IŞİD Militanı: Türkiye'de Takas Öncesi Cezaevinden İletişim Kurduk

Türkiye ile IŞİD arasındaki rehine takasında kullanıldığı belirtilen İngiliz vatandaşı cihatçı Shabaz Süleyman, rehine takası gerçekleşmeden önce, kaldığı hapishaneden internet aracılığıyla dışarıdaki IŞİD militanlarıyla iletişim kurmalarına izin verildiğini söyledi.

SERBEST BIRAKILAN MİLİTANLAR KONUŞMAYA DEVAM EDİYOR

Musul'daki Türkiye Başkonsolosluğu'nun 10 Haziran'da basılmasının ardından Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından rehin alınan diplomatlara karşılık olarak serbest bırakılan militanlar Batı medyasına konuşmaya devam ediyor.

"HÜCREDEN İNTERNET ARACILIĞIYLA IŞİD MİLİTANLARIYLA GÖRÜŞTÜK"

Takastan önce Türkiye'de hapishanede bulunan 19 yaşındaki İngiliz militan Shabaz Süleyman, İngiliz The Times gazetesine, takas görüşmeleri sürerken, kendisinin ve diğer onlarca örgüt arkadaşının, cezaevindeki hücrelerinden internet aracılığıyla dışarıdaki IŞİD'lilerle bağlantı kurmalarına izin verildiğini öne sürdü.

POLİS DE CİHADA SEMPATİ GÖSTERDİ

Times gazetesinden John Simpson ve Alexander Christie-Miller'in haberine göre Shabaz, Türkiye'de kendisiyle ilgilenen polisin de cihada 'sempati gösterdiğini' iddia etti.

ÖNÜNE İKİ SEÇENEK SUNULDU

Rakka'dan konuştuğunu söyleyen Shabaz Süleyman, önüne, "IŞİD bağlantısı gizlenerek sınır dışı edilmek" ya da "esir takasının bir parçası olmak" şeklinde iki seçenek sunulduğunu öne sürdü.

49 REHİNEYE KARŞILIK 200 IŞİD MİLİTANI SERBEST BIRAKILDI

Türk konsolosluğunda görevli 49 rehineye karşılık en az 200 IŞİD militanının serbest bırakıldığını iddia eden Shabaz, İngiliz gazetecilere 'nasıl yakalandığını' da anlattı.

'BİRAZCIK' DAYAK YEDİ"

Türkiye-Suriye sınırında, yanlış yola saptığı için yakalandığını ve "Birazcık dayak yediğini" söyleyen Süleyman, askeri istihbarat tarafından sorgulandığını ve 'insani yardım için geldiğini' söylediği bazı Türk yetkilileri ikna ettiğini öne sürdü.

"ESAD'DAN VE İSRAİL'DEN NEFRET EDİYORLARDI"

Şabaz, çoğu Çeçen olan 35 IŞİD militanıyla birlikte Şanlıurfa'daki bir cezaevine konulduklarını ve bu esnada polislerin kendilerine 'dostça' davrandığını iddia ederek, "Suriye'deki davamızı anlıyorlardı. Esad'dan ve İsrail'den nefret ediyorlardı" dedi.