İsmail Yücel: Türkiye Her Yıl 25 Milyar Liralık Sebze Meyveyi Çöpe Atıyor
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, "Sebze, meyve ticareti perakende fiyatlar itibariyle 2015 yılı büyüklüğü 100 milyar. 100 milyarın yüzde 25'i zayiat oranı. Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor" dedi.
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, "Sebze, meyve ticareti perakende fiyatlar itibariyle 2015 yılı büyüklüğü 100 milyar. 100 milyarın yüzde 25'i zayiat oranı. Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (ATSO) sebze ve meyve değerlendirme toplantısı yapıldı. Açılış konuşmasında ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya tarımındaki sorunların yanı sıra bu yıl bir de Rusya krizini yaşadıklarını anlattı. Tarım sektörünün zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Çetin, Antalya'nın tarım üretimiyle Türkiye'nin bahçesi, serası, sebze deposu olduğuna dikkati çekti. Yıllık 5.5 milyon tona yaklaşan üretimle sebze meyve üretim değerinde Antalya'nın birinci sırada yer aldığından bahseden Çetin, ihracatın yarısının da sebze meyveden oluştuğunu anlattı.
"DOMATES, BİBER, PATLICAN ENFLASYONU BAŞLIYOR"
Antalya tarımının kış aylarında Türkiye'nin enflasyonunu belirlediğine dikkati çeken Çetin, "Kasım ayından itibaren, rahmetli Barış Manço'nun şarkısındaki gibi, 'Domates, Biber, Patlıcan' enflasyonu başlıyor. Aslında taze sebze ve meyvenin enflasyon sepetindeki payı yüzde 4.6'dır. Yani sigarayla aynı oran. Yine de şu anda 50 kuruş olan ürünler, aralık veya ocakta soğuk hava nedeniyle 1.5 liraya çıktığında, enflasyonu 1 puandan fazla artırmaktadır. Tarımda yıllık enflasyon düşük olmasına rağmen, kış aylarında gıda enflasyonu dikkat çekmektedir" dedi.
"MEYVE VE SEBZE TÜRKİYE'DE AVRUPA'YA GÖRE ÇOK UCUZ"
Fiyatlar artınca televizyon kanallarının tarım ürünleri için 'Antalya Hali'nde şu kadar kuruş, İstanbul manavında şu kadar lira' haberleri ile enflasyonun yanı sıra dağıtım kanallarına dikkat çektiğinden bahseden Çetin, enflasyona çare olmasa da üretici ve tüketici fiyatlarını yakınlaştırması, üreticinin de tüketicinin de kazanmasının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Kamyonda, markette, manavda ürünün dörtte biri çürür ve çöpe atılırsa, tüketici fiyatının çok farklı olmasından kaçınılamayacağını belirten Çetin, "Meyve ve sebze Türkiye'de Avrupa'ya göre çok ucuz. Buna rağmen birçok sebze ve meyvede ihracatın üretime oranı halen yüzde 5'ler düzeyinde" diye konuştu.
"ASIL KAYBI FİYAT VEYA DEĞER DÜŞÜŞÜNDEN YAŞADIK"
Antalya Toptancı Hali'ne darbe vuran en önemli faktörün zincir marketler olduğunu anlatan Çetin, perakende ticaretin düzenlenmesi yasasının çok geç çıktığını anlattı. Sektörde biraz düzelme beklenirken, bu yıl Rusya ve turizm krizinin ortaya çıktığını belirten Çetin, şunları söyledi:
"İhracat cephesine bakarsak, Türkiye'nin 9 aylık yaş meyve ve sebze ihracatı miktar olarak yüzde 3 artmış, ama değer olarak yüzde 7 düşmüş. Bazı ürünlerde asıl kaybı fiyat veya değer düşüşünden dolayı yaşadık. Örneğin domateste ihracat miktarı yüzde 12 düştü ama değer kaybı yüzde 37. Son haftalarda içerde fiyatlar çok düşük olmasına rağmen ihracat artmıyor. Rusya kapısı halen açılmadı, Suriye ve Irak'a ihracat iyice zorlaştı ve ekim ayında bölgemiz ihracatında yüzde 29 düşüş yaşıyoruz. Bu yıl ürünün en bol olduğu nisan ve mayıs aylarında fiyatlar yarıya düştü, fiyatlar böyle gider ve ihracat artmazsa, artık tarımda kim nasıl dayanır bilmiyoruz."
