İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Çolakkadı Açıklaması
"Esasen bir savcı, başsavcı ve vekiliyle konuşup, 'yarın bilgi vereceğim' diye söz verip, soruşturmayı medyaya aktarır mı? Aktarırsa bunun amacı ne? Kimi neyden kaçırıyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, "Esasen bir savcı, başsavcı ve vekiliyle konuşup, 'yarın bilgi vereceğim' diye söz verip, soruşturmayı medyaya aktarır mı? Aktarırsa bunun amacı ne? Kimi neyden kaçırıyor?" dedi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki konferans salonunda basın mensuplarına açıklama yapan Çolakkadı, adliyede görevli Cumhuriyet savcılarından Muammer Akkaş'ın basına yanlış aktarım yaptığını ve kendisindeki dosyayı, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli 5 savcının incelediğini belirtti. Çolakkadı, "Bunlar yanlış yapacak da soruşturmayı tek savcı mı yürütecek?" diye sordu.
-"Soruşturmayı medyaya aktarmak suç değil mi?"
Yeni yönetmeliğin, savcıların başsavcı ve başsavcıvekillerine bilgi vermeyi kesin hale getirdiğini anlatan Çolakkadı, şunları kaydetti:
"Salı günü soruşturma savcısıyla (Muammer Akkaş) ile konuştuk. Öğleden sonra başsavcıvekili ile beraber geldi. Ama başsavcıvekilinin haberi hiç yoktu. Bir şeyler anlattı kapsamlı. Bir kısmı burada bir kısmı İzmir'de, bir kısmı başka şehirlerde, bizim görev alanımızda değil. Bir kısmı TMK yetkisine girmeyen suç. Cebir ve şiddet yoksa, TMK organize suçlara da bakmaz. Arkadaşımız bazı bilgiler verdi. Ama dedim ki, 'dosyayı başsavcıvekiliyle iyice okuyun, yarın kapsamlı bir şekilde bana bilgi verin, eksik olmasın. Hangi büroda olacak ona karar verin' diyerek anlaşarak ayrıldık. Ama sabah geldik ki olay medyaya yansımış. Dün akşama kadar bu olay medyadaydı. Biliyorsunuz biz de açıklama yaptık. Hemen gizlice emniyete intikal ettiriyorlar ve hemen gizlice basına intikal ettiriyorlar. Soruşturmayı bu şekilde medyaya aktarmak suç değil mi? Savcının bu hareketi karşısında ben bugün başsavcıvekilliğine yazı yazdım ve 'yönetmelik talimatını' uygula dedim. O da uyguladı. Kendisi dahil 5 kişi dosyayı inceliyor. Kapsamlı dosyalar var."
-"Kimseden emir almam"
Çolakkadı, 35 seneden fazladır bu meslekte olduğunu ve kimseden emir almadığını ifade ederek, "Türkiye'de en uzun terör mahkemelerinde çalışmış bir savcıyım. Bütün amacım, belki de sizler de tanırsınız, hukuk uygulansın, soruşturmalar sırf adalet adına yürüsün, şu bu amaçla yürümesin. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Başkaları ne diyorsa desin, ben diyorum ki, 'kimseden emir almam.' Hak neyse yerini bulacak. Ne bir fazla ne bir eksik" diye konuştu.
Görev yaptığı adliyenin Türkiye'nin en büyük adliyesi olduğunu ve 600 kadar savcı ile hakimin çalıştığını bildiren Çolakkadı, "Şu veya bu sebeple yargının rencide edilmesi, yanlış anlamlara sebebiyet verilmesini önlemek için bu açıklamayı yapıyorum" dedi.
Geçmişten beri kimseye özel bilgiler vermediğini, bunu herkese söylediğini ve bilgi verecekse dahi, bunu gazetecilere toplu halde yazılı veya sözlü basın açıklamasıyla yaptığını anlatan Çolakkadı, "Bunun dışındaki açıklamalara itibar edilemez. Esasen bir savcı, başsavcı ve vekiliyle konuşup, 'yarın bilgi vereceğim' diye söz verip, soruşturmayı medyaya aktarır mı? Aktarırsa bunun amacı ne? Kimi neyden kaçırıyor?" ifadelerini kullandı.
