Haberler

İsmail Beşikçi, Zeynep Çelik ve Engin Bermek'e Fahri Doktora

Güncelleme:
Abone Ol

Dr. İsmail Beşikçi, Prof. Dr. Engin Bermek ve Prof. Dr. Zeynep Çelik'e bilime olan katkıları nedeniyle 'Fahri Doktora' unvanı takdim edildi.

Boğaziçi Üniversitesi'nden İsmail Beşikçi, Zeynep Çelik ve Engin Bermek'e Fahri Doktora

Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından toplumbilimci ve yazar Dr. İsmail Beşikçi, Moleküler Biyoloji alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Engin Bermek ve tarihçi Prof. Dr. Zeynep Çelik'e bilime olan katkıları nedeniyle 'Fahri Doktora' unvanı takdim edildi.

Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı'nın önerisi ve Boğaziçi Üniversitesi Senatosu'nun kararı ile verilen Fahri Doktoralar için Üniversite'de yapılan törene Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Senato üyeleri ve çok sayıda akademisyen katıldı.

Prof. Dr. Zeynep Çelik, otuz yıldır Osmanlı kent, kültür ve zihniyet tarihi alanlarında yapmış olduğu öncü ve özgün çalışmalarından ve Osmanlı tarihçiliğinin kendi sınırlarını aşarak dünya tarihçiliğiyle eklenmesi yönünde yapmış olduğu katkılardan dolayı bu unvana layık görüldü. Dr. İsmail Beşikçi Türkiye'de ve dünyada sosyal bilimlerin gelişmesine yaptığı olağanüstü katkıları nedeniyle Fahri Doktora unvanının sahibi oldu. Prof. Dr. Engin Bermek ise ülkemizde Moleküler Biyoloji araştırma alanının açılması, bu alandaki bilimsel çalışmaların yaygınlaştırılması, değerli bilim insanları yetiştirilmesine imkan veren kurumların oluşturulmasına katkıları ve Moleküler Biyoloji alanında uluslararası kuruluşlarda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmiş olması nedeniyle Fahri Doktora unvanını aldı.

Törende açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Gülay Barbarosoğlu, "Boğaziçi Üniversitesi bugün, tarihi günlerinden birini yaşıyor. Toplumu her zaman daha iyiye götürme amacıyla çok önemli bilimsel çalışmalara imza atmış üç bilim insanını, aydını üniversitemizde ağırlıyoruz. Bugün burada Fahri Doktora unvanı verilen üç isim de sergiledikleri onlarca eserle bilimsel, toplumsal hayata yön vermiş hatta siyasal paradigmaların yıkılmasında önemli rol oynamıştır" dedi.

Törende ilk Fahri Doktora ödülünü alan Prof. Dr. Engin Bermek, moleküler biyoloji araştırma alanının Türkiye'deki geçmişini ele aldığı konuşmasında, "Boğaziçi Üniversitesi tarafından böyle bir unvanla onurlandırılmak ve hatırlanmak beni, 1977'de Erdal İnönü ile yaptığımız toplantılara götürdü. Moleküler biyoloji dalı o yıllarda henüz Türkiye'ye gelmemişti. Ancak Erdal Bey'in ileri görüşlülüğü sayesinde çok önemli adımlar atıldı. Planlar ortaya koyuldu. Yine de büyük bir muhalefetle, büyük zorluklarla karşılaşmamıza rağmen yıllar sonra değerli bilim insanlarının burada yetiştiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu.

"İfade özgürlüğü sınırlı ise bilim gelişmez"

Fahri Doktora unvanını aldıktan sonra konuşmasını gerçekleştiren Dr. İsmail Beşikçi, "Boğaziçi Üniversitesi farklı ırk, dil ve dinden insanların bir arada özgürce yaşayabileceği bir kurumdur. Bu da bugün bana verilen Fahri Doktora unvanıyla örtüşüyor. Üniversite ile ortak kaygı ve amaçlarımız var. İfade özgürlüğü sınırlı ise bilimin gelişmesi mümkün değildir. İfade özgürlüğü yoksa akademik özgürlük diye bir kavram da oluşamaz. Bu bütün toplumlar için geçerlidir. Türkiye'de sınırsız düşünce özgürlüğü yoktur. 1960'larda kitap yazıldığı zaman, kitabın sakıncalı ya da sakıncalı olmadığı hakkında raporlar yazılıyordu. Herhangi bir yazıda suç aramak mantıksızdır. Kitaplar her şekilde eleştirilebilir ancak içinde bir suç unsuru aramak bilim sınırlarının dışındadır" dedi.

Fahri Doktora unvanını aldıktan sonra "Mimarlık tarihçisi olmak" başlıklı konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Zeynep Çelik, "Boğaziçi Üniversitesi'ne böyle bir unvanı bana layık gördüğü için onur duyuyorum. Mimarlık tarihçileri uzun yıllardan beri sanat tarihinin peşine takılmıştır. Bugün ise yerleri daha farklı. Rahat bir akademik ortamları yok. Stilleri incelemekten uzaklaştılar. Sosyal ve ekonomik konulara eğiliyorlar. Aslında mimarlık tarihi, mimarlığı geliştirmek adına önemli bir rol oynuyor. Toplumlardaki sosyo-ekonomik farkları konu ediyor. Bu yönden mimarlık tarihi daha da çok üzerine düşünülmesi irdelenmesi gereken bir daldır" diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda yapılan tören Şirin Pancaroğlu'nun arp dinletisiyle son buldu.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Gülay Barbarosoğlu İsmail Beşikçi Türkiye Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title