"TÜRKİYE, YEDİĞİ SEBZE VE MEYVEYE SAYGI DUYMUYOR"
Üreticide, taşımada, pazar ve marketteki ambalaj sorunu ve ürünün çürümesinin israfa neden olduğunu dile getiren Çetin, "Türkiye, yediği sebze ve meyveye saygı duymuyor. Bolluktan dolayı değerini bilmiyor. Şu anda mevsimin başında nar, maliyeti karşılamadığı için toplanmıyor. Bahçede para etmiyor, ama bir restoranda veya kafede bir bardak nar suyu isterseniz, ya olmaz ya da 5-10 liraya satılır. Bir başka sorun Türkiye'de pazarların amacı dışına çıkmış olmasıdır. Pazarlar üretici pazarı olmaktan çıkmış, giyim ve ev eşyası satılan, sebze meyvenin tüccar tarafından satıldığı yerlere dönüşmüştür. Avrupa'da halen geleneksel sabit üretici pazarları var, ama bizde kalmadı. Bu konuda belediyelere büyük görev düşmektedir" diye konuştu.
ÇİFTÇİ SAYISI AZALDI
Küçük aile işletmeleri örgütlenmeyle veya kırsal turizm gibi alternatiflerle korunmazsa, küçük üreticinin işi bırakıp, yerine modern işletmeler geleceğinden bahseden Çetin, son bir yılda SGK'ya kayıtlı çiftçi sayısının 830 binden 728 bine düştüğünü, tarımsal istihdamın da 300 bin civarında azaldığını anlattı.
"KÜÇÜK İŞLETME BÜYÜK PROBLEM"
Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, sebze ve meyvede 50 milyon ton civarı üretimle Türkiye'nin Avrupa'da 1'inci, dünyada da 5'inci ya da 6'ncı sırada yer aldığını vurguladı. Türkiye'nin üretimdeki en büyük sıkıntısının küçük ölçekli üretim, köy tipi aile işletmeleri olduğundan bahseden Tavşan, üretimden başlayan planlama ve bölgeye göre ürün seçimi yapılması gerektiğini belirtti. Büyük ölçekli üretime geçilmesi gerektiğini anlatan Tavşan, "Burada küçük ölçek büyük problem. 3 milyon civarı küçük işletme var. Küçük ölçekli işletmelerin büyütülmesi lazım" dedi.
HALLER ÖZERK OLMALI
Hallerin rehabilitasyonu ve yenilenmesi gerektiğine dikkati çeken Tavşan, hallerin özerk yapıyla idare edilmesi gerektiğini söyledi. Belediyelerin kendi içerisindeki hiyerarşik düzeninin hal müdürünün hareket kabiliyetini azalttığını aktaran Tavşan, hal müdürünün yönetimini oluşturarak kendi bütçesi ve imkanlarıyla hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. Antalya'da 23 civarında hal olduğunu, bu sayının çok olduğunu belirten Tavşan, bu hallerin süratle birleştirilerek, büyük ölçekli, ihracata hizmet veren, borsa değeri olan hallere dönüşmesi gerektiğini söyledi.
"TÜRKİYE HER YIL 25 MİLYARI ÇÖPE ATIYOR"
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, hal kanunu ile sebze meyve ticaretindeki kayıt dışı oranının yüzde 70'lerden yüzde 48'e düştüğünü anlattı. Yapılan çalışmalarda sebze ve meyve ticaretinde zayiat oranında istedikleri başarıyı elde edemediklerini kaydeden Yücel şöyle konuştu:
"Sektörün hep kabul ettiği zayiat oranı var, yüzde 25. Sebze, meyve ticareti perakende fiyatlar itibariyle 2015 yılı büyüklüğü 100 milyar. 100 milyarın yüzde 25'i zayiat oranı. Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor. Kanunda bununla ilgili tedbir almıştık. Depolama standardı getirdik, soğuk zincirde taşıma düzenlemeleri yaptık. Kap ve ambalaj düzenlemesi getirdik. Toptancı halleri ile ilgili arzu ettiğimiz gelişme sağlanmadı. Sebze meyve ticareti çok aktörlü bir sektör, en önemli taraflardan biri belediyeler. Türkiye'de 176 toptancı halinin yüzde 99'unu belediyeler işletiyor. Toptancı halinin kanunda öngörülen şartı taşıyabilmesi için belediyeler sorumluluk almalı."
KANUN DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN ÖNERİ
Yücel, sebze ve meyve ticareti yapanlarla gerçekleştirdikleri toplantılar sonunda kanunda bazı değişiklikler yapmayı planladıklarını söyledi. Toplantılarda üretici örgütleri, toptancı hali durumu, zayiat oranını azaltmak için neler yapılması gerektiğini değerlendireceklerini anlatan Yücel, alınan öneri ile kanun değişikliği öngöreceklerini anlattı.
- Antalya