İslam Ruhunun Dirilişi Konferansı
Kanada'da her yıl sonu düzenlenen ve Kuzey Amerika kıtasının en büyük İslami organizasyonlarından biri olan İslam Ruhunun Dirilişi (RIS-Reviving the Islamic Spirit) Konferansı'nın 15'incisi gerçekleştirildi.
Kanada'da her yıl sonu düzenlenen ve Kuzey Amerika kıtasının en büyük İslami organizasyonlarından biri olan İslam Ruhunun Dirilişi (RIS-Reviving the Islamic Spirit) Konferansı'nın 15'incisi gerçekleştirildi.
Toronto Metro Convention Center'daki etkinlikte, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülkeden konuşmacı binlerce katılımcıya seslenirken, 3 gün boyunca yaklaşık 400 gönüllü de konferansın yan etkinliklerinde görev aldı.
Fatih Sultan Mehmed Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Şentürk, konferansa katılan ilk Türk konuşmacı olarak, "Gelenek mi İade mi? Normatif İslam'ın Eski Haline Getirilmesi" başlıklı bir sunum yaptı.
Şentürk, kendisini kürsüye davet eden sunucunun, İstanbul'dan Kostantinopolis olarak bahsetmesi üzerine Şentürk, konuşmasının başında, "Sizlere İslambol'dan, İstanbul'dan, Eyüp Sultan'dan, Kostantinopolis'i fethedip İslambol yapan Fatih Sultan Muhammed'den selam getirdim." dedi.
İstanbul'un fethine dair bilgiler verdikten sonra sunumuna geçen Şentürk, geleneksel İslam öğretimi ile İslami tezkiyenin, birbirini tamamlayan unsurlar olduğuna dikkat çekti.
İslami eğitimde talim denilen aklın eğitimi ile tezkiye diye adlandırılan kalbin eğitiminin esas alındığını dile getiren Şentürk, bu ikisinin hedefinin de insanı kamile ulaşmak olduğunu vurguladı. Hz. Muhammed'in insanı kamil açısından en güzel örnek olduğuna işaret eden Şentürk, "Bu eğitimi geleneksel olarak mı yapacağız, yoksa geleneği reddederek mi? İslam ruhunun ihyası da insanı kamile ulaşmakla mümkündür Ben bunun üzerinde duruyorum." diye konuştu.
"İslam'ın evrensel dünya görüşünün yeniden benimsenmesi gerekiyor." diyen Şentürk, İslamın, ademiyet temelli olduğunu, bütün insanlığı kucakladığını vurguladı. Şentürk, "İslam, Müslüman olmasalar bile bütün insanların haklarına saygı gösterir. Hz. Peygamber zamanından başlayarak, diğer insanların haklarına da saygı gösterilmiştir. İslam hak dindir ama tek din değildir. Peygamberimiz, diğer dinlerden olanlara nasıl din özgürlüğü vermişse bizim de onlarla bu şekilde devam etmemiz lazım. Onlara bu hakkı vermek için dinlerini hak din olarak kabul etmemiz de şart değil." dedi.
Şentürk, İslami eğitimin en önemli bölümlerinden birinin de fütüvvet olduğuna dikkati çekerek, "Bir de gençler için eskiden fütüvvet kültürü olarak isimlendirilen gençlik kültürünün ihya edilmesi gerekiyor. Bu fütüvvet de en temelde edep üzerine kurulmuştur. Eğer bugün İslami ruhu ihya etmek istiyorsak gençlerimizin bu fütüvvet ruhuyla edebi yeniden ihya etmeleri gerekir." diye konuştu.
"Sorunların kaynağı farklılıkları yönetememek"
Dünyada yaşanan sorunların kaynağının, farklılık yönetimi olduğunu anlatan Şentürk, "Farklı kültürler, farklı dinler, farklı ırkların bir arada tutulması ve yönetilmesi başarılı şekilde yürütülemediği için çatışmalar yaşanmaktadır. İslam'ın insanlığa sunabileceği en önemli şey de bu farklılık yönetimidir. Çünkü tarih boyunca Müslümanlar, farklılıkları bir arada tutma ve yönetmede çok başarılı olmuşlardır. Mesela Osmanlı'yı düşünün. 7 asırdır farklı dinleri, ırkları ve kültürleri çok başarılı bir şekilde yönetmiştir. Bu konuda bizim tarihi bir tecrübemiz var. İnsanlık da bu tecrübeden istifade edebilir." dedi.
Şentürk, AA muhabirine, her yılın son haftası yapılan RIS'in çok iyi bir zamanlaması olduğunu, bir eğitim programını andıran konferansın, diğer etkinliklerle bir festival havasında geçtiğini ifade etti.
