"İslam Karşıtlığıyla Mücadele Özel Temsilcisinin de atanması lazım"
Almanya'nın Hanua kentinde yaşanan ırkçı saldırı tepkiyle karşılanırken, kent meydanında ırkçılık karşıtı miting düzenlendi.
Almanya'nın Hanua kentinde yaşanan ırkçı saldırı tepkiyle karşılanırken, kent meydanında ırkçılık karşıtı miting düzenlendi. Mitingde konuşan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın "İslam Karşıtlığıyla Mücadele Özel Temsilcisinin de atanması lazım" dedi.
Almanya'nın Hanau kentinde 19 Şubat'ta aşırı ırkçı Tobias Rathjen tarafından Türklere ait iki nargile kafeye düzenlenen silahlı saldırı neticesinde, hayatını kaybeden 4'ü Türk, 10 kişi için Hanau'da düzenlenen yürüyüşe on binlerce kişi katıldı. Sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde "Teröre ve İslam düşmanlığına karşı" başlığı altında düzenlenen yürüyüşte, Hanau'da meydana gelen ırkçı terör saldırısında hayatını kaybedenler anılırken, yabancı düşmanlığına, ırkçılığa ve İslam karşıtlığına karşı toplumsal tepkiyi ortaya kondu.
Hanau'daki ikinci saldırının yaşandığı ve 6 kişinin hayatını kaybettiği Kurt-Schumacher-Platz'tan başlanılan yürüyüş korteji, 2,5 km uzaklıktaki bulunan ve ilk saldırının gerçekleştiği Heumarkt semtine ve daha sonra Hanau'daki Marktplatz meydanında toplanarak konuşmalar yapıldı. Hanau'da meydana gelen ırkçı terör saldırısında hayatını kaybedenler anılırken, yabancı düşmanlığına, ırkçılığa ve İslam karşıtlığı protesto edildi. Kur'an-ı Kerim okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından organize komitesi adına yapılan konuşmalarda birlik ve beraberlikle ırkçılığa karşı durulmasını her kesimin bu duruşa destek vermesi istendi. Federal ve eyalet hükümetlerinin de gerekli önlemleri alması istendi. Geçmişte yaşanılan saldırıların unutulmaması gerektiği hatırlatılarak, Hanau saldırısının derinlemesine araştırılması çağrısında bulunuldu.
Mitingde konuşma yapan Hanau Belediye Başkanı Claus Kaminsky, Hanau kentinin ikinci dünya savaşından sonra en kara günlerini yaşadığını belirterek ölenlerin farklı milletlere mensup olsalar da Hanau'nun birer evlatları olduklarını söyleyerek Hanau'da ırkçılığa, İslam düşmanlığına geçit olmayacağını belirterek bugün olduğu gibi bundan sonra da bir arada yaşayarak bu yaraları saracaklarını söyledi.
Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman din adamlarının yaptığı konuşmaların ardından Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Türkçe ve Almanya bir konuşma yaptı. Büyükelçi'nin, "Sizlere Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun selamlarını iletiyorum. Türk halkı tüm gücü ve imkanlarıyla yanınızdadır" sözleri miting alanında coşkuyla karşılandı.
"SALDIRILARA UZUN ZAMANDIR DİKKAT ÇEKİYORUZ"
Büyükelçi Ali Kemal Aydın "Dört gün önce ırkçı terörün canımızı yaktığı bu şehirde, Türk veya Alman, yerli ya da göçmen demeden, kökenine veya dinine bakmadan, sadece bu menfur cinayeti lanetlemek, teröre ve İslam düşmanlığına karşı durmak ve benzer ırkçı saldırıların bir daha yaşanmaması talebini hep bir ağızdan haykırmak için bugün bir araya geldik. Bu alçak saldırı, uzunca bir süredir dikkat çektiğimiz ve sürekli uyarılarını yaptığımız son yıllarda yükselen ırkçılık ve İslam düşmanlığından kaynaklanan şiddetin son örneğini oluşturmaktadır. Artık sözün bittiği yerdeyiz. 2'si vatandaşımız 4 Türkün de aralarında bulunduğu 9 masum ve genç insan bu kanlı terör saldırısında hayatlarını kaybetti. Her birinin bir ailesi, hayatı ve geleceğe dair hayalleri vardı. Gençlerimiz hiçbir akla, ahlaka, insanlığa sığmayan; önyargı, nefret ve kinden beslenen ırkçı saldırganlığın ve şiddetin kurbanı oldular. Bu hastalıklı ideolojinin sinsi tetikçisinin kurşunlarına hedef olan kurbanlarımızın ailelerine bir kez daha başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum" dedi.
