Haberler

İslami STK'lardan Büyükşehir'e Şeyh Said Teşekkürü

Güncelleme:
Abone Ol

Diyarbakır'daki çoğunluğu İslami STK'lar olmak üzere 55 STK temsilcisi, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlarına Şeyh Said kararından ötürü teşekkür ziyaretin bulundu.

Diyarbakır'daki çoğunluğu İslami STK'lar olmak üzere 55 STK temsilcisi, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'ya, Dağkapı Meydanı isminin Şeyh Said Meydanı olarak değiştirilmesi kararından ötürü teşekkür ziyaretin bulundu.

Dicle Fırat Diyalog Grubu, Ay Der, Gönül Köprüsü, Zeytin Dalı Platformu, Diay Der, Öze Dönüş Platformu, İHD, Azadi İnisiyatifi Diyanet Sen, Din Bir Der, DkMM, Mazlum Der ve Kırklar Meclisi temsilcilerinden oluşan yaklaşık 30 kişi Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'yı ziyaret etti. Ziyarette DBP ve Ak Parti Grubu meclis üyeleri de hazır bulundu.

Grup adına konuşanlardan Ay-Der Başkanı Ferzende Lale, İslami sivil toplum kuruluşları olarak Büyükşehir Belediye Meclisi'nin DBP ve Ak Parti gruplarının ortaklaşa aldığı Dağkapı Meydanı'nın Şeyh Said Meydanı olarak değiştirilmesinden dolayı teşekkür etmek için geldiklerini söyledi.

Şeyh Said, Seyit Rıza ve Bediüzzaman gibi şahsiyetlerinin hala iadeyi itibarlarının verilmediğini ve bunun öncesinde böyle bir karar alınmasının kendilerini fazlasıyla sevindirdiğini söyledi. Lale, temennilerinin Şeyh Sait ve onun konumunda olanların mezar yerlerinin belirlenmesi ve iadeyi itibarlarının verilmesi olduğunu ifade etti. Diay-Der'li Melle Hadi Koç da Şeyh Said'in darağacındaki sonsözlerini aktararak onun amacının Kürt halkının özgürlük mücadelesinin aynı zamanda İslam'ın da özgürlüğü olarak gördüğünü vurguladı.

ZİLAN: FARKLILIKLARI KORUMA FELSEFESİ VARDI

Azadi İnisiyatifi'nden Av. Sıtkı Zilan da Zazaki olarak yaptığı konuşmada Büyükşehir Belediyesi'nin almış olduğu bu kararın kendilerini memnun ettiğini söyledi. Şeyh Said Efendi'nin felsefesini, hayat tarzını, fikirlerinin yaşatılması gerektiğini ifade eden Zilan, Şeyh Said'i tanıtabilmek için bir merkezin oluşturulması gerektiğini bildirdi. Zilan, Şeyh Said Efendi'nin fikirlerinde günümüz koşullarından tüm farklılıkları bir arada koruma felsefesi vardır. Ezidiler, Ermeniler, Aleviler tüm ezilenlerin yanında saf tutardır" dedi. Sadece vicdan ve adalete ihtiyaç olduğunu ifade eden Zilan "Bir şey adalete uygunsa baş göz üstüne" diyerek İslam'ın da adil ve adalet tarafında olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediye Meclisi'ni tebrik eden Zilan, tüm oluşumların "birlik ve beraberliklerini korumalarını" isteyerek "Bu bir milli sorundur" dedi.

ANLI: HEPSİ HALKLARININ HAKLARI İÇİN ALIN TERİ DÖKTÜ

Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, tarihte Kürtlerin yokluklar, göçler, ölümler, katliamlar yaşadığını bunun hala devam ettiğini söyledi. "Ortadoğu'da yaşayan Kürtler ve Kürdistan'da yaşayan diğer halkalar barışseverler, özgürlüğe ve kardeşliğe inanıyorlar. İnançları, kimlikleri, dilleri ve onurları için mücadele ediyorlar" diyen Anlı, verilen mücadelenin halkalara, inançlara karşı değil anti demokratik sistemlere karşı bir mücadele olduğunu söyledi. Osmanlı'dan bu yana Kürtlere uygulanan politikaları eleştiren Anlı, Şeyh Ubeydullah Negri'den Şeyh Said'e Seyid Rıza'dan Bediüzzaman Said-i Kürdi'ye kadar hepsini minnetle anarak "Bu şahsiyetler sadece halkının hakları ve insaniyet için mücadele etmişler, çalışmışlar, alın teri dökmüşler" dedi.

Belediye Meclisi'nin halkın içinden çıktığını 90 yıllık var olan eksiklikleri tamamlamaya çalıştıklarını anlatan Anlı, "Sizler sayesinde bu başarıyı kutluyoruz" dedi. 10 günden bu yana zulümden kaçan Şengal'de Ezidi halkının büyük zorluklar yaşadığını belirten Anlı, "Ama başımız dik bir şekilde diyebiliriz ki Amed halkı kendi içinde bir ayrıma girmeyerek, evini, yüreğini açmıştır. Bu da Amed halkının bir onurudur" dedi.

Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin belirlenmesi gerektiğini belirten Anlı, geldikleri için tüm sivil toplum kuruluşu temsilcilerine teşekkür ederek, "Gelişiniz bize güç, moral vermiştir" dedi.

KIŞANAK: 'KARAR HALKIN ÖZLEMİNİ ÇEKTİĞİ BİR GELİŞMEYDİ'

Eş Başkan Gültan Kışanak, "Önemli ve tarihi bir karar aldık. Görüyoruz ki halkımız da bu kararı büyük bir memnuniyetle karşıladı. Bu yıllardır özlemi çekilen bir gelişmeydi" dedi. Katliam, vahşet ve idamların halkın vicdanında mahkum edildiğini ama resmiyetteki durumun farklı olduğunu belirten Kışanak, "Halkımız hiçbir zaman bunu sindirmedi ve bu haksızlığa boyun eğmedi. Toplumsal vicdanında İstiklal Mahkemeleri'nin yarattığı zihniyeti her zaman mahkum etti" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin halkın bu duygularına ve özlemine tercüman olduğunu ve "Halkın Meclisi" olduğunu gösterdiğini anlatan Kışanak, "Amed Büyükşehir Belediye Meclisi, bir parlamento işlevi görecek derken tam da bunu söylüyorduk. Halkımız hangi yönde ise parlamentomuz da o yönde olacak. Halkımızın isteği, arzusu, beklentisi, ihtiyacı ne ise bu meclis de bu doğrultuda kararlar almaya devam edecek" diye konuştu.

Yaşananın Kürt halkın için acı ve trajedi olduğunu ama aynı zamanda bir insanlık suçu olduğunun altını çizen Kışanak, "Tekçi, baskıcı, asimilasyoncu sisteme karşı ilk itirazlardan biriydi" dedi. Kışanak şöyle devam etti:

'YOKSUNUZ, HİÇSİNİZ' DUYGUSUNU YARATMAK İSTEDİLER

"Bunun bu kadar büyük bir kanla bastırılması, idamların gerçekleştirilmesi Kürt halkına karşı dayatılan yokluk, hiçlik duygusunu pekiştirmek için mezarlarının yeri bile söylenmiyor. Bugün bütün Kürt büyüklerinin, öncülük eden insanların mezarlarının yeri bile bilinmiyor. Çünkü bir bütün olarak bize 'Yoksunuz, hiçsiniz, tarihten sizi sildik' duygusu yaratmak istiyorlardı. Başucuna gidip bir Fatiha okumayı bile bize çok gördüler. Aynı şey 1990'lı yıllarda da bize dayattılar. Bu katliamcı bir zihniyettir. Halkımız hiçbir zaman bunu kabul etmedi. Her zaman gerekirse bedel ödemeyi göze aldı. Onurunu, insanlığını, maddi ve manevi tüm değerlerimizi korumak için mücadele etti. Bugüne kadar geldik. Çok şükür artık halkımız bu inkarcı, tekçi, baskıcı, katliamcı zihniyeti büyük ölçüde geriletmiştir. İnşallah bu yol devam edecek. Halkımız kimliğiyle, kültürüyle, diliyle, inancıyla kendi anavatanında, kendi toprağında özgürce yaşamanın imkanlarına kavuşacaktır."

'HANGİ KILIFA BÜRÜNÜRSE BÜRÜNSÜN İŞGALCİ VE SÖMÜRGECİDİR'

Şeyh Said'den Mazlum Doğan'a ve bugüne kadar sürenin halkın bir davası olduğunu anlatan Kışanak, "Güney Kürdistan'da ve Rojava'da yaşananlar hepimizi derinden üzüyor. Ama aynı zamanda birlik olma duygumuzun güçlendiriyor. Hep beraber bunların üstesinden gelmeliyiz. Şengal'de, Mahmur'da, Rovava'da halkımıza dayatılan katliamcı zihniyeti kınıyoruz. Hep beraber buna karşı duracağız. Çünkü biliyoruz ki hangi kılıfa bürünürse bürünsün –tarih boyunca çok farklı kılıflara bürünmüştür- özünde işgalci ve sömürgeci bir zihniyet vardır. Bunu da halkımız hiçbir zaman kabul etmedi, etmeyecek" şeklinde konuştu.

'HALK DEĞERLERİ KENDİSİNE REHBER EDİNMİŞTİR'

Kışanak halkın kendi kimliğiyle, farklılıklarıyla, lehçeleriyle, farklı mezhepleriyle, farklı kültürleriyle kendisini geleceğe taşıma konusunda kararlı olduğunun altını çizerek "Bu halk Ortadoğu'da demokratik değerleri, barışı, özgürlüğü, insanlık onurunu, maddi ve manevi değerlerini korumayı her zaman kendine rehber edinmiştir" diye konuştu.

Kaynak: Temsilci / Güncel

Fırat Anlı Seyit Rıza Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title