-Sorular
Başsavcı Çolakkadı, bir gazetecinin "Savcı Akkaş'ın basına sızdırdığı tespit edildi mi?" sorusu üzerine, "Soruşturma dosyası onda. Bir de daha önce hazırlayan kolluk amirinin bilgisi vardı herhalde. Başka kimde olduğunu bilemiyorum" dedi.
Başka bir basın mensubunun, "Savcı, açıklamasında size bilgi verdiğini söylüyor..." ifadeleri üzerine Çolakkadı, "Hayır, bu bilgiyi biz dün değil evvelki gün..." dedi. "Ben bitireyim lütfen" diyerek sorusuna devam eden gazetecinin, "Sizin evinizde Bakan Sadullah Ergin ile görüşmenizden sonra baskı yapıldığı iddiaları var. Bakan beyden bir baskı gördünüz mü? Bir de sıradan vatandaşlar olsaydı dosya yine böyle elinden alınır mıydı?" sorusuna da Çolakkadı, şu yanıtı verdi:
"Dediğim gibi, bugün Perşembe. Salı günü ilk konuştuk. İlk bilgi böyle. Bilgi falan verilmemiş. Kendi vekilinin de bilgisi yok, iki gün öncesine kadar bizim de yok. DGM'de ve TMK'da ben uzun yıllar çalıştım bir fark yok. Başsavcıdan kaçırır, şundan kaçırır diye. Oradaki uygulamalarımızda bu şekildeki arkadaşları eldeki soruşturmayı başkasına vermiştik 3-5 sene önce. Çok olmuştu uygulama. Şunu da söyleyeyim. Benim lojmanım 105 haneli bir apartman, Bahçeşehir'de. Girişinde 24 saat özel güvenlik var, kapıları şifreli, rastgele açılmaz. Yani, 'bakan geldi bu evde görüştük'. Bu nasıl iş? İkincisi, görüşsek niye saklayalım? Görüşürüz tabii. Biz bakanla yıllardır, belki yüz kere görüşmüşüzdür ama nereden çıktı bu Bahçeşehir'deki görüşme? Evim orada, 24 saat bariyerli kapı var, polis var. Gidin sorun o halde, nasıl ispatlayalım?"
Bir gazetecinin de "Bakanla Haliç Kongre Merkezinde görüştüğünüz söyleniyor" ifadeleri üzerine de Başsavcı Çolakkadı, "Yüzlerce görevli var orada, niye sormuyorsunuz. ya görüşebiliriz, bunda bir şey yok. Yani, bakanla müsteşarla başsavcı görüşmez, kiminle görüşür? Bu valiyle içişleri bakanın görüşmesi gibi bir şey" diye konuştu.
Çolakkadı, "Mahkemenin kararı başsavcıyı da bağlar mı? Mahkemenin kararını başsavcı hangi gerekçeyle uygulamadı?" sorusu üzerine de şunları söyledi:
"Mahkemenin kararını tabii ki savcılık istiyor, uygular, uygulayabilir, o istediği için uygular. Biliyorsunuz savcılık tutuklama ister. Tutuklanan kişiyi mahkeme karar almadan bırakabilir. Ona bir yetki veriliyor, kullanır kullanmaz. Ama şunu söyleyeyim. Biz kullanacağız bunu. Kapsamlı dosyayı 5 kişi inceleyecek, gerçekte ne var ne yok. Şimdi ezbere kullanmamak lazım. Yani bir not getirip birisi elinize verecek bunu mu uygulayacaksınız bir şey yapmadan. Bakın hepinizin yanında söylüyorum. Hiç bir şey karartılamaz. Kim suçluysa, kimin oğlu olursa olsun.. Yani biz yargıyı yıpratmak istemiyoruz. Şöyle veya böyle, ha bu taraftan, ha o taraftan. Yani adalet neyi gerektiriyorsa, hukuk neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır."
- İstanbul