"GEÇMİŞTE YAŞANILAN SALDIRILARI UNUTMADIK"
Aşırı sağcı terörün ulaştığı bu noktaya bir günde gelmediğini, yaşanılan bu saldırının bazı kesimlerin iddia ettiğinin aksine, kesinlikle bir psikopatın, bir çılgının münferit eylemi olmadığına dikkati çeken Aydın, "Saldırgan hedefini gayet bilinçli ve planlı bir şekilde seçmiş, insanlarımızın canına kastetmiştir. Saldırıdan önce olay mahallerinde keşif yapması da buna delalet etmektedir. Bu tür ırkçı ve yabancı düşmanı terör eylemleri maalesef yeni de değildir. Ne yazık ki Türk toplumu bundan önce de çok sayıda ırkçı saldırıya maruz kalmış, onlarca insanımız bu saldırılarda hunharca katledilmiştir. Neonazilerin Schwandorf'da (1988 - 3 kurban), Mölln'de (1992 - 3 kurban), Solingen'de (1993 - 5 kurban) ve Ludwigshafen'da (2008 - 9 kurban) kundakladıkları evlerde yanarak can veren 20 insanımızı unutmadık. Hamburg ve Berlin'de insan düşmanı ırkçılar tarafından katledilen iki gencimizi de unutmadık. NSU terör örgütü tarafından 2000-2007 yılları arasında hunharca öldürülen 8 insanımızı unutmadık. 2016 yazında Münih'te Olympia alışveriş merkezinde ırkçı bir saldırgan tarafından katledilen insanlarımızı da unutmadık" diye konuştu.
"GÜNLÜK IRKÇI SALDIRILAR CİDDİ BİR MESELE HALİNE GELMİŞTİR"
Büyükelçi Aydın, "insanlarımıza, camilerimize, derneklerimize yönelik saldırıların" giderek arttığını büyük bir kaygı ve endişeyle takip ettiklerini ifade ederek, "Günlük ırkçılık olayları ciddi bir mesele haline gelmiştir. İnsanlarımız iş yerlerinde, okullarında, sosyal hayatlarında dışlanmaya ve ayrımcılığa maruz kalmaya devam etmektedir. Belirtmem gerekir ki yabancı düşmanlığı ve ırkçılık yalnızca Türk toplumunu da değil, özellikle Müslümanlar olmak üzere bütün göçmenleri ve azınlıkları tehdit etmektedir. Mültecilere yönelik saldırılar ve artan Antisemitizm vakaları da bunu göstermektedir. Daha geçtiğimiz hafta, Almanya'da birçok camiye eş zamanlı saldırı hazırlığı yapan 12 kişilik bir terör hücresi ortaya çıkarılmış, geçtiğimiz yıl Yeni Zelanda'da Christchurch'te yaşanan katliamın benzerlerinin yaşanması neredeyse son anda önlenmiştir" diyerek bu gidişata dur denilmesini istedi.
