dışındaki hayatı; hobi, spor, meditasyon ve gönüllü etkinliklerle zenginleştirerek iş yaşamından sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da arınmak, Özbakıma kaynak ve zaman ayırmak (gerektiğinde tıbbi ve psikolojik destek dahil), Elektronik uyaranları minimize etmek (mümkünse öğle yemeğinde telefonu kapatıp mail kontrolü, sosyal medya vs. için özel zaman dilimleri belirlemek), Gerektiğinde sınır koyma ve hayır deme kapasitesini geliştirerek gereksiz duygusal yüklerden ve iş yükünden arınmak, iş arkadaşlarıyla iş dışında sosyal ilişkileri ve iletişimi ihmal etmemek/geliştirmek, öncelik sıralaması ve iş takvimi yaparak 'bitmeyen işler'le ilgili endişeyi azaltmak, strese yol açan içsel ve dışsal faktörlerin ayırımını yaparak stresin hangi noktada kontrol edilebileceğini netleştirmek. Böylelikle stres ve ilişkiler üzerinde kontrol duygusunu sağlamak."
(İHA)