İslam Dünyasında İyi Yönetişim Sempozyumu"
Sempozyumdan detaylar- Kemal Öztürk'ün konuşması Dünya Rabia Günü etkinlikleri kapsamında "İslam Dünyasında İyi Yönetişim Sempozyumu" gerçekleştirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- Sempozyumdan detaylar- Kemal Öztürk'ün konuşması Dünya Rabia Günü etkinlikleri kapsamında "İslam Dünyasında İyi Yönetişim Sempozyumu" gerçekleştirildi.Cağaloğlu'ndaki Milli Türk Talebe Birliği Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyumun ilk oturumunda gazeteci-yazar Kemal Öztürk, Nuriye Çakmak ve Mısırlı siyasi bilimler uzmanı Abdullah Karyuni, konuşmacı olarak yer aldı."Uluslararası Medyanın Darbelere Karşı Tavrı" konulu konuşma yapan Kemal Öztürk, Arap Baharı'nda insanların özgürlük, demokrasi istediklerini, bu isteklerini de diktatörlere karşı dile getirdiklerini söyledi.Arap coğrafyasında sokaklarda Türk bayrağı, evlerde Recep Tayyip Erdoğan posteri, insanların kafalarında da İslam birliği olduğunu belirten Öztürk, şu an tersine Arap Baharı başlatıldığını kaydetti.Türkiye'nin, Ortadoğu'da etkin olmasının Batı'nın tüm çıkarlarını bitireceğini aktaran Öztürk, şöyle konuştu: "Mısır'ın bu bölgede etkin olması, ümmet bilinciyle Arapların ağabeyi olarak hareket etmesi çok büyük bir olaydı. O zaman korktuğumu arkadaşlarıma söylemiştim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Mısır'ı ziyareti esnasında ben de oradaydım ve Anadolu Ajansı Kahire Ofisi'nin açılışını yapmıştık. Erdoğan ve Mursi, basın toplantısı yapmıştı. O zamanlar İsrail, Gazze'ye saldırıda bulunmuştu. Her ikisi de 'Ne Türkiye o eski Türkiye ne de Mısır o eski Mısır' demişlerdi. Bana göre bütün her şeyin başlangıcı da budur. İslam dünyasının en büyük dört ülkesinden ikisi, biri İsrail'in kuzeyini, diğeri batısını tamamen kuşatmış bir vaziyette. İsrail'e tehdit savuruyor. Elbette bunun karşılığı, sadece İsrail'den gelmiyor tepki olarak, Batı'dan ve Amerika'dan da geliyor."Mısır medyasının darbeyle birlikte tamamen yön değiştirdiğini vurgulayan Kemal Öztürk, Arap Baharı'nda Batı medyasının büyük bir hegemonyasının oluştuğunu ifade etti.Tersine başlayan Arap Baharı'nda ise Batı medyasının büyük bir manipülasyonu olduğunu savunan Öztürk, "Bunu engelleyemedik, İslam dünyasının bunlara cevap verebilecek güçte materyalleri yok. Yüzyıldır devam eden bir hegemonyaya karşı itiraz eden bir çıkıştır Arap Baharı. Arap Baharı'nın ilham kaynağı, Türkiye'dir. Lokomotifi de Mısır'dır. Dolayısıyla bu iki ülkeyi tam olarak ezmeden, sistem dışında bırakmadan rahat etmeyecekler. Şu anda Türkiye direniyor, üç yıldan beri Gezi Olayları, Paralel Yapı, şimdi de PKK terörüyle iktidarı, hükümeti yıkmak, iç savaş çıkarmak için çaba sarf ediyorlar" diye konuştu.Abdullah Karyuni de, Arap Baharı'nın büyük bir meydan okuma olduğuna işaret ederek, "Arap coğrafyasının yüzde 60'ı gençlerden oluşuyor. Gençler, değişim istiyor ve değiştirme gücüne sahipler. Bazıları, acele ediyor değişim için. Ama tarih, değişimin zaman alacağını söylüyor. Türkiye de 1950 yılından beri bağımsız olmaya çalışıyor" dedi.Gazeteci Nuriye Çakmak ise sempozyumda, "Türk Basını'nda Rabia ve Darbeler" konulu bir sunum yaptı.