"IRKÇI VE YABANCI DÜŞMANLARINA KARŞI SIFIR TOLERANS POLİTİKASI BENİMSENMELİDİR"
Son olaylardan da gerekli derslerin çıkarılarak, samimi bir iç hesaplaşma yapılmasının zamanı geldiğini de ifade eden Büyükelçi Adın, "Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve ayrımcılıkla mücadelede şimdiye kadar yapılan yanlışlar, eksik uygulamalar, gösterilen duyarsızlıklar, görülemeyen tehlikeler gözden geçirilmelidir. Saldırı ve şiddet olaylarına karışan failler bir an önce yakalanarak hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdırlar. İşlenen suçlar bütün bağlantı ve yönleriyle soruşturulmalı, olaylar aydınlığa kavuşturulmalıdır. Kurumsal ırkçılığın üzerine gidilmeli, ırkçı ve yabancı düşmanlarına karşı sıfır tolerans politikası benimsenmelidir. Bu gruplara ve akımlara karşı etkin mücadelenin yolu, başta siyaset olmak üzere, toplumsal yaşamın tüm alanlarında şiddet ve nefreti cesaretlendiren dışlayıcı, marjinalleştirici ve ötekileştirici dilin terk edilmesinden geçmektedir. Sadece sosyal medya değil, yazılı ve görsel basında da rastladığımız ayrımcı, yabancıları zan altında bırakıcı, aşağılayıcı üslup ve yayınlardan kaçınılması şarttır. Çeşitlilik zenginlik olarak görülmeli, Türklerin ve yabancıların en zor döneminde Almanya'ya yaptıkları katkılar takdir edilmelidir. Göçmenlerin geldikleri ülkelerin ve inandıkları dinin sürekli olarak olumsuz haber ve yorumlara konu edilmesi hepimizi rencide etmekte, yaralamaktadır. Son dönemde giderek artan bir şekilde göçmenler ve kuruluşları arasında seçici davranılması ve ayrım yapılması da büyük bir yanlıştır, rahatsız edici bir gelişmedir" dedi.
İslam karşıtlığını sadece bir güvenlik meselesine indirgemek eksik bir yaklaşım olacağını, bu konuda siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi elzem olduğunu de belirten Büyükelçi Aydın, "Federal Hükümetin Antisemitizmle Mücadele Özel Temsilcisi olduğu gibi, bir İslamafobiyle, İslam Karşıtlığıyla Mücadele Özel Temsilcisinin de atanması gerektiğine inanıyoruz. Böylesi bir adımın, hem Federal Hükümetin konuya verdiği önemin sembolik olarak gösterilmesi, hem de sorunun toplumsal nedenlerine dikkat çekilerek farkındalık oluşturulmlası ve çözüm önerileri geliştirilmesi bakımından faydalı olacağı muhakkaktır. Almanya bu sınamaların üstesinden gelebilecek bir ülkedir. Yeter ki gerekli tedbirler zamanında alınsın ve uygulansın. Başta Şansölye Sayın Merkel olmak üzere, sağduyu sahibi tüm siyasetçilerin bu konudaki hassasiyetlerini takdir ediyor, bundan sonrası için gerekli tedbirlerin alınması yönünde etkin çalışmalar yürüteceklerine inanıyoruz" diyerek önemlerin ve gerekeli oluşumların olmasını istedi.
"TÜRK TOPLUMU ALMANYA'DA VARLIĞINI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEKTİR"
"Bu tür alçak saldırılarla Türkleri korkutup, sindirip bu ülkeden ayrılmalarını sağlayacağınızı düşünüyorlarsa yanılıyorsunuz" diyerek ırkçılara seslenen Büyükelçi Aydın, "Türkler buraya davetli olarak geldi ve geçen 60 yılda Almanya birçoğu için yeni vatan haline geldi. Ne yaparsanız yapın Türk toplumu Almanya'da varlığını sürdürmeye devam edecektir. Yine bu etkinlik için Türkiye'den gelip bizlerle birlikte olan, destek veren değerli Milletvekillerimiz Zafer Sarıkaya, Abdurrahman Tutdere, Ünal Demirtaş'a, YTB Başkanı Abdullah Eren'e ve aramızda bulunan Başkonsoloslarımıza ayrıca teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Hanau kentinin Heumarkt semti ve Kesselstadt mahallesi Kurt-Schumacher-Platz'ta yaşları 21 ile 44 arasında 9 kişiyi öldüren 43 yaşındaki Tobias Rathjen saldırının ardından evine giderek 72 yaşındaki annesi daha sonra kendisini öldürmüştü. Saldırıda hayatlarını kaybedenler, Ferhat Ünvar (Türk), Gökhan Gültekin (Türk), Fatih Saraçoğlu (Türk), Sedat Gürbüz (Türk), Hamza Kurtovi (Bosnalı), Mercedes Kierpacz (Polonyalı), Kaloyan Velkov (Bulgar), Vili Viorel Pun (Romanyalı, Said Nasser El Hashemi (Afganistanlı), Gabrielle Rathjen (Alman-katilin annesi) olarak kaydedildi.
(Mehmet Koca/İHA)